Finlandiya’da kültürel haklarla ilgili önemli karar: Sámiler balıkçılık haklarıyla ilgili davayı kazandı

Finlandiya’nın Lapland bölgesinde bir mahkeme, kuzey nehirlerinde balık avlamak için Sámi halkının bir izin satın almasına gerek olmadığına çünkü bunu yapma haklarının Fin anayasası tarafından korunduğuna karar verdi.
Lapland Bölge Mahkemesi, Finlandiya’daki yerli halkları için büyük önem taşıyan iki tarihî davada, kuzeyde balıkçılık yapan toplulukların üyesi beş Sámi’nin zafer kazanmasını sağladı.
Anne Nuorgam, Heidi Eriksen, Kati Eriksen ve 17 yaşındaki oğulları, 2017 Yaz’ında, lisansları olmadan Vetsijoki nehrinde balık avlamaya gitti. Kanuna göre, taşradaki kaynakların yönetiminden sorumlu kamu şirketi Metsähallitus’tan gerekli izinleri almış olmaları gerekiyordu.
Daha sonra grup kendilerini yetkili birimlere şikâyet etti ve böylece olay, görülmek üzere bir mahkemenin önüne gelebildi.
Esko Aikio ile ilgili ayrı bir dava da aynı anda görüldü. Aikio, yine kuzey Lapland’daki Utsjoki nehrinde av sezonu dışında ağla somon avlarken yakalanmıştı.
Her iki davada da suçlamalar düşürüldü ve mahkeme Sámilerin eyleminin, Anayasa tarafından korunan kültürel haklarını kullanmaktan ibaret olduğuna hükmetti: ve balık avlamak için özel bir izne ihtiyaçları olmadığına.
Bu içtihadî davada suçlanan kadınlardan biri olan kuzeydeki balıkçılık topluluklarından Kati Eriksen, “karar okunurken daha ilk bölümlerde hepimiz gülümsemeye başladık çünkü bizim lehimize çok fazla gerekçe vardı” dedi.
Sámilerin doğal hakları mahkeme tarafından onaylandı
Mahkeme kararının özü, Sámi halkının geleneksel anavatanındaki nehir ve göllerde doğal bir balık avlama hakkının olup olmadığı veya bunun için Fin devletinden izin almak için başvurmaya ihtiyaçları olup olmadığı sorusundan oluşuyordu.
Eriksen, “daha ziyade umduğumuz şey, hazırlanan kanunlardan Sámi halkını etkileyenlerin tümüyle ilgili olarak milletvekillerinin, bunun Sámi halkını nasıl etkileyeceğine dair çok dikkatli şekilde düşünmesi ve eğer etkiliyorsa, Anayasa’nın bize kendi kültürümüzü takip edebilmek imkânı tanıyan paragrafına saygı göstermeleri” şeklinde konuştu.
Eriksen ayrıca, neden diğer Fin vatandaşları bir izin satın almak zorundayken Sámi halkının bundan muaf tutulması gerektiğine yönelik online eleştirileri de yanıtladı.
Eriksen bunu “Fin halklarının kendi kültürlerini yaşama hakları Sámi nehirlerinde balık avlamak üzerine kurulu değil; balık avlamaya bağlı olan, bizim kültürümüz. Bu, bizim korunmamız ve yerli kültürün hayatta kalması için” şeklinde açıkladı.
Eriksen kararı, bir binaya girebilmek için rampayı kullanan tekerlekli sandalyedeki bir kişi için uygulanan pozitif ayrımcılığa benzetiyor. Onlar, merdivenleri kullananlarla aynı şekilde muamele görmemeli, çünkü yalnızca pozitif ayrımcılık ve özel bir düzenleme sayesinde içeriye girebilirler.
Hükûmet balıkçılık haklarını açıklığa kavuşturmayı planlıyor
Hükûmet, Balıkçılık Kanunu’nda, lisanslarla ilgili durumu açıklığa kavuşturacağına inandığı bir değişiklik üzerinde çalışıyor.
Plana göre Sámi halkına, kendi belediyelerinde bir yıl geçerli olacak bireysel bir balıkçılık lisansı verilecek.
Ancak öneri Sámi halkını memnun etmedi.
Kati Eriksen, “haklarımız yok edildi ve haklarımız yabancılara satıldı ve gelecek için çözüm ne? En doğru düzenlemenin ne olduğunu söyleyecek kişi ben değilim, ne ben ne de beşimiz bunu söyleyebilir; bu, burada olan ve etkilenecek Sámi topluluklarıyla iyi niyetle yapılacak müzakerelerle belirlenmeli” ifadesini kullandı.
Kaynak: News Now Finland