Ekolojik Anayasa Konferansı yapıldı

Ekolojik Anayasa Girişimi‘nin dört aylık yoğun çabasının bir sonucu olarak yapılan Ekolojik Anayasa Konferansı 15 Mayıs’ta Cezayir Toplantı Salonu’nda yapıldı. Organizasyondan toplantı ortamına, konuşmacıların sunumlarından katılımcı yorumlarına her şey çok güzeldi. Uzun zamandan beri hiç bu kadar verimli bir toplantı yaşamamıştım.

Özellikle sunumların ardından gerçekleştirilen yorum/soru-cevap bölümü tam bir beyin fırtınası oldu. Bu beyin fırtınasının nedeni esasen hukukçu konuşmacılardı. Yücel Sayman ve Levent  Korkut gibi konuşmacılar Anayasaların doğayı bir hak öznesi olarak içine almasının hukuken kolay olmayacağını ifade etti. Ben de yaptığım sunumda, benden önceki sunumlara katılmakla birlikte, nasıl uzun bir süreç sonucunda devlet kavramı ve buna bağlı olarak Anayasalar ortaya çıktıysa, benzer bir uzun sürecin sonunda doğayı bir hak öznesi olarak ele alabileceğimiz yeni kavramlar üretebileceğimizi ifade ettim.

Çevre davalarından gelen avukatların mücadelelerini takdirle ve sermayenin ve hükümetlerin hukuka aykırılıkta nasıl sınır tanımadığını dehşetle dinledik. Konferansın sonunda kısa vadeli olarak bir sonuç bildirgesi yayınlanmasına (1-2 gün içerisinde buradan ulaşabilirsiniz) ve uzun vadeli olarak da -en azından benim kafamda- somut ekolojik mücadelenin teorik olarak temellendirilmesi gerektiğine karar verildi. Ekolojik Anayasa Girişimi de Konferans Bildirgesi’ne uygun olarak çalışmaya devam kararı aldı.

Konferansla ilgili ayrıntılı habere ve sunum özetlerine buradan ulaşabilirsiniz.