Japon mahkemesi iki nükleer santralin kapanmasına karar verdi

Mahkemenin dışında bu kararı kutlayan bir vatandaş, mahkemenin cesur kararıyla gurur ve mutluluk duyduğunu belirtti.
Japonya’nın nükleer reaktörlerinin tekrar devreye girmesi için yapılan teklif, açılan davaların ve Fukuşima kazasının yarattığı korku ağına takıldı.
Aralık ayında, başka bir mahkeme de, Kansai Electric’e taraf olarak Çarşamba günü kabul edilen, reaktörlerin tekrar aktifleştirilmesini durduran geçici men kararını kaldırdı.
Shiga bölgesi sakinleri açmış oldukları son davada , Biwa gölünün bölge için önemli bir su kaynağı olduğunu ve reaktörlerin risk taşıdığını savundu.
Fukushima’ya benzer bir kazanın gölü kirleteceğini belirttiler
Kyushu Elektrik Enerji tarafından işletilen Kagoshima bölgesinin güneyindeki 2 reaktör , Ağustos ve Ekim aylarında tekrar aktifleştirilerek 2 yıllık nükleer enerji üretimindeki boşluğa son vermiş oldu.
Bir çift reaktör kazadan sonra kısa süreliğine yeniden açılsa da hemen arkasından tekrar kapatıldı. Kazadan sonra bir çift reaktör tekrar çalıştırılmış ancak daha sonra yeniden kapatılmıştı.
Felaket Japonya’yı düzinelerce reaktörün kapatılmasından doğan enerji açığını kapatmak için fosil yakıtlara yöneltmişti. Abe ve kamu hizmeti şirketleri reaktörlerin yeniden çalıştırılması için çalışıyorlardı.
Abe nükleer gücü devam ettirmenin Japonya’nın enerji politikası için anahtar nitelikte olduğunu savundu ancak Fukuşima’nın hatıraları birçok insan için halen tazeliğini koruyor.
Japonya’nın bütün stabil reaktörleri denizin altında gerçekleşen depremden kaynaklanan tsunaminin kıyıya vurması ve Fukuşima Daiichi nükleer santralini sular altında bırakan ve reaktör erimelerine yol açan felaketten sonra kapatılmıştı.
Resmi soruşturmalar suçu santrali işleten Tokyo Electric Power şirketine yükledi –şirketin 3 eski yöneticisi şu an yargılanmakta- ve felaket insan hatası kaynaklı bir kaza olarak nitelendirildi.
Buna karşılık Japonya bağımsız bir atom enerjisi gözlemcisi olan Nükleer Düzenleme Kurumu’nu görevlendirdi. Daha önce Sanayi Bakanlığı hem akım düzenleyiciyi gözlemliyor, hem de nükleer enerjiyi teşvik ediyordu.