Avrupa Konseyi’nden Türkiye’de Demokratik Kurumların İşleyişi Raporu
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi, 22 Haziran 2016 tarihinde “Türkiye’de Demokratik Kurumların İşleyişi” başlıklı raporu kabul etti.
Raporda 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonunun ulusal politikadaki değişikliğin başlangıç noktası olduğu, bu bağlamda ceza yasalarında değişiklik yapıldığı, iç güvenlik paketinin kabul edildiği, HSYK’nin yapısında değişikliğe gidildiği, sulh ceza hakimliklerinin kurulduğu ve 5651 sayılı İnternet yasasının daha sık kullanılmaya başlandığı söyleniyor ve barış sürecinin sona ermesi ve muhalif milletvekillerinin dokunulmazlıkların kaldırılması eleştiriliyor.
Parlamenterler Meclisi, Ağustos 2015’ten bu yana 22 il/ilçede ilan edilen ve 1.6 milyon insanı etkileyen sokağa çıkma yasaklarının yasal dayanağı olmadığını ortaya koyan Venedik Komisyonu’nu hatırlatarak başta Cizre olmak üzere, meydana geldiği iddia edilen ağır insan hakları ihlallerine karşı etkili soruşturma yürütülmesi, güvenlik güçlerinin yargılanmasının önüne geçmeyi amaçlayan yasal değişikliklere karşı sorumluların hukuk devletinin gerektirdiği şekilde yargılanması ve bağımsız insan hakları savunucularının bölgeye giderek gözlemde bulunması ve rapor hazırlamasına olanak tanınması çağrısında bulunuyor.
Meclis ayrıca, Cizre’de sokağa çıkma yasakları sırasında ağır yaralı olan ve hastaneye taşınmaları amacıyla ambulans gönderilmesi için İHAM’a tedbir talepli başvuruda bulunulan Hüseyin Paksoy, Cihan Karaman, Serhat Altun ve Orhan Tunç hakkında İHAM’ın vermiş olduğu tedbir kararının yerine getirilmemesini, bu nedenle başvurucuların hayatını kaybetmesini ve İHAM’a bu başvuruları yapan avukat Ramazan Demir’in 6 Nisan’da tutuklanmasını endişe ile eleştiriyor.
Raporun geri kalan kısmında ise terörle mücadele kanunu maddeleri ve Cumhurbaşkanına hakaret (TCK 299) ile Türk Milletini, Devletini ve Kurumlarını Aşağılama (TCK 301) suçlarında artan yargılamalardan, Barış İçin Akademisyenler’in davasından, gazetecilere yönelik baskılardan, 110.000 internet sitesinden erişime engellenmesinden ve Twitter yasaklarından bahsedilerek İHAS’ın 10. maddesi ve İHAM içtihadıyla korunan ifade ve basın özgürlüğü altındaki yükümlülükler hatırlatılıyor.
Raporun oylandığı sırada, 2004 yılında AKPM’nin denetiminden çıkan ve ‘denetim sonrası süreç’ kapsamında bir izlemeye tabii tutulan Türkiye’nin siyasi ve hukuki yükümlülüklerini yerine getiremeyen bir ülke haline gelmesi nedeniyle yeniden denetim altına alınması da teklif edildi ancak öneri kabul edilmedi.
İngilizce yazılan rapora buradan ulaşabilirsiniz.