İçeriğe geç

İHAM Büyük Daire: “Rusya’nın muhalif lider Navalnyy’i katıldığı eylemler sırasında defalarca yakalayıp gözaltına alması, çoğulculuğu baskı altına alma amacı taşımaktadır.”

by 28/11/2018

Rusya’nın muhalif lideri Navalnyy’nin 2012 – 2014 yılları arasında katıldığı kamusal eylemler sırasında yedi kez yakalanıp gözaltına alınması ve hakkında idari hüküm kurulması nedeniyle yaptığı başvurularda İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (İHAM) 2 Şubat 2017 tarihinde kararını açıklamış, yapılan itiraz sonucu başvuru Büyük Daire’nin önüne gelmişti.

Navalnyy v. Rusya (başvuru no. 29580/12 ve dört diğerleri) Büyük Daire davası, 2012 ve 2014’te yedi sefer gerçekleşen yakalama, gözaltına alma ve kurulan idari hükmün başvurucunun haklarını ihlal ettiği ve siyasal saiklerle gerçekleştirildiği şikayetine dayanmaktadır.

İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Büyük Dairesi, 15 Kasım 2018 tarihinde verdiği kararda, oybirliğiyle hükmetmiştir:

İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi Madde 5/1 (kişi özgürlüğü ve güvenliği/tutuklama ya da gözaltına almanın hukuka uygunluğu) ihlal edilmiştir.

Madde 6/1 (adil yargılanma hakkı) altı seri halinde süren idari yargılamalar bakımından ihlal edilmiştir. Yedinci seri idari yargılamaları bakımından Madde 6/1 ihlal edilmemiş, ve

Avrupa Sözleşmesi’nin 11. Maddesi (toplantı ve dernek kurma özgürlüğü) ihlal edilmiştir.

Mahkeme, ayrıca on dört oya karşı üç oyla,

Sözleşme’nin 18. Maddesinin (haklara getirilecek kısıtlanmaların sınırlanması) ihlal edildiğine hükmetmiştir.

Büyük Daire, davayı gören Daire karar gerekçesini onaylayarak, yedi yakalama ve iki gözaltına alma sebebiyle Navalnyy’nin 5. Madde kapsamındaki hakları ile; yakalama sonrası yedi seri halinde süren yargılama sürecinde ilk altı seri için 6. Madde kapsamındaki haklarının ihlal edildiğine hükmetmiştir.

Mahkeme ayrıca 11. Maddenin, ilk iki yakalamanın meşru amaç taşımaması ve diğer beş yakalamanın demokratik toplum düzeninde gerekli olmaması sebebiyle ihlal edildiği kararına varmıştır. Büyük Daire, bu madde kapsamındaki Daire kararı gerekçesini önemli ölçüde genişletmiştir.

Mahkeme, yakalamaların siyasi saikle yapıldığı bahsiyle, Navalnyy’nin 18. Madde kapsamındaki şikayetinin davanın “esaslı unsurlarından biri”ni teşkil ettiğine hükmetmiştir. Özellikle iki yakalamayı dikkate alarak, Mahkeme yakalamaların esasen politik çoğulculuk ortamını baskı altına alma amacını taşıdığına ve 5. ve 11. Madde paralelinde 18. Maddenin ihlal edildiğine karar vermiştir. Bu, Mahkeme’nin 11. Madde paralelinde değerlendirdiği ve ihlal bulduğu ilk 18. Madde başvurusudur.

Mahkeme ek olarak Avrupa Sözleşmesi 46. Madde (kararların bağlayıcılığı ve infazı) kapsamında, Rusya’da barışçıl gösteri yürüyüşü hakkının güvence altına alınması amacıyla önlemler alması için Hükümet’e tavsiyede bulunmuştur.

Stajyer avukat Polat Yamaner tarafından özet şekilde çevrilen kararı aşağıdan, kararın tamamını ise buradan okuyabilirsiniz. 

Navalnyy v. Rusya, Başvuru no: 29580/12 ve dört diğerleri, Karar tarihi: 15.11.2018

Başvurucu, Anatolyevich Navalnyy, 1976 doğumlu bir Rus vatandaşıdır ve Moskova’da yaşamaktadır. Kendisi aktivist, muhalefet lideri, yolsuzluk karşıtı eylemcisi ve blog yazarıdır.

Navalnyy, 2012 ila 2014 arası farklı kamusal eylemler esnasında yedi ayrı sefer yakalanmıştır.

Başvurucu ilk olarak 5 Mart 2012 akşamı, Moskova Pushkinskaya Meydanı’nda yaklaşık 500 kişinin katıldığı ve hileli olduğu iddia edilen Rusya başkanlık seçimlerini protesto etmek için yapılan bir eylem esnasında yakalanmıştır. Sonrasında, 8 Mayıs 2012’de Moskova’da bir gece “gezintisi” sırasında, bir önceki gün aktivistlerin Başkan Putin’in resmi olarak göreve başlamasını tartışmak üzere toplanması üzerine, Navalnyy iki ayrı sefer yakalanmıştır: öncelikle sabahın erken saatlerinde yaklaşık 170 kişi eşliğinde Lubyanskiy Proyezd tarafında yürürken; ve ikincisi akşam 11 ila gece yarısı sularında Bolshaya Nikitskaya tarafında yaklaşık 50 kişi eşliğinde yürürken gerçekleşmiştir.

9 Mayıs 2012 saat sabah 6’da, bu sefer Moskova Kudrinskaya Meydanı’nda yaklaşık 50 ila 100 kişi ile güncel gelişmeleri tartışırken, Navalnyy bir kez daha yakalanmıştır. Yılın devamında, 27 Ekim 2012’de Navalnny, Rusya Soruşturma Komitesi önünde “baskı ve işkencelere” karşı protesto amacıyla 30 kişi ile birlikte nöbet tutmuş ve yakalanmıştır – başvurucuya göre söz konusu yakalama, eylemden uzaklaştığı sırada gerçekleşmiştir.

Son olarak, Navalnyy 24 Şubat 2014’te iki kez yakalanmıştır: ilki Zamoskvoretskiy Bölge Mahkemesi önünde Bolotnaya Meydanı protestocularıyla ilgili hükmün açıklanmasını beklerken; ve ikincisi aynı günün akşam vakti Tverskaya Caddesi’nde yaklaşık 150 kişilik bir toplantı esnasında meydana gelmiştir.

Her yakalama sonrasında, Navalnyy karakola götürülmüş ve tutanak tutulurken birkaç saatliğine orada tutulmuştur. Sonrasında Başvurucu, gösteri düzenleme usulüne aykırı davranmak (İdari Suçlar Kanunu Madde 20/2) ya da hukuka uygun polis emrine itaatsizlik (Kanun Madde 19/3) gibi idari bir suç (kabahat) isnadıyla karşı karşıya kalmıştır. İki olayda ise, yakalandıktan ve suç isnatları yükletildikten sonra başvurucu gözaltına alınmıştır. (9 Mayıs 2012’te birkaç saatliğine ve 24 Şubat 2014 akşamı ve gecesi)

Navalnyy’e karşı yapılan tüm suç isnatları aleyhine hüküm kurulması ile sonuçlanmıştır. Başvurucu beş defa, 1,000 ila 30,000 Rus rublesi arasında değişen para cezasına ve iki defa idari hapis cezasına (on beş ve yedi gün) çarptırılmıştır. Cezalara karşı yapılan bütün itirazlar reddedilmiştir.

Başvurucunun İhlal İddiaları

29580/12, 36847/12, 11252/13, 12317/13 ve 43746/14 numaralı Başvurular sırasıyla 14 Mayıs 2012, 28 Mayıs 2012, 30 Kasım 2012, 14 Ocak 2013 ve 6 Haziran 2014 tarihlerinde Mahkeme’ye ulaştırılmıştır.

İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin 5. Maddesine (özgürlük hakkı) dayanarak, Navalnyy yedi yakalama (ve iki gözaltı) olayının hukuka aykırı olması ve özgürlüğünü keyfi biçimde kısıtlaması temelinde şikayetçi olmuştur.

Başvurucu 6. Madde (adil yargılanma hakkı) kapsamında, müteakip yargılama süreçlerinin tamamının adalete aykırı yürütüldüğünden şikayetçidir. 11. Maddeye (toplantı ve gösteri yürüyüşü özgürlüğü hakkı) dayanarak, Navalnyy yetkililerin kendisini devamlı olarak yakalaması, kovuşturması ve mahkum etmesi sebebiyle barışçıl gösterilere müdahale edildiğinden şikayetçi olmuştur. Navalnyy ayrıca 14. Maddeyi (ayrımcılık yasağı) ve 18. Maddeyi, (haklara getirilecek kısıtlanmaların sınırlanması) 5. ve 11. Madde beraberinde ileri sürerek, yetkililerin eylemlerinin siyasi saiklerle gerçekleştirildiğinden şikayetçidir.

Mahkeme 2 Şubat 2017 tarihli Daire kararında, oybirliğiyle Navalnyy’nin, 5. Madde, yedi seri halinde süren yargılamaların altısı bakımından 6. Madde ve 11. Madde kapsamındaki haklarının ihlal edildiğine hükmetmiştir.

Daire, 11. Madde beraberinde ileri sürülen 14. Madde ve 18. Madde ihlali iddialarının incelenmesinin gerekli olmadığına karar vermiştir. Daire ayrıca, dört oya karşı üç oyla 5. Madde beraberinde ileri sürülen 18. Madde ihlali iddiasının incelenmesinin gerekli olmadığına karar vermiştir.

29 Mayıs 2017 tarihinde, Büyük Daire Kurulu hem Navalnyy’nin hem de Hükümet’in davanın 43. Madde kapsamında Büyük Daire’ye taşınması talebini kabul etmiştir.

24 Ocak 2018 tarihinde bir duruşma düzenlenmiştir.

Mahkeme’nin Kararı

5. ve 6. Madde

Mahkeme Navalnyy’nin 7 defa yakalanması ve iki kez gözaltına alınması sebebiyle 5. Madde kapsamındaki haklarının ihlal edildiği kararına varmıştır.

Büyük Daire, idari suçlar için tutulan tutanakların neden olay yerinde değil de, karakolda tutulduğuna ilişkin hiçbir sebep olmadığına hükmeden Daire kararını onamıştır. Hükümet, Başvurucunun hakim önüne çıkarılmadan önce bir seferinde neden birkaç saat, diğer bir seferde ise gece boyunca tutulduğuna ilişkin hiçbir makul gerekçe göstermemiştir.

Büyük Daire, ayrıca Başvurucunun 6. Madde kapsamındaki haklarının idari yargılamaların bir serisi bakımından (5 Mart olayları) ihlal edilmediği, ancak diğer altı yargılama serisi bakımından ihlal bulunduğuna ilişkin Daire kararına katılmaktadır. İhlal bulunan yargılamalarda, mahkemeler yalnızca polisler tarafından verilmiş olay örüntüsünü dikkate alarak hüküm kurmuşlardır.

11. Madde

Mahkeme; toplantı ve gösteri yürüyüşü özgürlüğünün temel bir hak olduğunu, Hükümet’in söz konusu yürüyüşlerin düzenlenmesinde belirli usuller öngörebileceğini ve bu kuralların icrasının kendiliğinden ihlal anlamına gelmeyeceğini hatırlatmıştır.

Kişinin 11. Madde kapsamındaki haklarına yapılan müdahalenin makul görülebilmesi için, müdahalenin özellikle, suç işlenmesinin önlenmesi ya da başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması gibi “meşru bir amaç” taşıması gerekmektedir. Fakat beşinci ve altıncı yakalamalar bahsedilen amaçtan yoksundur.

Özellikle, Başvurucunun beşinci yakalanması kendisi ve başkalarının sabit gerçekleşen bir eylemden uzaklaşmaları sırasında meydana gelmiştir. Söz konusu grup kaldırımda ve herhangi bir aksaklığa yol açmadan durmuştur. Altıncı olayda ise, yetkililer mahkemenin dışında bekleyen insanların izinsiz gösteri yaptığına karar vermiştir. Bazı kişilerin siyasi sloganlar atmalarıyla beraber, Navalnyy’nin onlara katıldığına ilişkin hiçbir delil yoktur.

Mahkeme, diğer beş yakalamanın “meşru bir amaç” taşıyabileceğini, ancak yine de Navalnyy’nin haklarını “demokratik toplum düzenin gerekli” olmaması sebebiyle ihlal ettiğine hükmetmiştir. Bahsedilen gösterilerin hiçbiri karışıklığa yol açmamasına rağmen hepsi dağıtılmıştır.  Bununla birlikte Mahkeme, Hükümet’in barışçıl gösterilere karşı izinsiz dahi olsalar belirli bir tolerans göstermesi gerektiğini belirtmiştir.

Ek olarak, Navalnyy ceza niteliği taşıyan yaptırımlardan ötürü mağdur olmuştur, söz konusu yaptırımlar barışçıl gösterilere katılan kişilere karşı kural olarak uygulanmamalıdır.

18. Madde

18. Madde şikayetinin davanın esaslı unsurlarından biri olduğunu dikkate alarak, Mahkeme özellikle meşru amaçtan yoksun beşinci ve altıncı yakalamaları dikkate almıştır.

Mahkeme Navalnyy’nin yedi kez yakalanmasının görece kısa bir zaman diliminde gerçekleştiğini tespit etmiştir. Kendisi ilk dört gösteride lider rolünü üstlendiyse de, beşinci ve altıncı seferde bu söz konusu değildir. Bununla birlikte söz konusu yakalamalarda polis kendisini özellikle hedef almıştır.

Mahkeme, yetkililerin Navalnyy’e karşı gittikçe artarak katılaşmasını ve kendisinin hedef hale gelmesinin, muhalefeti baskı altında tutmak için devam eden genel trendle uyumlu olduğunu belirtmiş, ve bütün bu süreci “birleşen bağlamsal delil” olarak değerlendirmiştir.

Birleşen bağlamsal delilin bir parçası olarak Mahkeme, Rusya’da önemli mevzuat değişiklikleri yapıldığını dikkate almıştır. Buna göre; toplantı düzenleme usulüne ilişkin sorumluluk kapsamının genişlemesi, uygulanabilecek azami idari para cezasının yirmi kata kadar arttırılması, yeni ve daha ağır yaptırımlara tabi ceza hükümlerinin mevzuata eklenmesi ve söz konusu mevzuata ilişkin dava zamanaşımı süresinin uzatılması Rusya’da toplantı ve gösteri yürüyüşleriyle ilgili bağlamın değerlendirilmesinde önemli bileşenler olarak ele alınmıştır.

Ayrıca, her ne kadar başvuruya konu olayların kapsamının dışında da olsa, Temmuz 2014’te yürürlüğe giren gösterilerle kısıtlamalar içeren düzenleyici çerçeve, devam eden bir trendin parçası olarak görülmüştür. Gösterilerle ilgili yaptırımların ağırlığı ve yeni yaptırımların uygulanması birçok Avrupa Konseyi organını tarafından kaygıyla karşılanmıştır. Bu durumla ilgili son olarak, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiserinin, ‘Rusya Federasyonu’nda Gösteri Özgürlüğü’ başlıklı bilgi notu ülkedeki durumu ayrıntısıyla tarif etmektedir.

Mahkeme, Başvurucunun 18. Maddeye ilişkin şikayetinin yalnızca özel bir kişinin hak ihlali iddiası olarak değerlendirilemeyeceğinden bahisle, Başvurucunun demokratik söylemin üretim sürecinde muhalif bir politikacı olarak önemli bir fonksiyonu olduğunu ve bahsedilen kısıtlamaların yalnızca Başvurucuyu değil, muhalif aktivistleri ve destekçileri de etkilediğini ve en önemlisi toplum örgütlenmesinin özünü oluşturan demokrasiye hasar verdiğini belirtmiştir.

Mahkeme, beşinci ve altıncı sefer gerçekleşen kısıtlamaların bir gizli amaç güttüğünü, söz konusu amacın “Sözleşme’nin önsözünde atıf yapılan ‘hukukun üstünlüğü’ ilkesine bağlı ‘demokratik bir siyasal rejim’in parçası olan politik çoğulculuk ortamını baskı altına alma” olduğunu makul şüphenin ötesinde tespit etmiştir.

Bu sebeplerden ötürü 5. ve 11. Madde beraberinde 18. Madde ihlal edilmiştir.

46. Madde

Mahkeme; toplantı, gösteri ve protestolar ile ilgili Rusya mevzuatının keyfi müdahalelere karşı yeterli güvenceleri sağlamadığına ilişkin içtihadını tekrarlamış (Lashmankin ve Diğerleri v. Rusya) ve yalnızca uygun izni edinmemeleri sebebiyle gösterilerin dağılması temelinde oluşan 11. Madde ihlallerinin bir örüntü haline geldiğini tespit etmiştir. (Kasparov ve Diğerleri v. Rusya (No.2))

Mahkeme, Navalnyy davasında da düzenleyici çerçevede “yapısal eksiklikler” olduğunu belirtmiştir.

Yetkililerin toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının esaslı önemine saygı göstermeleri için uygun yasal mekanizmayı sağlama ve izinsiz, barışçıl gösteriler için gerekli toleransı gösterme konusunda Rusya’ya Mahkeme tarafından çağrıda bulunulmuştur.

Adli Tazmin (41. Madde)

Mahkeme, Rusya’nın Başvurucuya 50,000 Euro manevi tazminat, 1,025 Euro maddi tazminat ve 12,653 Euro olan masraf ve giderleri ödemesine hükmetmiştir.

Ayrık Görüş

Hakim Pejchal, Dedov, Ravarani, Eicke ve Paczolay; kısmen müşterek, kısmen ayrık görüşlerini ifade etmiş, söz konusu görüşler hükmün ek kısmında belirtilmiştir.

 

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: