Polonya polisi LGBT karşıtlarını engelleyerek onur yürüyüşünü korudu

Polisin Lublin’deki bu hareketi tüm Polonya makamları için bir örnek olmalı.
Polonya’nın Lublin kentinde polis, medya kaynaklarına göre yürüyüşü durdurmak ve yürüyüşçülere yumurtayla saldırmak isteyen LGBT karşıtı göstericilere karşı katılımcıları korumak için önlem aldı. Bu tür bir önlem, genel seçimler öncesi LGBT karşıtı söylemlerin yeniden alevlendiği bir dönemde Polonya makamlarının özgür şekilde toplanma haklarını nasıl savunması gerektiği konusunda bir örnek teşkil etmeli.
Son aylarda ateşi körükleyenlerin başında, “cinsiyet ideolojisi” başlığı altında lezbiyen, gay, biseksüel ve transseksüel (LGBT) kişilere ve cinsel ve üreme sağlığı aktivistlerine karşı bir cadı avı geçmişine sahip iktidardaki Hukuk ve Adalet Partisi (PiS) geliyor. Parti, “LGBT ideolojisi” karşıtlığını 13 Ekim seçimlerinin bir parçası yaptı. Partinin önde gelen üyeleri, cinsiyet eşitliğinin ilerletilmesi ve ayrımcılığın bitirilmesi çabalarını “geleneksel” aile değerlerine saldırı olarak gösterdi ve bu tür gerekçeleri kadın ve LGBT hakları savunucularına karşı kullandı.
Ancak, Sheffield Üniversitesi Dijital Medya ve Toplum Bölümü öğretim üyesi Lukasz Szulc’un yazdığına göre “seçim kampanyasının merkezine LGBT konularını koymak hem nefretin hem de dayanışmanın hareketlenmesine sebep oldu.” Gerçekten de son aylarda – çoğu Polonya’daki kuir ve trans bireylerle dayanışmak için yerelden ve yabancı ülkelerden – yüz binlerce #JestemLGBT (#BenLGBTyim) tweet’i gönderildi. Haftasonu Lublin’deki polis davranışı açık bir mesaj da içeriyor: temel haklar bağnazlığa üstün gelmeli – ve devlet hukukun üstünlüğünün tarafında yer almak zorunda.
2016’da yayınlanan bir raporda Birleşmiş Milletler barışçıl toplanma ve örgütlenme özgürlüğü hakları konusundaki Özel Raportörü hükûmetlerin “çoğunluğun hoşuna gitmeyen durumları (örneğin LGBTI bireylerin veya dinsel azınlıklara mensup kişilerin haklarını) destekliyor olsalar bile, barışçıl toplanma haklarını kullananları korumaya yönelik pozitif bir yükümlülükleri” olduğunun altını çizmişti.
Lublin polisi bu görevini yerine getirmiş görünüyor. Ve seçimlerin yaklaştığı ve PiS destekçilerinin iki yüzlü şekilde gösteriler düzenleyerek LGBT bireylere saldırmaya çalıştığı bir zamanda, tüm Polonya makamlarının, ülkenin anayasası, insan hakları hukuku ve Avrupa Birliği hukuku altında toplumdaki herkesin eşitliğini sağlama sorumluluğu bulunuyor.
Kyle Knight
Kaynak: Human Rights Watch