Magna Carta’nın 800. yılı 13 Mayıs’ta Yeditepe Üniversitesi’nde önemli bir konferansla kutlanıyor

2015, 1215’te imzalanan dünyanın ilk anayasal belgesi olan Magna Carta Libertatum’un 800. yılı. Özellikle Birleşik Krallık’ta çok sayıda etkinlik gerçekleşmekte. Türkiye’de de Yeditepe Üniversitesi, bu önemli yıldönümünü kutlamak için çok önemli bir konferans düzenliyor. 13 Mayıs Çarşamba günü Üniversite’nin Kayışdağı’ndaki yerleşkesinde bulunan İnan Kıraç Salonu’nda 10.00’da açılış konuşmalarıyla başlayacak olan konferansın adı “Magna Carta: 800. Yıl – Anayasa ve Vergi Penceresinden Görünenler”.
Magna Carta’nın tarihsel boyutunun Prof.Dr İlber Ortaylı, anayasal boyutunun Prof.Dr Oktay Uygun, Prof.Dr Sevtap Yokuş ve Prof.Dr Sultan Tahmazoğlu Uzeltürk tarafından ele alınacağı konferansta vergi alanındaysa Prof.Dr Hakan Uzeltürk, Prof.Dr Gülsen Güneş ve Prof.Dr Funda Başaran Yavaşlar konuşacak. Her biri kendi alanında söz sahibi olan bu hocalarımızı topluca dinlemek her etkinlikte yakaladığımız bir şans değil. Kanımca, Magna Carta’nın 800. yılına yakışan bir etkinlik olmuş. Düzenleyenleri tebrik etmek gerek.
Etkinlik duyurusuna buradan ulaşabilirsiniz.
Etkinliğin afişi aşağıda. Büyütmek için üzerine tıklamanız yeterli.
İngiltere’de bugün Anayasa yokken, 800 yıl önceki Anayasasını kutlamak ilginç geldi. nkavcar
Sayın Kavcar,
Magna Carta bir anayasa değil, fakat anayasal bir belgedir. Bu da dünyada ilk kez bir belgenin mutlak bir iktidarı sınırladığı anlamına gelir. Sizce de kutlanmaya değer değil mi?
Saygılarımla
“Anayasal belge” Anayasa anlamı taşır. Dünya’da ilk kez diyenlerde İngilizler. Yüzünüzü Türk kültürüne dönseniz, M.Ö.735’de dikilen Göktürk anıtlarınında anayasa olduğunu görebilirsiniz. selamlar
Üzgünüm Neval Hanım ancak dediğiniz doğru değil. “Anayasal belge” iktidarı sınırlayan belgelere denir. Ancak her anayasal belge anayasa değildir. Çünkü bir anayasal belgenin modern anlamda bir anayasa olarak kabul edilebilmesi için içinde iki unsurun bulunması gerekir: 1) Devletin organları ve iktidarın el değiştirmesini düzenleyen kurallar 2) Temel birey hak ve özgürlükleri. Bu ikisinden biri olmazsa o belge anayasa olarak adlandırılmaz. Takdir edersiniz ki henüz birey kavramının ortaya çıkmadığı M.Ö. 735’teki bir belgenin anayasa olarak adlandırılması kronolojik olarak mümkün değildir.
Göktürk Anıtları’nın bir anayasal belge olup olmadığı ise tartışılır. Kanımca değildir zira orada yazan kurallar tek taraflı olarak beyan edilmiştir, Magna Carta’daki gibi iktidar bu kuralları kabul etmek zorunda kalmamıştır. Yani herhangi bir zorlama yoktur. Bu nedenle keyfi şekilde ilan edilen bu kurallar yine aynı keyfiyetle kaldırılabilir niteliktedir. Nitekim zaten, kanımca, bu yüzden Doğu kültürlerinde keyfiyet kültürü halen hukuk devleti önündeki en önemli sorundur. Oysa Batı, Magna Carta’nın geleneği üzerine kurulduğu için, hukukun üstünlüğü ve hak ve özgürlüklerin devlete karşı korunması konusunda çok daha ileridedir.
Saygılarımla
Anıttaki satırlar Türk Milletinin özüdür. Birey diyorsunuz yasaları vardır toplumun. hakan da aynı yasa önünde eşit olduğu ifadesi mevcuttur. “magna carta”da bir anlaşmadır. Demek istediğim bilim insanları gözünü kendi kültürü yerine batıya dikerse onların önemli gün ve haftalarını kutlaya gelir.
Hanımefendi,
Bilim insanının “kendi” kültürü olmaz. Çünkü bilim evrenseldir ve milletler üstüdür.
Saygılarımla
Hun döneminde “devlet sınırları içinde yaşayan herkesin aynı yasa önünde eşit olduğunu” söyleyen tarihi kayıtlar var. Bunu “Bozkır Sevdası” adlı kitabımda yazdım. İngiliz kralının sözde halk karşısında yetkilerini kısıtlayan anlaşmayı “evrensel bilim” diye kabul ediyorsunuz.
batı bize “Öcalan’ı insanlık adına” serbest bırakmamızı dayatırken, bir yandan da PKK’yı koruyup kolluyor. Onların kültürü, onların anlaşmaları “hepsi evrensel.” “Biz kölelerde onlara boyun eğiyoruz.Oldu o zaman. Uzatmanın anlamı yok.
Bu dilbilgisi seviyesiyle bir de kitap mı yazdınız? Düşündüm de, kitabınızın adı size çok yakışmış.
Haklısınız, uzatmanın anlamı yok.
Saygılar
26 yıl matematik öğretmenliği. yaptım. Bahsi geçen kitap da ki tüm konularda tarihçi akademisyenlerin araştırmalarına dayalıdır. Küçümseyenler küçük insanlardır. Hukukçusunuz ama benden izin almadan ilk e postayı yollayan da sizsiniz. Kendinden, kültüründen haberi olmayan batıyı madah zanneden sizsiniz. Bence İngiltere’de yaşayın ve size verdikleri değeri yerinde görün. küçük adam. Bundan sonra e-postanız umarım gelmez.
Not: Bahsettiğim kitap 4. kitabım, Ortadoğu gazetesi yazarıyım(rahatsızım bu ara) o kitap 160 kişi arasında 1. seçildi.