Muhalif siyasetçilerin serbest bırakılmasını emreden Maldivler Anayasa Mahkemesi iki yargıcının tutuklanması üzerine kendi kararını iptal etti

Hint Okyanusu’ndaki ada devleti Maldivler’de Anayasa Mahkemesi, yaşanan siyasal krizin ortasındayken vermiş olduğu tutuklu muhalif siyasetçilerin salıverilmesine ilişkin kendi kararını, iki yargıcının tutuklanması üzerine iptal etti.
Yeni karar, Devlet Başkanı Yameen Abdul Gayoom’un, olağanüstü hal ilan etmesinden ve polise yargıçların gözaltına alındığı mahkeme binalarını basma emri vermesinden sonra alındı.
Mahkeme’nin, geçen hafta, aralarında Yameen’in en önemli siyasal rakiplerinin de bulunduğu muhalif liderlerin salıverilmesini emreden kararı almasından bu yana Maldivler’de siyasal bir karmaşa yaşanıyor.
Emrin iptal edildiği duyurusu, Yameen’in, vatandaşların haklarını sınırlandıran ve uluslararası camia tarafından tepkiyle karşılanan olağanüstü hali ülke genelinde ilan etmesinin ardından, Mahkeme’den yapılan bir açıklamayla yapıldı. Yameen Mahkeme’nin ilk kararını bir darbe ve komplo olarak tanımlamıştı.
Yameen, ulusal televizyonda “bu ne bir savaş durumu, ne salgın hastalık, ne de doğal afet. Bu, daha tehlikeli bir şey” demişti. “Bu, devletin gerektiği gibi işleyebilmesine yönelik bir engelleme.”
5 yıllık iktidarı boyunca bir dizi demokratik reformu iptal etmiş olan Yameen, emrin “açıkça denge ve denetleme mekanizmalarını bozduğunu” söyleyerek, Mahkeme’nin siyasetçilerin salıverilmesini emrederek yetkilerini aştığını iddia etti.
Olağanüstü hal kararnamesi yetkililere gözaltına alma, arama ve malvarlığına el koyma konularında geniş yetkiler tanıyor ve toplantı özgürlüğünü sınırlıyor.
Yameen “bu olağanüstü hal, bu komplonun, bu darbenin ne kadar derine gittiğini belirleyebilmem için tek yol” ifadelerini kullandı.
Bu esnada Yameen’in en önemli rakibi, Hindistan’a, hapse atılan yargıç ve muhalefet liderlerini kurtarması için ülkeye -askerî birliklerle desteklenmiş- bir heyet göndermesi çağrısında bulundu.
Salıverilme emriyle serbest kalan ve şu anda komşu Sri Lanka’da bulunan sürgündeki eski Devlet Başkanı Mohammed Nasheed bir açıklama yaparak Yameen’in “hukuka aykırı şekilde sıkıyönetim ilan ettiğini ve ülkeyi işgal ettiğini” söyledi. Hindistan’a heyet ve ordu gönderme çağrısı yaparak “onu iktidardan uzaklaştırmamız gerekiyor. Fiziksel bir müdahale talep ediyoruz” açıklamasında bulundu.
Nasheed, Amerika Birleşik Devletleri’nden de Maldivler hükûmeti yetkililerinin ABD bankaları yoluyla yaptıkları para transferlerini durdurmasını talep etti.
Hindistan veya ABD’den Nasheed’in çağrılarına henüz bir yanıt gelmedi ancak her iki ülke de Yameen’i Yüksek Mahkeme kararına uymaya davet etti.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in sözcüsü ise olağanüstü hal ilan edilmesiyle ve silahlı güçlerin Yüksek Mahkeme binalarına girmesiyle ilgili ciddi endişe duyduğunu ifade etti.
Sözcü Stephane Dujarric “Genel Sekreter, Maldivler hükûmetine, anayasaya ve hukukun üstünlüğüne bağlı kalmasını, olağanüstü hali en kısa sürede kaldırmasını ve yargı organı mensupları dahil, ülkedeki herkesin sağlığı ve güvenliği için gerekli tüm önlemleri almasını tavsiye ediyor” şeklinde konuştu.
Yameen, 2013’te iktidar gelmesinden bu yana sivil özgürlükleri daralttı ve ona karşı gelen neredeyse tüm siyasetçileri ya hapse attı ya da yurtdışına kaçmaya zorladı.
Olağanüstü halin ilan edilmesinden sadece saatler sonra, özel donanımlı ve mavi kamuflaj kıyafetli güvenlik güçleri Yüksek Mahkeme’yi bastı ve Mahkeme Başkanı Abdulla Saeed dahil iki yargıcı gözaltına aldı. Bu sırada, eğer varsa, hangi gerekçelerle suçlandıkları belli değildi.
Güvenlik güçleri ayrıca, eski diktatör ve bugünün muhalefet liderlerinden Maumoon Abdul Gayoom’u da gözaltına aldı. Gayoom, kızının çektiği cep telefonu videosunda evinden alınıp sessizce eşlik edildiği esnada, arkadaşlarını ve ailesini kucaklarken ve uzaklaştırılmadan önce destekçilerine el sallarken görüldü.
Avukatı Maumoon Hameed, Gayoom’un yolsuzluk ve hükûmeti devirmeye teşebbüs gerekçeleriyle suçlandığını açıkladı.
Gayoom, 1978 ila 2008 yılları arasında devlet başkanlığı yapmıştı. Ardından Maldivler çok partili demokrasiye geçmişti.
Maldivler, üzerinde 400 binden biraz az insanın yaşadığı 1000’den fazla adadan oluşan bir ada devleti. Nüfusun üçte birinden fazlası, kalabalık başkent Male’de yaşıyor. Turizm ekonominin en önemli kalemi. Zengin yabancılar aşırı pahalı resort adaları ziyaret ediyor.
Ancak ülke, birçok açıdan küçük bir toplum olmaya devam ediyor. Eski diktatör Gayoom, Devlet Başkanı Yameen’in üvey kardeşi. Şimdi bu ikisi siyasal düşman. Muhalefet lideri Nasheed, 2008’deki ilk demokratik seçimlerde Gayoom’u yenmişti. O ve Gayoom şimdi muhalif blokta siyasal ittifak içinde.
Bir yargıcın tutuklanması üzerine başlayan gösterilerin ardından Nasheed devlet başkanlığından istifa etmiş ve 2013’teki seçimi Yameen’e kaybetmişti. Bunun ardından ise, uluslararası insan hakları grupları tarafından yoğun şekilde eleştirilen terörle mücadele yasası çerçevesinde mahkûm olmuştu.
Nasheed, Yüksek Mahkeme’nin son kararının ardından bu senenin sonundaki devlet başkanlığı seçimleri için yeniden aday olacağını açıklamıştı.
Çin, Avustralya, ABD, Finlandiya ve Danimarka bu son karışıklıklar sırasında seyahat uyarılarını güncelledi. Çin, Maldivler’e gidilmemesini tavsiye ederken, diğerleri vatandaşlarından dikkatli olmasını istedi.
Henüz Hindistan’ın Maldivler’e birlik göndereceğine dair kesin bir işaret olmamasına karşın, Yeni Delhi’nin bu ülkede askeri bir geçmişi bulunuyor.
1988’de, bir Maldivli iş insanı için çalışan Sri Lankalı militanlar ülkenin kontrolünü ele geçirmeye teşebbüs etmiş ve birçok hükûmet binasını ele geçirmişti.
O sırada Devlet Başkanı olan Gayoom, Hindistan’dan militanları alt edebilmek için askerî yardım talep etmişti. Hindistan, Gayoom’un iktidarını kolayca yeniden tesis eden 1600 paraşütlü asker göndermişti.
Kaynak: WPXI