Venedik Komisyonu, TCK’nin 216., 299., 301. ve 314. maddeleriyle ilgili görüşünü açıkladı
Venedik Komisyonu, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 216., 299., 301. ve 314. Maddelerinin Avrupa insan hakları hukuku ve ifade özgürlüğü ile uyumu hakkında bir görüş açıkladı. Ankara’ya yapılan ziyaret sonucu hazırlanan görüş, 11 – 12 Mart 2016 tarihinde Venedik’te yapılan bir oturumda kabul edildi ve bugün kamuoyuyla paylaşıldı.
Türkiye’de ifade özgürlüğünün durumunun bu dört madde üzerinden anlatıldığı görüşte, sıklıkla İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (İHAM) içtihadına, uluslararası insan hakları örgütleri tarafından hazırlanan raporlara ve istatistiklere yer veriliyor.
İngilizce yazılan 31 sayfalık görüşe buradan ulaşabilirsiniz.
Buna göre,
Venedik Komisyonu’na göre Türkiye’de adı geçen maddelerle ilgili olarak Türk Ceza Kanunu’nda yapılan değişiklikler ile bazı ilerlemeler katedilmiştir. Venedik Komisyonu bu adımları olumlu karşılamakla birlikte, yetersiz bulmakta ve bu dört maddenin de İHAS’ın 10. Maddesi ile uyumlu olabilmesi için farklı bir yönde kullanılması gerekmektedir.
Komisyon’a göre, kişiler bazı davalarda yargılamanın sonunda Yargıtay kararı ile beraat ediyor olsa da, yıllarca süren soruşturma ve kovuşturmalar ile ceza yargılamasına maruz kalmaktadır ve bu davalar hem ifade özgürlüğünün kullanımı konusunda caydırıcı etki yaratmakta hem de devletin farklı fikirleri koruyan bir ortam yaratması yönündeki pozitif yükümlülüğünü ihlal etmektedir.
TCK’nin 216. maddesi (Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama) bakımından: Maddenin 1. ve 2. fıkrası, şiddeti, silahlı bir direnişi ya da ayaklanmayı ve bunlara katılmayı teşvik etmediği sürece, hükümet politikalarına yönelik sert eleştirileri cezalandırmak amacıyla kullanılmamalıdır. Maddenin 3. fıkrası ise, yalnızca kasıtlı ve ciddi şekilde kamu düzenini bozacak ve şiddet çağrısı içeren dini hakaret davalarında kullanılmalı, sadece blasphemy (dine ya da kutsal değerlere hakaret/küfür) içeren davalarda uygulanmamalıdır.
TCK’nin 299. Maddesi (Cumhurbaşkanına Hakaret) bakımından: Komisyon’a göre bu madde bakımından bir ilerleme olmadığı gibi davaların sayısında da ciddi bir artış gözlemlenmektedir. 299. Madde, devlet başkanlarına hakaret suçunun suç olmaktan çıkartılması, ya da gerçekten ciddi bir sözlü saldırı haliyle sınırlandırılması ve suça karşılık hapis cezası öngörülmemesi yönünde Avrupa hukukunda varılan konsensüse aykırıdır.
Venedik Komisyonu’na göre, Türkiye hukukunda bu maddenin aşırı ve artan kullanımından kaynaklanan ifade özgürlüğü ihlallerinin ortadan kalkması için başvurulabilecek tek yol, bu maddenin kaldırılmasıdır.
TCK’nin 301. Maddesi (Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin Kurum ve Organlarını Aşağılama) bakımından: Venedik Komisyonu’na göre, TCK’nin 301. Maddesinde 2008 yılında yapılan değişiklik yeterli değildir. Maddenin daha açık ve belirli bir hale getirilecek şekilde değiştirilmesi ve şiddeti ve nefreti kışkırtan ifadelerle sınırlı olarak kullanılması gerekmektedir.
TCK’nin 314. Maddesi (Silahlı Örgüt) bakımından: TCK’nin 314. maddesi ile birlikte kullanılan TCK’nin 220. maddesinin (Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma) 6. ve 7. paragraflarındaki “örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca örgüte üye olmak suçundan da cezalandırılır” cümlesi kaldırılmalıdır. Bu paragrafların kaldırılmaması durumunda, 220. Maddeyle bağlantılı olarak 314. Maddenin kullanım alanı, ifade ve toplantı özgürlüğünü kapsamayan davalar ile sınırlandırılmalıdır.
Trackbacks & Pingbacks