Ekim 2016 – AYM ve İHAM Kararları Bülteni
Merhaba,
Ekim ayında AYM ve İHAM tarafından verilmiş önemli bazı kararların özet çevirilerine yer verdiğimiz yeni bülten hazır. Ekim’in ilk haftası yayımladığımız bir blog yazısında, bundan sonra, insan hakları ve anayasa hukuku alanında çalışmak isteyen kadın hukuk fakültesi öğrencilerine alan açmak ve onları bu alanda çalışmaya teşvik etmek amacıyla bize bültenlerdeki karar çevirilerinde kadın öğrencilerin destek olacağını duyurmuştuk. Birlikte hazırladığımız bu ilk bültende karar çevirilerini Esin Bozovalı, Ayşenur Keskiner, İrem Şanlı ve İlke Özenç’le birlikte yaptık.
Aşağıda Ekim ayı içerisinde çıkan 11 AYM ve 25 İHAM kararını bulacaksınız. Önümüzdeki ay görüşmek üzere.
AYM Kararları
Yaşam Hakkı ve Etkili Soruşturma Yürütme Yükümlülüğü
12 Ekim 2016
Mehmet Çintosun başvurusu, başvuru no. 2014/1741, Karar tarihi: 13.07.2016
2006 yılında Bingöl’de iki kişinin yakın mesafeden ateş açılması sonucu öldürülmesine ilişkin başvuruda delillerin toplanmadığı, bilirkişi atanmadığı, tanık beyanlarının dikkate alınmadığı ve beraatle sonuçlanan yargılamanın 8 yıl sürdüğü iddiası – Yaşam hakkı bağlamında etkili soruşturma yürütme yükümlülüğünün ihlali
İşkence Yasağı ve Etkili Soruşturma Yürütme Yükümlülüğü
12 Ekim 2016
Z.C. başvurusu, başvuru no. 2013/3262, Karar tarihi: 11.05.2016
Henüz 16 yaşındayken baskı, tehdit ve tacizle birlikte yaşamaya başladığı A.L. hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı, cinsel amaçlı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, hakaret, tehdit ve kasten yaralama suçlarından başlatılan soruşturmada cinsel ilişki suçunun şikayete tabi olması ve mağdurun 6 ay içinde değil, yaklaşık bir yıl sonra şikayetçi olması nedeniyle soyut iddiadan başka yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi – İşkence ve kötü muamele yasağının etkili şekilde soruşturulması yükümlülüğünün ihlali (AYM bu başvuruda başvurucunun imam nikahıyla birlikte yaşadıkları süre boyunca şikayet hakkını kullanmaması nedeniyle yetkililerin başvurucunun gerçek ve yakın bir tehdit altında olduğunu bilemeyecekleri gerekçesiyle devletin çocukların cinsel istismara uğramalarını önleme yükümlülüğünün ihlal edilmediğine karar verdi.)
26 Ekim 2016
Mehmet Şah Araş ve Diğerleri başvurusu, başvuru no. 2014/798, Karar tarihi: 28.09.2016
Polisler tarafından cop ve tokat ile darp edilen başvurucuların şikayetleri sonucu açılan davada polisler hakkında yargılandıkları suçlardan beraat ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi – İnsanlıkdışı muamele yasağının esas ve usulden ihlali
Özlem Kır başvurusu, başvuru no. 2014/5097, Karar tarihi: 28.09.2016
2013 yılında Ankara’da yapılan bir eyleme polislerin biber gazı ile saldırılması ve o sırada markette çalışan başvurucunun yüzüne gelen gaz kapsülü ile yaralanması ve sorumlu polisler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi – Kötü muamele yasağının ve etkili soruşturma yürütme yükümlülüğünün ihlali
Özgürlük ve Güvenlik Hakkı
20 Ekim 2016
İrfan Gerçek başvurusu, başvuru no. 2014/6500, Karar tarihi: 29.09.2016
2009 yılında MLKP üyesi olduğu iddiasıyla tutuklanan başvurucunun beş yıla yakın süre tutuklu kaldığı, benzer suçlardan tutuklanan asker kişiler serbest bırakılırken kendisinin siyasi sebeplerle serbest bırakılmadığı ve tahliye taleplerinin reddedildiği iddiası – Başvuru yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle kabul edilemezlik kararı [Aym bu başvuruda Ramazan Aras ve Burak Döner başvurularında oluşturduğu içtihadı değiştirerek, asıl davanın sonuçlanmadığı ancak tutukluluk süresinin makul süreyi aştığı durumlarda AYM’ye bireysel başvurudan önce CMK’nin 141. maddesinde düzenlenen tazminat yoluna başvurulması gerektiğine karar verdi.]
Adil Yargılanma Hakkı
13 Ekim 2016
Döndü Karaş başvurusu, başvuru no. 2014/6253, Karar tarihi: 29.06.2016
Maden ocağında çalışan ve meslek hastalığına yakalanan, ölüm belgesinde ölüm nedeni meslek hastalığı olarak belirtilen başvurucunun eşi için açtığı tazminat davasında eksik inceleme yapılması nedeniyle davanın reddedilmesi – Gerekçeli karar hakkının ihlali
Özel Hayata Saygı Hakkı
13 Ekim 2016
D.Ö. başvurusu, başvuru no. 2014/3977, Karar tarihi: 30.06.2016
Başvurucunun İzmir’deki evinin çevresindeki cami ve mescitlerden hoparlörle yüksek sesli ezan okunması nedeniyle uyuyamadığı ve mensubu olmadığı bir dinin ibadetine zorlandığı iddiasıyla manevi tazminat istemiyle açtığı davanın reddedilmesi – Manevi varlığın korunması hakkının ihlal edildiği iddiası bakımından iddiaların açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemezlik kararı
14 Ekim 2016
Ö.Ç. başvurusu, başvuru no. 2014/8203, Karar tarihi: 21.09.2016
MİT müsteşarlığı’nda istihbarat uzmanı olarak çalışan başvurucunun evlenmesine izin verilmeyen bir kadınla gizlice evlenmesi nedeniyle hakkında açılan soruşturma sonucunda görevinden alınarak başka bir kadroya uzman olarak atanması – İhlal yok.
Bedrettin Dalan başvurusu, başvuru no. 2014/5369, Karar tarihi: 22.09.2016
Eski milletvekili olan başvurucu hakkında Yenişafak gazetesinde ve internet sitesinde adı ve fotoğrafları kullanılarak Ergenekon davasında firari olduğu ve Suriye’ye kaçtığı izlenimi uyandıracak haberlerin yer aldığı ve bu haberlerin kişilik haklarını ihlal ettiği iddiası – Açıkça dayanaktan yoksun olduğu gerekçesiyle kabul edilemezlik kararı
26 Ekim 2016
Muhammed Ali Bayram başvurusu, başvuru no. 2014/4077, Karar tarihi: 29.09.2016
Yeni doğan başvurucunun anne ve babasının başvurucuya sağlık görevlileri tarafından zorunlu aşılar ve topuk kanı aşısı yapılmasına izin vermemesi üzerine aşıların mahkeme tarafından sağlık tedbiri gereğince zorla yapılmasına karar verilmesi – Zorunlu aşılar için maddi ve manevi varlığın korunması hakkının ihlali, topuk kanı aşısı için ihlal yok.
İfade Özgürlüğü
14 Ekim 2016
Muhittin Pirinççioğlu başvurusu, başvuru no. 2014/4397, Karar tarihi: 21.09.2016
Karabük’te cezaevinde hükümlü olan başvurucunun bir TV kanalını izlemesine Ceza İnfaz Kurumu İdare ve Gözlem Kurulu’nun izin vermemesi – Açıkça dayanaktan yoksun olduğu gerekçesiyle kabul edilemezlik kararı
İHAM Kararları
Yaşam Hakkı
Çevrioğlu v. Türkiye, Başvuru no. 69546/12, Karar Tarihi: 04.10.2016
Başvurucunun 10 yaşındaki oğlunun, Antakya Belediyesi’nin iskan sahasında özel bir şantiye alanında su dolu geniş bir çukura düşmesi sonucu hayatını kaybetmesi, Antakya Belediyesi İmar Müdürü ve şantiye alanı sahibinin ihmalle ölüme sebebiyet verme ve düzenleme ve buyruklara uymamadan suçlu bulunması, akabinde Yargıtayca yerel mahkeme kararının bozulması, ardından başvurucunun açtığı hukuk davasında şantiye alanı sahibi ve şirketinin kusurlu olduğuna karar verilmesi ve maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi, bununla beraber Antakya Belediyesi’nin de sorumlu olduğuna ilişkin iddiaların yerel mahkeme tarafından reddedilmesi, Yargıtay’ın Belediye’ye karşı idare mahkemelerinde dava açılması gerektiği gerekçesiyle davanın bu kısım bakımından reddedilmesi gerektiği konusunda hüküm vermesi, idare mahkemesi önünde Belediyeye karşı açılan tazminat davasında Belediyeye yüklenebilecek bir kusurun bulunmadığına karar verilmesi, başvurucunun devlet makamlarının oğlunun yaşam hakkını koruyamadıkları iddiasıyla İHAM’a başvurması- yaşam hakkının ihlali
Hasan Yaşar v. Türkiye, Başvuru no. 5059/11, Karar tarihi: 11.10.2016
2008 yılında Hakkari’deki nevruza katılan ve açılan ateş sonucu hayatını kaybeden İkbal Yaşar’ın ölümünden sorumlu polislerin daimi arama kararı verilerek hala teşhis edilememiş olması – Yaşam hakkı ve etkili soruşturma yürütme yükümlülüğünün ihlali
Sayan v. Türkiye, Başvuru no. 81277/12, Karar tarihi: 11.10.2016
Kitanovska Stanojkovic ve Diğerleri v. Makedonya, Başvuru no. 2319/04, Karar tarihi: 13.10.2016
2011 yılında evlerine yapılan hırsızlık sırasında ciddi şekilde yaralanan ve on gün yoğun bakımda kalan ve bu saldırıda eşini kaybeden başvurucuya saldıran kişilerin aldıkları hapis cezasının infazının mahkeme kararını uygulayacak iki kurum arasındaki koordinasyonsuzluk nedeniyle 18 ay gecikmesi – Yaşam hakkı ihlali
Mızrak ve Atay v. Türkiye, Başvuru no. 65146/12, Karar tarihi: 18.10.2016
30 Mart 2006 tarihinde 14 gerillanın öldürülmesini protesto için Diyarbakır’da düzenlenen eyleme katılan başvurucunun gaz kapsülüyle başından vurulup hayatını kaybetmesi ve sorumluluğu tespit edilen üç polis hakkında açılan davanın (İHAM’a başvurunun yapıldığı 2014 yılında) hala yerel mahkemeler önünde sonuçlandırılmamış olması – Yaşam hakkı ve etkili soruşturma yürütme yükümlülüğünün ihlali
İşkence Yasağı ve Etkili Soruşturma Yürütme Yükümlülüğü
Klibisz v. Polonya, Başvuru no: 2235/02, Karar Tarihi: 04.10.2016
Devam eden tutukluluğu süresince ülke çapında, bazıları evine 300 kilometre uzaklıkta, en az 44 kez bir cezaevinden diğerine nakledilen/transfer edilen başvurucunun aşırı kalabalık, havalandırması olmayan, duş ve açık havaya çıkma imkanı kısıtlı cezaevlerinde tutulması – İnsanlıkdışı muamele yasağının ihlali
Pivovarnik v. Ukrayna, Başvuru no. 29070/15, Karar Tarihi: 06.10.2016
Uyuşturucu almak, bulundurmak ve aracılık etmek suçlarından gözaltına alınan, üç senelik hapis cezası ile mahkum edilen ve 16 ay tutuklu kaldıktan sonra denetimli serbestlik ile salıverilen Hepatit C hastalığı olan başvurucunun, hepatit C hastalığının tedavisinin hapishanede görülemeyecek olması sebepleri ile yaptığı temyiz başvurusunun reddedilmesi, başvurucunun hapishane müdürlüğüne hepatit C hastalığı sebebiyle yaptığı tedavi talebinin hapishane müdürlüğünce başvurucunun hastalığı hakkında yeterli delil sunamaması sebebiyle hastaneye yazı yazılarak teyit edilmeye çalışılması, hastanenin cevap vermemesi, bu sebeple başvurucunun hastalığı kanıtlamak adına kan testine girme talebinde bulunması ve talebinin neden gösterilmeden reddedilmesi, durumu ağırlaşan başvurucunun dört ayrı kez hastane doktoruna üst karın bölgesinde rahatsızlık olduğu sebebiyle yaptığı başvuruların uygun olmayan tedaviler ile geçiştirilmesi, hastanın ağırlaşan şikayetleri sebebiyle ancak bir seneye yakın bir sürenin sonunda hastane dışında bir hepatit hastalığı uzmanı ile görüşebilmek üzere hastaneye gönderilmesi, hastanenin uyguladığı testler sonucu karaciğerinde hasar oluştuğunun tespit edilmesi, hastanenin öngördüğü testlerin ve tedavinin yarım kalması ve tavsiyelere uyulmaması, hapishanenin hasta mahpus başvurucuya “yeterli” tedavi uygulamaması —İnsanlıkdışı muamele yasağının ihlali
Ali Aba Talipoğlu v. Türkiye, Başvuru no. 16408/10, Karar tarihi: 18.10.2016
2000 yılında avukatların cezaevlerine girişte üstlerinin aranmasına ilişkin getirilen düzenleme hakkında Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) tarafından yapılan basın açıklamasına katılan başvurucunun diğer 26 avukatla birlikte gözaltına alınması, bu sırada beş gün iş göremez raporu alacak şekilde darp edilmesi, başvurucunun polislerle ilgili şikayetinde zamanaşımı kararı verilmesi ve haksız gözaltı nedeniyle açtığı tazminat davasının reddedilmesi – İnsanlıkdışı muamele yasağının ve bu yasak bağlamında etkili soruşturma yürütme yükümlülüğünün ihlali
G.U. v. Türkiye, Başvuru no. 16143/10, Karar tarihi: 18.10.2016
Başvuru tarihinde 18 yaşından küçük olan başvurucunun üvey babası tarafından silah zoruyla cinsel istismara uğradığı şikayetinin, iki erkek polis tarafından alınan kendi ifadeleri dikkate alınmadan ve avukatının talebine rağmen herkese açık görülen bir duruşma sonucunda ve kadın psikologlarla görüştürülmeden, ikna edici başkaca bir gerekçe gösterilmeden beraatle sonuçlandırılması – Ağır Ceza Mahkemesi’nin üvey babanın ‘iktidarsız’ olduğu ve eşiyle bir yıldır cinsel ilişkiye girmediği iddiası başvurucunun annesi tarafından yalanlanmasına rağmen üvey babanın ifadesinin dikkate alınması, Mahkeme’nin başvurucunun “karşı koyabilecek konum”da olup olmadığına dair Adli Tıp’a soru sorması, üvey babası tarafından istismar edilmiş bir çocuğun duruşmasının bu faktörler değerlendirilmeden herkese açık olarak görülmesi ve bütün bunlar birlikte değerlendirildiğinde çocuğun travmasının artması nedeniyle insanlıkdışı muamele ve özel hayata saygı hakkının ihlali
Özgürlük ve Güvenlik Hakkı
Kasparov v. Rusya, Başvuru no. 53659/07, Karar tarihi: 11.10.2016
2007 yılında Moskova’da yurtdışındaki siyasi bir eyleme katılmak üzere gittiği havaalanında biletine ve pasaportuna el konularak polis merkezine götürülen ve resmi olarak gözaltına alınmayan ama merkezi terk etmesine de izin verilmeyen – bu sebeple eylemi de kaçıran başvurucunun herhangi bir sebep olmadan hukuka aykırı olarak tutulması – Makul şüphe bulunmadığı için özgürlük ve güvenlik hakkının ihlali [Mahkeme bu başvuruda başvurucunun eyleme katılmasının engellenmesini de toplantı ve gösteri hakkına aykırı buldu.]
Adil Yargılanma Hakkı
Ürün v. Türkiye, Başvuru no. 36618/06, Karar tarihi: 04.10.2016
1998 yılında bir eyleme katıldığı için gözaltına alınıp beraat ettikten sonra haksız gözaltı kararına karşı 2000 yılında tazminat talep eden başvurucunun talebinin 2006 yılında reddedilmesi – Makul sürede yargılanma hakkının ihlali
Antunovic v. Hırvatistan, Başvuru no. 66553/12, Karar Tarihi: 04.10.2016
Devlet tarafından açığa alınmış ve açığa alındığı için maaşından çeşitli cezalar kesilen Antunovic’in bu kesintiye dayanarak Hırvatistan mahkemelerinde dava açması; bu iddiaların kabul edilemez bulunması nedeniyle mahkemeye ulaşım hakkının engellendiği, dolayısıyla adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiası – Yerel mahkemelere erişim hakkının mutlak olmaması ve çeşitli durumlarda sınırlandırılabilmesi ve başvurucunun mahkemeye ulaşmak için gerekli tedbirleri almaması gerekçesiyle ihlal yok.
Chakalova-Ilieva v. Bulgaristan, Başvuru no. 53071/08, Karar Tarihi: 06.10.2016
Bir ortaokulun okul müdürü olan ve Bölge Eğitim Müfettişliği tarafından disiplin sebebiyle işine son verilen başvurucunun haksız fesih sebebiyle Bölge Eğitim Müfettişliği’ne açtığı karara karşı itiraz, eski hale getirme ve zarar tazmini hakkındaki ilk davasını kazanarak işine geri dönmüşken yeniden müfettişlik başkanı tarafından işine son verilmesi, başvurucunun bunun üzerine açtığı davada yerel mahkemenin eski kararının aksine davalı tarafın müfettişlik değil okul yönetimi olarak gösterilmesi gerektiği için hatalı taraf sebebiyle yargılamaya son vermesi ve kararın onanması ayrıca Bulgaristan İş Kanunu’na göre haksız fesihte dava açma süresinin iki ay olması ve müfettişliğe açılan dava yargılaması sebebiyle başvurucunun okula karşı açacağı davanın dava süresini kaçırmış olması ve aslında müfettişliğin davalı taraf olmadıkları yönündeki ilk itirazlarını yaptıklarında iki aylık dava süresinin çoktan dolmuş olması, iş mahkemelerinin içtihatta davalı taraf açısından tutarsız bir tutum sergilemesi ve ancak söz konusu davadan altı sene sonra içtihatta davalı tarafın okul olması yönünde bir karar birliğine varılması, yerel mahkemenin başvurucunun ilk açtığı davadaki tutumunu iki haftalık bir süre içinde değiştirmesi ve başvurucuya dava açacağı taraf açısından bilgilendirmede bulunmayarak iş akdinin haksız feshi karşısında herhangi bir kanun yolu kullanımının önünü tıkaması — Davalı taraf açısından tutarsız bir içtihat sergileyen yerel mahkemenin meşru bir amaçtan yoksun ve orantılı olmayan bir karar ile başvurucunun kanun yoluna giderek hakkını aramasına engel olması nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlali
Turyev v. Rusya, Başvuru no. 20758/04, Karar tarihi: 11.10.2016
Cinayet işlediği iddiasıyla tutuklanan başvurucunun davasına bakan savcının basına röportaj verirken başvurucunun isim ve soyismini de vererek ‘katil’ demesi ve başvurucunun savcının davadan alınması için yaptığı başvurunun reddedilmesi – Masumiyet karinesinin ihlali
Alkaşı v. Türkiye, Başvuru no. 21107/07, Karar Tarihi: 18.10.2016
Milli Saraylar Daire Başkanlığı’nda sekreter olan başvurucunun çalışma arkadaşlarından biriyle anlaşmazlığa düşmesi sonucu bir profesörün isteği üzerine rütbesinin düşürülmesi, başvurucunun bu profesörü tanıyan bir arkadaşının sürekli olarak cinsel taciz ve şiddet tehdidi içeren telefon aramaları gerçekleştirmesi, bu arkadaşı ve olayla ilişkili bulunması sebebiyle de başvurucu hakkında ceza kovuşturmasına başlanması, arkadaşının başvurucunun teşvikinin söz konusu eylemlerde etikili olduğunu iddia etmesinin karşısında başvurucunun arkadaşını profesör ile arasında uzlaşmacı gibi görmesi ve işe iadesine fırsat sağlayacağını düşünmesi, ağır ceza mahkemesinin başvurucunun delil yetersizliğinden beraatine karar verirken arkadaşının mahkumiyetine karar vermesi, bu esnada işten çıkarılan başvurucunun iş akdinin haksız feshi sebebiyle tazminat talebinde bulunarak iş mahkemesine başvurması, ceza yargılamasında beraatine karar verilmiş olmasına rağmen iş mahkemesinin başvurucunun arkadaşını söz konusu eylemlerinde teşvik etmiş olduğuna karar vermesi ve suça teşvikte bulunarak işvereninin güvenini ihlal ettiği gerekçesiyle başvurucunun taleplerini reddetmesi – Adil yargılanma hakkının masumiyet karinesi yönünden ihlali
Özel Hayata ve Aile Hayatına Saygı Hakkı
Travas v. Hırvatistan, Başvuru No:75581/13, Karar Tarihi: 04.10.2016
Başvurucunun Devlet okullarında ilahiyat profesörü olarak eğitim vermekte iken, iş sözleşmesinin feshedilmesi ve kendisine alternatif bir görev teklifinde bulunulmaması, söz konusu kamu görevi sırasında sürmekte olan ilk evliliği için dini tören de yapmış olmasına rağmen sonrasında medeni makamlar önünde bu evliliğinin tanınması ve medeni olarak boşanması ve ardından başvurucunun bundan sonraki evliliğini medeni hukuka uygun olarak gerçekleştirmiş olması, fakat ilk evliliğinin medeni bir boşanma ile sona ermiş olması ve Kilise gözünde halen ilk evliliği ile bağlı olduğu dolayısıyla da ikinci medeni evliliğinin Kilise kurallarına uygun olmadığı hususları ve kilise tarafından dini eğitim konusunda yetkisizleştirilmesi ve takiben iş sözleşmesinin feshinin Hırvatistan Cumhuriyeti’nin imzalamış olduğu uluslararası bir anlaşmanın gereği olduğunun devlet mahkemelerince iddia edilmesi- özel hayat ve aile hayatının korunması hakkının ihlali yok
B.A.C. v. Yunanistan, Başvuru no. 11981/15, Karar tarihi: 13.10.2016
Türkiye’de öğrenciyken Kürt siyasetine yakın siyasi çalışmalar yürüten ve anayasal düzeni yıkma suçundan tutuklanan, 171 günlük açlık grevinden sonra sağlık sorunları nedeniyle cezaevinden serbest bırakılan ve Yunanistan’a iltica eden başvurucunun İltica Komitesi’nin olumlu yöndeki kararına rağmen durumunun 12 yıl boyunca belirsiz halde bırakılması (başvurucunun banka hesabı açamaması, ehliyet alamaması, üniversiteye kaydolamaması gibi), bu duruma karşı bir başvuru yolunun olmaması ve Türkiye’ye sınırdışı edilme riskinin olması – Özel hayata saygı hakkının ihlali [Mahkeme bu başvuruda 8. maddenin yanı sıra, etkili başvuru yolu olmaması nedeniyle 8. maddeyle birlikte 13. maddenin ve Türkiye’ye sınırdışı edilme riski nedeniyle 3. maddeyle birlikte 13. maddenin de ihlal edildiğine karar verdi.]
Irina Smirnova v. Ukrayna, Başvuru no. 1870/05, Karar tarihi: 13.10.2016
5 yılı aşkın bir süre bir çete tarafından sözle taciz edilen, iç kanaması olacak şekilde dövülen, evinin kapıları kırılan ve işgal edilen, saldırıya uğrayan başvurucunun şikayetlerinin yıllar boyunca polisler tarafından dikkate alınmaması – Devletin başvurucunun sistematik olarak fiziki ve sözlü şiddete uğramasına karşı başvurucuyu üçüncü kişilerden koruyamaması nedeniyle özel hayata saygı hakkının ve ayrıca insanlıkdışı muamele yasağının ihlali
Vukota – Bojic v. İsviçre, Başvuru no. 61838/10, Karar tarihi: 18.10.2016
Trafik kazası geçiren başvurucunun engelli maaşı almak için başvurduğu sigortacının başvurucunun güncel sağlık durumunu öğrenmek için özel dedektif tutması ve dedektif tarafından elde edilen verilerin yargılamada delil olarak kullanılması – Özel hayata saygı hakkının ihlali [Mahkeme bu başvuruda başvurucunun dedektif tarafından hazırlanan raporun geçerliliğine karşı çıkma imkanı olduğu, bu raporun karara dayanak yapılan tek delil olmadığı ve yargılamanın genelinin adil şekilde yürütüldüğü gerekçesiyle dolaylı delilin yargılamada kullanılmasının adil yargılanma hakkını ihlal etmediğine karar verdi.]
Otgon v. Moldova Cumhuriyeti, Başvuru no. 22743/07, Karar Tarihi: 25.10.2016
Başvurucu ve kızının evlerindeki musluktan içtikleri su sebebiyle hastalanarak dizanteri teşhisi ile 2 hafta hastanede kalmaları sebebiyle su hizmeti sağlayan devlet kurumuna tazminat için dava açmaları, yerel mahkemenin boruların eski olması ve apartmanın sorumluluğu ile suların karışması ile beş kişinin aynı şikayetten muzdarip olması gerekçeleri ile hak ihlalini kabul etse de istenilen tazminatın onda birine hükmetmesi, üst mahkemenin tazminatı yarı değerine düşürmesi [648 euroluk tazminatın gerekçe gösterilmeden 314 euroya düşürülmesi], yüksek mahkemenin maddi ve manevi olarak yeterli olmayan ve normalde Moldova mahkemelerinin. madde ihlalinde verdiklerinden çok daha az bir miktarda olan tazminatı onaması — Özel hayata saygı hakkının ihlali
İfade Özgürlüğü
Do Carmo De Portugal E Castro Camona v. Portekiz, Başvuru no: 53139/11, Karar Tarihi: 04.10.2016
Üniversitede profesör ve aynı zamanda gazeteci olan başvurucunun görev aldığı ve Avrupa Birliği ile ortak yürütülen projenin uygulanması sırasında karşılaşılan güçlüklerle ilgili yazdığı ve gazetede yayımladığı yazıdaki ifadeler nedeniyle hakkında hakaret suçlamasıyla ceza davası açılması – İfade özgürlüğü ihlali
Bireysel Başvuru Hakkı
Cano Moya v. İspanya, Başvuru no. 3142/11, Karar tarihi: 11.10.2016
Cezaevinde disiplin cezası alan ve bu cezaya karşı AYM’ye yaptığı başvurusu da reddedildikten sonra İHAM’a başvuru yapmak isteyen başvurucuya dava dosyasının tamamının ‘Mahkeme kendi isteyebilir’ denerek verilmemesi – Bireysel başvuru hakkının ihlali
Konovalchuk v. Ukrayna, Başvuru no. 31928/15, Karar tarihi: 13.10.2016
Tutuklanmadan önce HIV+ hastası olan başvurucunun cezaevinde bir de kanser olmasıyla birlikte bir uzman doktor tarafından muayene edilmesi ve tedavi edilmesi için İHAM’ın 39. madde uyarınca tedbir kararı vermesine rağmen başvurucunun sürekli başka bir yere nakledilmesi ve tedbir kararına rağmen gerektiği gibi tedavi edilememesi – 34. maddenin ihlali [Mahkeme bu başvuruda başvurucunun cezaevinde sağlık hizmeti alamamasını ve nakil koşullarını insanlıkdışı muamele yasağına da aykırı buldu.]
Serbest Seçim Hakkı İhlali
Shukurov v. Azerbaycan, Başvruru no. 37614/11, Karar Tarihi: 27.10.2016
Azerbaycan Halk Cephesi partisinden meclis seçimlerinde aday olarak gösterilen Başvurucunun seçimi kaybetmesinin üzerine bölgesindeki kamu görevlilerinin seçime müdahalesi, yasadışı kampanyaların varlığı, seçim gözetmenlerinin engelleri ve oy sayımı tekrarları gibi usulsüzlükler dolayısıyla iddialarını kanıtlamak için seçim gözetmenlerine de ait olan ses, video kayıt ve belge gibi kanıtlar ile Merkez Seçim Kurulu’na şikayette bulunması, şikayetinin reddedilmesi üzerine Bakü Temyiz mahkemesinin de reddetme yönünde karar vermesi ve Yüksek Mahkemele henüz karar vermeden Anayasa Mahkemesi’nin zaten seçim sonuçlarının kesinleştiği kararını vermesi, — Yerel mahkemenin ve yüksek mahkemelerin usulsüzlükleri ve seçim kanunu ihlallerini düzgünce araştırmaması ve soruşturmaması, özellikle yüksek mahkemenin etkili ve zamanında bir araştırma yapmaması sebebiyle yargılaması bitmeden Anayasa Mahkemesi’nin seçim sonuçlarını kesinleştirmesi nedeniyle serbest seçim hakkının ihlali,
İşkence Yasağı, Özgürlük ve Güvenlik Hakkı, Adil Yargılanma Hakkı, Toplantı ve Dernek Kurma Özgürlüğü
Yaroslav Belousov v. Rusya, Başvuru no. 2653/13 ve 60980/14, Karar Tarihi: 04.10.2016
Bolotnaya Meydanında başkanlık seçimlerindeki yolsuzluğu protesto amacıyla gerçekleşen toplanmaya katılan başvurucunun protesto gösterisinde slogan atması ve polise fırlattığı nesneler nedeniyle yargılanması ve 2 yıl 3 ay hapis cezasına mahkum edilmesi, iki yıla yakın sürenin tutuklu geçirilmesi, ileri derecede astım hastası olduğu belgelenmiş başvurucunun yargılaması sırasında bazen camdan bir hücre bazen de metal bir kafes kullanılarak duruşmalara getirilmesi, bu yolla aşağılayıcı muamelelere tabi tutulması, cezaevi ve mahkeme arası transferlerinin de bu cam hücre içindeyken yapılması, cam hücrelerin başvurucunun yargılama süreçlerine katılımını sınırlaması, avukatıyla görüşme imkanını tamamen kaldırması, bu uygulamayı gerektirecek özel bir güvenlik riskinin bulunmaması, savunma olarak Rus ceza yargılamalarında tutukluluk hali devam ettiği sürece sistematik olarak bu yöntemin kullanıldığı hususunun belirtilmesi, mahkemenin protesto sırasındaki kargaşada başvurucunun rolünün önemsiz olduğuna ve karşılığında yetkili makamların cevabının orantısız olduğuna kanaat getirmesi – duruşma salonlarında şartlar, tutukluluk hali ve mahkeme ve cezai transfer koşulları yönünden işkence yasağının ihlali, tutukluluk gerekçesi ve suçlamaların duruşma öncesi tutukluluğu gerektirecek derecede ciddi olmaması ve başvurucunun durumunun bireysel değerlendirmeye tabi tutulmamış olması sebebiyle özgürlük ve güvenlik hakkının ihlali, yargılama sırasında aşağılayıcı muamele olarak değerlendirilen cam hücrelerin kullanılması, bu donanımın başvurucunun duruşmalara doğrudan dahil olmasını ve avukatıyla özel bilgi paylaşımını engellemesi bakımından adil yargılanma hakkının ihlali, toplanmaya katılan başvurucunun yargılanması ve mahkum edilmesinin bu hakka gerekli, orantılı ve haklı bir müdahale teşkil etmemesi sebebiyle toplantı ve dernek kurma özgürlüğünün ihlali