İHAM Kararlarının Uygulanması Raporu Yayımlandı: Türkiye İkinci Sırada
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (İHAM) kararlarının uygulanması hakkında 2015 yılı raporunu 30 Mart 2016 tarihinde yayımladı. İngilizce yazılan raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
Bu yıl dokuzuncusu yayımlanan rapora göre, uygulanmayı bekleyen 2.421 karar ile İtalya birinci sırada. İtalya’yı 1.591 karar ile Türkiye, 1.549 karar ile Rusya, 1.052 karar ile Ukrayna ve 652 karar ile Romanya izliyor.
Bakanlar Komitesi önünde taraf devletler tarafından uygulanmayı bekleyen davaların %17’sini güvenlik güçlerinin eylemlerinden kaynaklanan ihlaller, %13’ünü kötü cezaevi koşulları, %9’unu makul sürede sonuçlanmayan yargılamalar, %9’unu haksız gözaltı kararları, %8’ini yerel mahkeme kararlarının geç uygulanması ya da hiç uygulanmaması oluşturuyor.
Rapora göre Türkiye, 4.578.020 Euro ile 2015 yılında en fazla tazminat ödeyen beşinci ülke. Ermenistan ve Kıbrıs’tan sonra 7.940.726 Euro ile Romanya ve 4.916.117 Euro ile Rusya en fazla tazminat ödeyen ülkeler arasında.
Bakanlar Komitesi raporunun Türkiye’ye ilişkin bölümünde Anayasa’da, Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) ve Terörle Mücadele Kanunu’nda (TMK) gözaltı süresi, hakim önüne çıkarılma, Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nin kaldırılması, örgüt üyeliği ve propagandası ve sendikal haklar gibi konularda verilen İHAM kararlarına uygun olarak değişiklikler yapılması ve Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkının tanınması olumlu gelişmeler olarak aktarılıyor.
Bakanlar Komitesi önünde İHAM tarafından Türkiye’ye karşı verilen, uygulanmayı bekleyen ve Komite tarafından nitelikli izleme usulü altında izlenen kararlardan bazıları şunlar:
– Ahmet Yıldırım v. Türkiye davası: İnternete erişim hakkının sınırlandırılması ve internet sitelerinin erişime engellenmesi
– Batı ve Diğerleri v. Türkiye grubu davaları: Polis ve jandarma tarafından gerçekleştirilen kötü muamele ve etkili soruşturma yürütme yükümlülüğü ile ilgili davalar
– Inçal v. Türkiye grubu davaları: İfade özgürlüğüne yönelik müdahaleler
– Oya Ataman v. Türkiye grubu davaları: Toplantı ve gösteri hakkının ihlali, eylemler sırasında polisin aşırı güç kullanımı nedeniyle kötü muamele yasağının ihlali ve etkin soruşturma yürütme yükümlülüğü ile ilgili davalar
– Söyler v. Türkiye davası: Cezaevlerindeki hükümlü kişilerin oy kullanma yasağı
Bu yıl, yukarıdaki kararlara ek olarak, iki konunun ön plana geçtiğini görüyoruz: ifade özgürlüğü ve kadınlara yönelik ev içi şiddet. Bakanlar Komitesi bu sene, geçtiğimiz yıl normal izleme usulü altında takip ettiği gazetecilerin yaptıkları haberler nedeniyle tutuklanmasına ilişkin Nedim Şener v. Türkiye ve kadın cinayetlerine karşı devletin pasif ve ayrımcı tutum izlemesine ilişkin Opuz v. Türkiye kararlarını nitelikli inceleme usulü altında takip etmeye karar verdi.
Rapora göre, kadına yönelik ev içi şiddet konusunda devlet tarafından 2005 – 2010 yılları arasında çıkartılan ulusal eylem planı, yasal değişiklikler, yapılan farkındalık çalışmaları ve 2012 yılında onaylanan kadına yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin İstanbul Sözleşmesi önemli fakat yetersiz adımlar. Komite, koruma tedbirlerinin uygulanmasında gecikme yaşandığını söyleyerek bu konuda Hükümet’ten daha detaylı bilgi istiyor.
İfade özgürlüğü ve toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme/katılma özgürlüğüne ilişkin olarak ise, 111 kararın takip edildiği Incal grubu, 138 davanın takip edildiği Batı ve Diğerleri grubu ve 45 davanın takip edildiği Oya Ataman grubu davalarında Bakanlar Komitesi:
- özellikle TCK’nin 216. ve 301. maddeleri ve TMK’nin 7. maddesiyle ilgili açılan davalar hakkında Hükümet’ten detaylı bilgi isteyip Anayasa Mahkemesi’nin ifade özgürlüğüne ilişkin önemli bir rol üstlendiğini belirtiyor.
- İç Güvenlik Yasası altında 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nda yapılan değişikliklerin orantılılık ve gereklilik ölçütleri dikkate alınarak incelenmesi ve özellikle barışçıl eylemlere müdahale edilmemesi gerektiğini vurguluyor.
- yaşam hakkı ve işkence yasağı maddeleri altında başlatılacak ve yürütülecek soruşturmalarda İHAM kararlarının esas alınarak, sorumlu kamu görevlilerinin yargılanması için idari izin şartının kaldırılması, soruşturma sürecinde kamu görevlilerinin görevlerinden uzaklaştırılması, soruşturma ve yargılamanın makul sürede sonuçlandırılması, yargılama sonunda hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve erteleme gibi cezasızlıkla sonuçlanacak kararlar verilmemesi gereğini hatırlatıyor.
Türkiye’nin Bakanlar Komitesi önünde olan diğer davalarının listesi buradan görülebiliyor. İHAM kararlarının uygulanması ve Bakanlar Komitesi’nin rolü için daha detaylı bilgi ise şurada: Türkçe video