İçeriğe geç

Mart 2017 – AYM ve İHAM Kararları Bülteni

by 06/04/2017

Merhaba,

Mart ayı içerisinde yayımlanan önemli Anayasa Mahkemesi ve İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi kararlarına yer verdiğimiz bültenimiz hazır. Kadın hukuk fakültesi öğrencileriyle hazırladığımız bu altıncı bültende bize üç yeni kadın öğrenci daha katıldı ve İHAM karar çevirilerini Esin Bozovalı, İlke Özenç, Ayşenur Keskiner, Sıla Sunar, İrem Şanlı, Serde Atalay, Büşra Korkmaz ve Merve Kılıç ile birlikte yaptık.

Ocak 2017 bültenini buradan, Şubat 2017 bültenini ise buradan okuyabilirsiniz.

Önümüzdeki ay görüşmek üzere.

AYM Kararları

Adil Yargılanma Hakkı

Mahmut Mahir Çelikbaş başvurusu, Başvuru no.2014/12971, Karar tarihi: 01.02.2017

Eski eşinin savcılığa başvurup evden uzaklaştırılmasını talep etmesi üzerine başvurucunun 6284 sayılı Ailenin Korunması Hakkında Kanun kapsamında uzaklaştırılmasına karar verilmesi nedeniyle delil olmadan yalnızca beyana dayalı olarak karar verilmesinin adil yargılanma hakkını ihlal ettiği iddiası – Açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemezlik kararı

9 Mart 2017

Murat Hİkmet Çakmakçı başvurusu, Başvuru no. 2016/35094, Karar tarihi: 15.02.2017 ve Hasan Osman Kaya başvurusu, Başvuru no. 2016/41934, Karar tarihi: 16.02.2017

15 Temmuz darbe girişimi sonrası 667 sayılı OHAL KHK’si ile HSYK tarafından meslekten ihraç edilen hakimler arasında yer alan başvurucuların savunmaları alınmadan ve tanık dinletme talepleri yerine getirilen görevden alınmaları nedeniyle adil yargılanma haklarının ihlal edildiği iddiası – 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili AYM tarafından verilen ilk bireysel başvuru kararları olan bu kararlarda AYM, 685 sayılı KHK ile 667 sayılı KHK ile meslekten ihraç edilen kişilere kararın kesinleşmesinden itibaren 60 gün içinde Danıştay’a başvurma hakkı tanındığını belirterek kanun yolları tüketilmediğinden başvuruları kabul edilemez buldu.

İfade Özgürlüğü

29 Mart 2017

Orhan Pala Başvurusu, Başvuru No: 2014/2983, Karar tarihi: 15.02.2017

Yöneticisi olduğu internet sitesinde İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında hisseleri işlem gören bazı şirket hissedarları, yönetim kurulu üyeleri ve aynı zamanda bir aracı kurumun sahipleri olan iki kişi hakkında yargılandıkları davalarla ilgili haberlere yer veren başvurucunun hakaret suçundan 2 ay 27 gün hapis cezası alması ve cezada hükmün açıklanmasının geri bırakılması – İfade ve basın özgürlüğü ihlali

Toplantı ve Gösteri Özgürlüğü

16 Mart 2017

Hint Aseel Hayvanları Koruma ve Geliştirme Derneği ve Hikmet Neğuç Başvurusu, Başvuru no. 2014/4711, Karar tarihi: 22.02.2017

Horoz dövüşü yapan derneğin polisler tarafından engellenip idari para cezasına çarptırılarak feshedilmesi ve üyelerine 10 ay hapis ve para cezası verilmesi nedeniyle dernek kurma özgürlüğünün ihlal edildiği iddiası – Hayvanlara eğlence ya da zevk amacıyla acı çektirmenin ahlaken ve hukuken yanlış olduğu gerekçesiyle ihlal yok.

Ayrımcılık Yasağı

10 Mart 2017

T.A.A. başvurusu, Başvuru no. 2014/19081, Karar tarihi: 01.02.2017

HIV + pozitif olduğu için önce işyerinden uzaklaştırılan daha sonra haksız yere işinden atılan başvurucunun 4 yıl 10 ay süren yargılama sırasında açıkça talep etmesine rağmen gerekçe gösterilmeden yargılamanın üçüncü kişilere kapatılmaması – Ayrımcılık yasağı ihlali [Mahkeme bu başvuruda yargılamanın makul sürede tamamlanmaması nedeniyle adil yargılanma hakkının, duruşmaların aleni yapılması nedeniyle özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine de karar verdi.]

Eğitim Hakkı

Ezgi Pınarlar başvurusu, Başvuru no. 2014/3237, Karar tarihi: 01.02.2017

Ege Üniversitesi BESYO bölümüne yedek listeden kayıt yaptıran, üniversite tarafından yapılan resmi ilan nedeniyle okuduğu okuldan kaydını sildiren ve ilgili programa kaydını yaptırıp derslere girmeye başlayan başvurucunun Rektörlük tarafından okulla ilişiğinin kesilmesine karşı idarenin hatası nedeniyle üç yılını kaybettiği iddiasıyla açtığı davanın reddedilmesi – Karar düzeltme aşaması henüz kesinleşmediğinden kanun yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemezlik kararı

İHAM Kararları

İşkence Yasağı ve Etkili Soruşturma Yürütme Yükümlülüğü

V. K. v. Rusya, Başvuru No: 68059/13, Karar tarihi: 07.03.2017

Başvurucunun kreşte bulunduğu süre içerisinde çeşitli fiziksel ve psikolojik rahatsızlıklar yaşaması, bu rahatsızlıkların kreşteki bakıcılar tarafından gördüğü kötü muamele nedeniyle ortaya çıktığı ve bu olaydan ötürü devletin işkence ve kötü muamele yasağının pozitif yükümlülüklerini yerine getirmediği ayrıca bu şikayetlere dayanarak sorumlular hakkında kamu otoritelerine şikayette bulunulmasına rağmen delillerin yetersiz bulunarak soruşturmanın etkili yürütülmediği iddiaları, Devlet’in bu iddialara karşılık olarak adı geçen kreşin ”kamu gücüyle” donatılmamış olması sebebiyle kamusal bir kurum olmadığı ve bu nedenle Devlet’e sorumluluk yükletilemeyeceği savunması – Eğitim-öğretim kurumlarına verilen tüm lisansların devlet tarafından veriliyor olması ve dahi okul müdürlerinin eğitim anlamında kamusal görevleri bulunduğunun ve bu nedenle küçük yaştaki çocukların devlet tarafından eğitimlerinin kontrol altında tutulmasının Devlet’in sorumluluğunda olduğunun kabulü gerektiği nedeniyle olayda Devlet’in sorumluluğunun bulunduğu gerekçesiyle insanlıkdışı muamele yasağının esas ve usul yönünden ihlali

Orlov ve diğerleri v. Rusya, Başvuru No: 5632/10, Karar Tarihi: 14.03.2017

Rusya devlet televizyonunun kameraman ekibi, bir muhabir ve insan hakları sivil toplum kuruluşlarından biri olan Memorial’ın genel başkanından oluşan başvurucuların devlet güvenlik hizmetlerinin görevi kötüye kullanma teşkil eden eylemlerine karşı gerçekleşecek planlı protestoyu gözlemlemek üzere Ingushetia’da (Rusya) bulunmaları, başvurucuların konakladıkları gece otel önündeki polis ve güvenlik görevlilerinin binadan çağrıldıkları ve İçişleri Bakan Yardımcısı tarafından arandıkları iddiaları, olay gecesi başvurucuların kaldıkları odanın kamuflaj giyimli ve kar maskeli 3 kişi  tarafından otomatik silahlarla taranması, başvurucuların saldırıya uğraması ve eşyalarına el konulması, başvurucuların başlarına geçirilen siyah poşetler içinde bir tarlaya götürülerek burada dövülmeleri ve Ingushetia’ya dönerlerse öldürülecekleri konusunda tehdit edilmeleri, olay sonrası başlatılan soruşturmada faillerin tespit edilememesi nedeniyle pek çok kez takipsizlik kararı verilmesi – İnsanlık dışı ve aşağılayıcı muamele yasağının ve etkili soruşturma yürütme yükümlülüğünün ihlali [Mahkeme ayrıca başvurucuların mülkiyet hakkının ve özgürlük ve güvenlik hakkının ihlal edildiğine karar verdi.]

Korgul v. Polonya, Başvuru no. 36140/11, Karar Tarihi: 21.03.2017

Hırsızlık ve silahlı soygun suçlarından tutuklanan ve daha sonra ceza alan başvurucunun bir çıplak arama sırasında infaz memuruna karşı agresif davranışlar gösterdiği ve infaz memurunu tehdit ettiği iddiası sonucu hapishane yönetimi tarafından tehlikeli suçlu olarak sınıflandırılarak iki yıl boyunca hücre hapsinde tutulması, günde birkaç defa her hücreyi terk ettiğinde detaylı çıplak aramaya maruz bırakılması, hücrenin içinin sürekli izlenmesi, hücre dışında ayağına zincir takılması, hapishane topluluğundan ayrı tutulması, aile görüşlerinin sınırlandırılması gibi uygulamaları kapsayan yüksek güvenlik rejimine maruz kalması – Gerekli bir güvenlik sebebi olmadığı halde başvurucunun iki yıl boyunca gün içinde defalarca kez çıplak aramaya maruz bırakılması ve “tehlikeli suçlu” olarak sınıflandırılması sonucu hakkında bu denli sert ve özel bir güvenlik rejimine tabii tutulması nedeniyle insanlıkdışı muamele yasağının ihlali [Başvurucu ayrıca maddi durumu kötü olan ailesinin hapishaneye gönderdiği paranın yarısına hapishane yönetimi tarafından serbest kaldığı döneme kadar el koyulmasının mülkiyet hakkının ihlali olduğunu iddia etmiştir. Mahkeme, devletlerin hapishanede mahpusların parasının birazına serbest kaldıklarında hayatlarının kolaylaşması amacıyla el koyması yönünde takdir hakkının olduğuna ve bu sebeple mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasının dayanaktan yoksun olduğuna karar vererek kabul edilemezlik kararı vermiştir.]

Kölelik ve Zorla Çalıştırma Yasağı

Chowdury ve Diğerleri v. Yunanistan, Başvuru no. 21884/15, Karar tarihi: 30.03.2017

Çalışma izni olmayan 42 Bangladeş vatandaşının Yunanistan’da bir çiftlikte askerlerin gözetimi altında kötü fiziksel koşullarda ve 22 euro karşılığında günde yedi saat çalışmaya ve çilek toplamaya zorlanması ve maaşlarının ödenmemesi – Zorla çalıştırma yasağının ihlali

Adil Yargılanma Hakkı

Palchik v. Ukrayna, Başvuru no. 16980/06, Karar Tarihi: 02.03.2017

Kaçakçılık, görevi kötüye kullanma ve belgede sahtecilikten dolayı suçlu bulunan ve hakkında içlerinden en ağırı olan görevi kötüye kullanmadan hüküm verilen başvurucunun, mahkemenin bu davada sorgulamadığı tanıkların ifadelerine dayanarak karar vermesine ilişkin temyiz talebini Yüksek Mahkeme’ye sunması, Yüksek Mahkeme’nin başvurucu ve avukatına duruşma gün ve saati hakkında bilgilendirme yapmadan temyiz talebini incelemesi ve alt mahkemenin bulgularının sağlam bir delile dayandığını söyleyerek başvurucunun bu talebini reddetmesi  -Ukrayna Yüksek Mahkemesi’nin ‘silahların eşitliği ilkesi’ne uymaması, başvurucunun eline tanıklardan biri olan R.’ye soru sorma imkanının yargılamanın hiçbir aşamasında geçmemesi ve R.’nin kanıtlanmamış iddialarının delil olarak kabul edilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlali [Mahkeme, tanıklardan S. ve K. ile yüzleşmesi imkanının başvurucunun kendisine sunulduğu gerekçesiyle bu iki tanığın iddialarının delil olarak kabulünde ihlal görmemiştir.]

Cerovšek ve Božičnik v. Slovenya, Başvuru No’ları: 68939/12 ve 68949/12, Karar tarihi: 07.03.2017

Hırsızlık suçu işledikleri iddiasıyla yargılanan başvurucuların Haziran ve Temmuz 2007 tarihinde suçlu bulunarak tek yargıcın bulunduğu duruşmada haklarında sözlü olarak hüküm verilmesi, başvurucuların bunun üzerine temyiz isteminde bulunmasıyla hükmün yazılı şekilde taraflarına tebliğ edilmesini talep etmeleri, fakat bu sırada hükmü veren hakimin emekli olması nedeniyle 3 yıl sonra kararı bizzat vermemiş olan iki hakimin hükmü hazırlayıp sunması üzerine başvurucuların; yargılamanın herhangi bir sürecinde görev almamış ve hükmü vermemiş iki hakimin hükmün yazımına dahil olması, ayrıca başvurucuların sözlü hükmü veren hakimin hükmü verirken kararı gerekçeli olarak açıklamak yerine yalnızca sözlü aşamada bırakması sebepleriyle adil yargılanma haklarının ihlal edildiği iddiası – Davaya tek yargıcın bakmış olması sebebiyle emekli olacağı önceden belli olan yargıcın davayı bizzat tamamlaması veya gerekiyorsa yargılamanın erken evresinde bir hakimi daha dahil ederek soruşturmayı yürütmesi ve davayı gören yargıç tarafından hükmün gerekçeli ve yazılı olarak açıklanması gerekirken bunların yapılmamış olması nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlali

Yeltepe v. Türkiye, Başvuru no. 24087/07, Karar tarihi: 14.03.2017

Zorunlu askerliğinin 11. ayında ‘askerlik yapmaya uygun değildir’ raporu verilerek askerden alınan başvurucunun açtığı davaların askeri üyelerden oluşan askeri idare mahkemesi ve yüksek idare mahkemesi tarafından reddedilmesi – Adil yargılanma hakkının ihlali

Kemal Coşkun v. Türkiye, Başvuru no. 45028/07, Karar tarihi: 28.03.2017

Bir kadını kaçırdığı, dövdüğü ve onu tecavüzle tehdit ettiği iddiasıyla hakkında ceza davası açılan ve disiplin işlemleri başlatılan polis başvurucunun görevden alınması ve daha sonra beraat etmesine rağmen göreve iade edilmemesi – Masumiyet karinesinin ihlali

Özel Hayata ve Aile Hayatına Saygı Hakkı

Polyakova ve Diğerleri v. Rusya, Başvuru No:35090/09, Karar Tarihi:07.03.2017

Başvurucular hükümlü ve hükümlünün aile yakınları (eş ve çocukları) olup; başvuruculardan Bay Polyakova’nun,eşi ve çocuğuyla yaşadığı yerden 5.000 km uzakta bir şehirde tutuklu olarak bulunması nedeniyle ailesinin kendisini yalnızca üç kez ziyaret edebilmesi; diğer başvuruculardan Bay Kh.’nin ailesi ve çocuklarıyla yaşadığı yerden 8.000 km uzaklıktaki bir cezaevinde hükümlü olması nedeniyle Bay Kh.’nin tutukluluğu sırasında kızının doğumunu ve kızını hiç görememiş, diğer kızını ise yalnızca bir kez görebilmes ve eşinin bir süre sonra masrafları karşılayamaması nedeniyle kendisini 8 kez ziyaret ettikten sonra bir daha görüşe gelememesi; bir diğer başvurucu olan Bay Yeliashvili’nın babasından, kardeşlerinden ve yeğeninden 3.300 km uzaklıktaki mahkumiyeti ve bu süre boyunca yakınlarının ziyareti maddi olarak karşılayamamaları sebebiyle hiç gerçekleştirememesi; başka bir başvurucu olan Bay Palilo’nun kız kardeşi ve oldukça yaşlı olan annesinden uzaktaki mahkumiyeti nedeniyle ailesinin ziyareti maddi olarak karşılayamaması sebebiyle ziyarete gelememesi – Başvurucuların Rus Federal Mahkemesi’ne başvurarak hükümlü bulundukları cezaevlerinden aileleri ve yakınları ile iletişimin daha uygun olabileceği bir cezaevine nakledilmeleri için talepte bulunmalarına rağmen bütün taleplerinin ve itirazlarının reddedilmesi özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının ihlali

Pihl v. İsveç, Başvuru No: 74742/14, Karar Tarihi: 09.03.2017

Kar amacı gütmeyen bir kuruluş tarafından işletilen bir blogta İsveç vatandaşı başvurucu Bay Pihl’in Nazi Partisi üyeliğiyle suçlandığı bir post yayınlanması, anonim bir üçüncü kişi tarafından “konuştuğum pek çok insana göre bu adam tam bir esrarkeş” şeklinde bahsi geçen posta yorum yazılması, başvurucunun şikayetleri üzerine ilgili post ve yorumun 9 gün sonra kaldırılması ve özür yazısının yayınlanmasına rağmen başvurucunun karalama ve iftira içeren ilgili post ve yorumun arama motorları üzerinden erişilebilir olduğu ve kuruluşun postlardan olduğu kadar üçüncü kişilerin postlardaki yorumlarından da sorumlu olması gerektiği iddiasıyla uğramış olduğu zararlara ilişkin sembolik bir dava açması, yerel mahkemelerin yorumun karalayıcı olduğunu kabul etmesine rağmen şikayet üzerine kısa sürede kaldırılması için gerekeni yapan kuruluşun sorumlu tutulamayacağı ve söz konusu yorumun ifade özgürlüğü hakkının sınırları kapsamında kaldığına kanaat getirerek başvurucunun taleplerini reddetmesi, başvurucunun özel ve aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiği iddialarıyla İHAM’a başvurması – Mahkeme, özellikle yorumun saldırgan bir tarafı olmasına rağmen nefret söylemi yahut şiddete teşvik boyutuna ulaşmadığı, kısa süre yayında kalan post ve yorumun zaten oldukça küçük bir çevrede bilinirliği bulunan bir blogta yazılmış olması, yerel mahkemelerin takdir marjını kullanarak somut olay bakımından yarışan özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı ile ifade özgürlüğü hakları bakımından adil bir dengenin verilen kararlar aracılığıyla halihazırda kurulmuş olduğu gerekçeleri ile başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olduğu için kabul edilemez bulunmasına karar verdi.

Yevgeniy Zakharov v. Rusya, Başvuru No: 66610/10, Karar Tarihi: 14.03.2017

1999 yılında eşinden boşanan başvurucunun devlet sahipliğindeki toplu konutlar arasında müşterek kullanımda bulunan üç odalı bir dairesinin bir odasında yaşayan yeni partneri B.’nin yanına taşınması, evlenmeden 10 yıl boyunca burada birlikte yaşadığı partnerinin 2009 tarihinde ölmesinin ardından başvurucunun partneri B.’nin aile üyelerinden biri olmadığı ve  yasal olarak oturma hakkı bulunmadığı gerekçesiyle konuttan tahliyesinin istenmesi, başvurucunun 10 yıl boyunca bahsi geçen dairede birlikte yaşadıkları iddiasına dayanan taleplerini ilk derece mahkemesinin kabul etmesine rağmen bölge mahkemesinin B.’nin geçici bir misafir olarak mı yoksa bir aile üyesi olarak mı birlikte kalmaları için başvurucuya müsaade ettiğinin ispatlayacak bir unsurun bulunmaması nedeni ile ilk derece mahkemesinin kararını bozması üzerine başvurucunun özel hayatına saygı hakkına müdahale edildiği iddiası – Bölge mahkemesinin aynı dairede yaşayan diğer iki kişinin çıkarları ile başvurucunun özel hayatına saygı hakkı arasında denge kurmada ve başvurucunun söz konusu hakkına gerçekleşen müdahalenin derecesini belirlemede başarısız olması ve söz konusu müdahalenin demokratik toplum için gerekli olmaması nedeniyle özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının ihlali

A.-M.V. v. Finlandiya   Başvuru no: 53251/13 Karar Tarihi:23.03.2017

Kamu hizmeti olarak alınan ve koruyucu ailenin yanına yerleştirilen zihinsel engeli olan başvurucu, koruyucu ailenin yetkili makamlara danışmadan uzağa taşınması ve başvurucuyu taşındıkları yerden de uzaktaki mesleki okula gönderme planları sebebiyle Çocuk Esirgeme Kurulu’nun başvurucuyu ailenin yanından alarak kardeşlerinden birinin de bulunduğu memleketindeki Engelli Çocuklar Evi’ne  yerleştirmesi, başvurucu koruyucu ailesiyle birlikte yaşamaya devam etmek isterken vasisinin onun iradesine zıt olan kararla yerini değiştirmesi, başvurucunun Mahkeme’den vasisinin değiştirilmesinin talebi ve bu talebin  başvurucunun ayırt etme gücü olmaması, bulunduğu durumda refah düzeyinin yüksek olması ve bunlardan şikayet etmek için bir sebebi olmaması ve hatta bu itirazlarda bulunacak mental kapasitesi olmaması sebebiyle bu itirazların koruyucu aileye ait olabileceği şüphesiyle reddi kararı – 8. maddeyi ihlal etmez.

Din ve Vicdan Özgürlüğü

Moroz v. Ukrayna, Başvuru No: 5187/07, Karar Tarihi: 02.03.2017

Cinayet ve yasadışı silah bulundurma ve sağlama ile suçlanıp tutuklanan ve daha sonra 15 yıl hapis cezası alan başvurucunun tutuklu yargılandığı esnada bulunduğu cezaevinde geçirdiği sürede dini kitap ve diğer eşyalarına el konulup bir rahiple görüşmesine ve cezaevinin ibadethanesini ziyaret etmesine müsaade edilmemesi – Din ve vicdan özgürlüğünün ihlali [Mahkeme ayrıca başvurucunun cezaevinde ailesi ile görüşmesine ve mektuplaşmasına izin verilmemesi nedeniyle başvurucunun aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine karar verdi.]

İfade Özgürlüğü

Döner ve Diğerleri v. Türkiye, Başvuru no. 29994/02, Karar Tarihi: 07.03.2017

Çocukları farklı devlet ilkokullarda okuyan 20 başvurucunun 2001 yılının aralık ayında Bağcılar, Esenler ve Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne çocuklarının ilkokulda Kürtçe anadilde eğitim almaları konusunda dilekçe vermesi ile aynı dönemde birçok Kürt ebeveynin de aynı konuda dilekçe vermesini ilçe emniyet müdürlüklerinin savcılığa başvurulması amacıyla İstanbul emniyet müdürlüğüne bildirmesi sonucu dilekçelerin PKK ile bağlantısının tespiti için başlatılan soruşturmada dilekçe veren 40 kişinin evinde savcı izni ile arama yapılması, suç oluşturacak bir belge bulunamayan ev aramalarından sonra dilekçe sunan ebeveynlerin PKK’nin sivil itaatsizlik eylemleri ile bağlantılarının tespiti amacıyla yakalanarak 4 güne uzayan bir süre boyunca gözaltına alınmaları, gözaltı süreci boyunca başvurucuların gözaltına itiraz edememesi ve Devlet Güvenlik Mahkemesi hakimi karşısına çıkarılmaması, anayasal haklarını kullanarak çocukların anadilde eğitim hakları için dilekçe veren kişilerin hakkında terör örgütüne yardım suçundan iddianame düzenlenmesi ve yargılama sonucu tüm başvurucuların beraat etmesi – İfade özgürlüğünün ihlali [Mahkeme ayrıca başvurucunun 5. madde altındaki şikayetlerini de inceleyerek karara bağlamıştır: — 5. maddenin 2. fıkrası ihlali yok, başvurucuların yakalama ve gözaltı sebeplerinin kendilerine söylenmediği iddiası arama tutanağında imzalarının bulunması sebebiyle dayanıksız bulunmuştur;    — 5. maddenin 3. fıkrası ihlali var, 4 gün boyunca hakim karşısına çıkarılmama derhal hakim önüne çıkarılma korumasına aykırılık oluşturmuştur;   — 5. maddenin 4. fıkrasının ihlali var; haksız gözaltındaki 4 gün boyunca başvurucuların  mahkemeye başvuramamaları ve haksız gözaltı karşısında etkili bir iç hukuk yolu olmaması sonucu gözaltının hukukilik denetiminin yapılmaması 4. fıkra ihlali oluşturmuştur;   —  5. maddenin 5. fıkrası ihlali var, 3. fıkra ihlalinde düzenlenen derhal hakim karşısına çıkma ve 4. fırkada düzenlenen mahkemeye başvurma hakları ihlal edilen başvurucuların haksız gözaltı tespiti ile tazminat almalarının da önünün kapanması 5. fıkrayı ihlal etmiştir.]

Toplanma ve Dernek Kurma Özgürlüğü

Genov v. Bulgaristan, Başvuru no. 40524/08, Karar tarihi: 23.03.2017

Başvurucu Genov’un da dahil olduğu 7 kişilik bir topluluğun, merkezi Hindistan’da bulunan ve dini bir dernek olan Uluslararası Krishna Bilinci Derneği’nin(ISKCON) Sofya’daki şubesini açmak için toplanmaları, Genov’un bu derneğe başkan olarak düşünülmesi, dernek kurma kararın üzerine Dini İşler Birimi’ne başvuruda bulunmaları, söz konusu birimin aynı dini inancı ve ritüelleri taşıyan başka bir dernek bulunması sebebiyle başvuruyu reddetmesi, bunun üzerine Genov’un yerel mahkemeye başvurması, fakat burada da yerel mahkemenin ”açılmak istenen derneğin, aynı inançları taşıması sebebiyle önceki açılan derneğin üyeleri arasında bölünmeye yol açabilecek olduğu” öngörüsü ile aynı inançta ikinci bir dernek açılması talebini reddetmesi – Din ve vicdan özgürlüğü ile dernek kurma özgürlüğünün ihlali

Ayrımcılık Yasağı

Škorjanec v. Hırvatistan, Başvuru no: 25536/14, Karar tarihi: 28.03.2017

Başvurucu Maja Škorjanec’in partnerinin Hırvatistan, Zagreb’de Roman kökenli olmasından ötürü hakarete uğradıktan sonra başvurucu ile birlikte sokakta iki saldırgan tarafından dövülmesi, başvurucunun partnerine karşı nefret suçu işlendiği şüphesiyle başlatılan yargılamanın saldırganlar aleyhine mahkumiyetle sona ermesine karşın, başvurucunun şikayetinin, şikayete konu suçun başvurucu zaten Roman kökenli de olmadığından bir nefret suçu teşkil etmediği ve iç hukukta re’sen kovuşturulabilecek nitelikte bir suç da olmadığı gerekçesiyle bölge savcılığı tarafından reddedilmesi, bunun üzerine başvurucunun Roman kökenli biriyle ilişki yaşıyor olmasından ötürü kendisine karşı ırkçı bir motivasyonla işlenmiş bir nefret suçunun varlığına rağmen devletin bu hususta pozitif yükümlülüklerinin gereklerini yerine getirmeyip İHAS’ı ihlal ettiği iddiasıyla İHAM’a başvurması – Başvurucuya yönelik olarak işlenen suçun ardındaki ırkçı motivasyonların gerektiği şekilde araştırılmaması nedeniyle insanlıkdışı muamele yasağını etkili şekilde soruşturma yükümlülüğü bağlamında ayrımcılık yasağının ihlali

Mülkiyet Hakkı

Volchkova ve Mironov v. Rusya, Başvuru no.ları: 45668/05 ve 2292/06, Karar tarihi: 28.03.2017

Başvurucular Tatyana Grigoryevna Volchkova ve Boris Petrovich Mironov’un Rusya’da miras yoluyla müştereken malik oldukları bir taşınmaz mülkün ve bu mülkün üzerinde bulunduğu arazinin yer aldığı bölgede belediye tarafından harap durumdaki evlerin yıkımı ve yeni binaların inşası için bir proje başlatılması, projenin yürütüleceği yerde özel kişilerin maliki olduğu taşınmazlar için  “kentsel gereklilikler” öne sürülerek kamulaştırma kararı alınması, mülk sahibi başvurucularla kamulaştırma bedelinde anlaşılamaması üzerine belediyenin kamulaştırma kararı almak için yerel mahkemede dava açması, buna karşı birinci başvurucunun da “kamulaştırmada yetki aşımı olduğu ve kamulaştırmanın hukuka aykırı ve ölçüsüz olduğu” gerekçesiyle dava açması, yerel mahkemenin başvurucunun iddialarını mesnetsiz görerek ve kamulaştırma bedeline hükmederek belediye yararına kamulaştırmaya karar vermesi, bunun üzerine başvurucuların kararı temyiz etmesi ve özellikle birinci başvurucunun bedelin uygun şekilde hesaplanmadığı gerekçesiyle daha yüksek bir bedel ödenmesi talebinde bulunması, başvurucular iç hukuk yollarını tüketmeye devam ederken kamulaştırma kararının icrasına başlanması, bu süreçte birinci başvurucunun kararın icrası işlemlerinin hukuka aykırı olduğu ve bu işlemlerde zarara uğradığı gerekçesiyle yerel mahkemede dava açması ve sonuçsuz kalan tüm bu başvuruları takip eden süreçte başvurucuların kamulaştırma kararının hukuka aykırı ve orantısız olduğu ve ödenen tazminatın yetersiz olduğu bu kararın icrası aşamasındaki uygulamaların İHAS’ı ihlal ettiği iddiası – İHAM, kamulaştırma kararının icrası aşamasına ilişkin ihlal iddiasını dayanaksız bularak reddetmekle birlikte, kamulaştırma kararına ilişkin ihlal iddiası bakımından, söz konusu kararın meşru bir gerekçeye dayanmadığı ve kamu yararı gütmediği, bu bağlamda usulünce alınmadığı gerekçesiyle İHAS Ek 1. No.lu Protokolün 1. maddesinin ihlal edildiğine karar vermiştir.

Adil Tazmin

Nagmetov v. Rusya [Büyük Daire], Başvuru no. 35589/08, Karar tarihi: 30.03.2017

2006 yılında kamu görevlilerinin karıştığı yolsuzluğu protesto etmek için eyleme katılan başvurucunun biber gazı kapsülüyle hayatını kaybetmesi ve ölümüne ilişkin etkili soruşturma yürütülmemesi – Yaşam hakkı ve etkili soruşturma yükümlülüğünün ihlali [Mahkeme bu başvuruda, başvurucunun oğlunun yaşam hakkının ve etkili soruşturma yükümlülüğünün ihlal edildiğinin tespit edilmesinin başvurucu bakımından tek başına yeterli olmayacağını, başvurucu tarafından açıkça istenmemesine rağmen, istisnai durumlarda da olsa, başvurucunun zararının iç hukukta karşılanmadığı/karşılanmayacağı hallerde ayrıca tazminata da hükmedilmesi gerektiğine karar verdi.]

 

Yorum Yapın

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: