İçeriğe geç

Kasım 2020 – İHAM Kararları Bülteni

by 30/11/2020

Merhaba,

10’u Türkiye’ye karşı 15 İHAM kararının yer aldığı Kasım bülteni yayında. Bu bültendeki çeviriler Benan Molu, İdil Özcan, Rumeysa Budak, Emre Karaman, Polat Yamaner, Gizem Demir, Pınar Baysal, Günsu Karacaoğlan, Dicle Demir tarafından yapıldı.

Önümüzdeki ay görüşmek üzere.

İşkence, insanlık dışı ve kötü muamele yasağı ve etkili soruşturma yürütme yükümlülüğü

B ve C v. İsviçre, Başvuru no. 43987/16 ve 889/19, Karar tarihi: 17.11.2020

İHAM, eşcinsel bir çift olan başvurucuların aile birleşimi taleplerinin reddedilmesinin ardından başvuruculardan birinin Gambiya’ya gönderilmesi ve burada kötü muameleye maruz kalma riski altında olmasının Sözleşme’nin 3. maddesinde düzenlenen insanlıkdışı veya aşağılayıcı muamele yasağını ihlal edebileceğine karar vermiştir. Kararın özet çevirisini buradan okuyabilirsiniz.

Akın v. Türkiye, Başvuru no. 58026/12, Karar tarihi: 17.11.2020

8 Nisan 2003 tarihinde gözaltına alınan başvurucunun polisler tarafından darp edilmesi ve şikayetlerinin zamanaşımına uğraması nedeniyle cezasız kalması – esas ve usul yönünden ihlal

Özgürlük ve güvenlik hakkı

Bayram v. Türkiye, Başvuru no. 46458/13, Karar tarihi: 24.11.2020

5 Haziran 2009 tarihinde KCK operasyonları kapsamında gözaltına alınıp tutuklanan başvurucunun tutuklama ve tutuk devam kararlarına etkili bir şekilde itiraz etme hakkını kullanamaması – 5/4 ihlali

Ahmet Şık v. Türkiye (no. 2), Başvuru no. 36493/17, Karar tarihi: 24.11.2020

İHAM, Ahmet Şık’ın yaptığı haberler, röportajlar ve attığı tweetler nedeniyle 2016 yılında ikinci kez tutuklanmasının özgürlük ve güvenlik hakkı ile ifade ve basın özgürlüğünü ihlal ettiğine karar verdi. Mahkeme, Anayasa Mahkemesi’nin başvurucunun başvurusu hakkında süratle karar vermediği ve Sözleşme’nin 5/4 maddesinin ihlal edildiği iddiasında Anayasa Mahkemesi’nin OHAL sonrası artan istinai iş yükünü ve başvurunun niteliğini dikkate alarak ihlal bulmadı. Başvurucunun siyasi sebeplerle, muhalif haberleri nedeniyle kendisini susturmak, cezalandırmak ve kamuoyunun gerçek bilgiye ulaşmasını engellemek amacıyla tutuklandığı, bunun da Sözleşme’nin 18. maddesini ihlal ettiği iddiası da reddedildi ve 18. maddenin ihlal edilmediğine karar verildi. Kararın çevirisini buradan okuyabilirsiniz.

Adil yargılanma hakkı

Bakır v. Türkiye, Başvuru No. 2257/11, Karar tarihi: 13.10.2020

Başvuru, olayların yaşandığı tarihte DTP Ergani ilçe başkanı olan başvurucunun bir köy kahvesinde yaptığı ve PKK ve Abdullah Öcalan’ı övdüğü iddia edilen konuşmalarına ve yeğeninin düğününde kırmızı, yeşil, sarı bir kumaş parçası salladığı ve slogan attığı iddialarına ilişkin ceza davasına ilişkindir. Gizli tanıkların başvurucu ve avukatının yokluğunda, ancak savcının huzurunda dinlenmesi, Ceza Muhakemesi Kanunu’nda öngörülen güvencelere rağmen gizli tanık ifadelerinin güvenilirliği ve inandırıcılığına karşı çıkmak için başvurucuya imkan sağlanmamış olması, başvurucunun savunma hakkını kısıtlamış ve Sözleşme’nin 6 §§ 1 ve 3 (d) maddeleri ihlal edilmiştir. Mahkeme, başvurucunun yeğeninin düğününde kırmızı, yeşil, sarı bir kumaş sallaması ve slogan atması sebebiyle, başvurucunun hareketlerinin şiddete teşvik içerip içermediği incelenmeden başvurucuya üç yıl hapis cezası verilmesinin de başvurucunun ifade özgürlüğünü ihlal ettiğine karar vermiştir. Kararın çevirisi buradan okunabilir.

Ćwik v. Polonya, Başvuru no. 31454/10, Karar tarihi: 05.11.2020

Mahkeme, özel kişiler tarafından yapılan işkence neticesine alınan tanık beyanlarının başvurucunun yargılanmasında kullanılmasını Sözleşme’ye aykırı bulmuştur. Mahkeme, Sözleşme’nin 3. maddesi uyarınca yasaklanan işkence veya kötü muamele sonucunda elde edilen beyan delillerinin yargılamaya esas alınmasının, yargılamayı bir bütün olarak adaletsiz hale getirdiğini kararında özel olarak tekrarlamıştır. Şimdiye dek geçmiş bütün davalar, kamu yetkilileri tarafından işlenen kötü muamele sonucu elde edilen delilleri konu almışken, bu dava Mahkeme’nin bu kuralı özel kişiler tarafından işlenen kötü muamele sonucu elde edilen deliller için uyguladığı ilk davadır. Kararın çevirisini buradan okuyabilirsiniz.

Süleyman v. Türkiye, Başvuru no. 59453/10, Karar tarihi: 17.11.2020

M.Ü. isimli kişiyi öldürdüğü iddiasıyla yargılanan başvurucunun aleyhine ifade veren gizli tanık X’in beyanlarının güvenilirliğini sorgulamasına izin verilmemesi ve bu beyanlara dayanılarak mahkum edilmesi – Adil yargılanma hakkının ihlali

Kocaman v. Türkiye, Başvuru no. 77043/12, Karar tarihi: 24.11.2020

Sözleşme belirtilen sürede evi teslim etmeyen inşaat şirketi ve sahibine tüketici mahkemesi önünde iki ayrı dava açan başvurucunun davalarının mahkeme tarafından re’sen birleştirilmesi ve şirketin tazminat ödemesine karar verilmesine rağmen şirket sahibiyle ilgili karar verilmemesi nedeniyle başvurucunun karar düzeltme talebinin reddedilmesi ve bu sebeple başvurucunun kendisine verilen tazminatı alamaması – Adil yargılanma hakkının ihlali

Özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı

Jakovljevic v. Sırbistan, Başvuru No: 5158/12, Karar tarihi: 13.10.2020

Başvurucunun müteveffa oğlu hakkında soruşturma yürüten bir askeri yargıcın basınla müteveffa hakkındaki kişisel bilgileri paylaşması nedeniyle yaptığı şikayet sonucu başlatılan ceza soruşturmasının başarısızlıkla sonuçlanması – Mahkeme içtihadına göre, 8. maddede düzenlenen özel yaşama saygı hakkı başka kişilere aktarılamaz. Bu sebeple, başvurucunun oğlunun özel yaşamına saygı hakkının ihlali konusunda mağdur statüsü bulunmadığına ve başvurunun Sözleşme’nin kişi bakımından yetki kuralı gereği 34. maddeye aykırı olduğuna ve kabul edilemez bulunduğuna karar verilmiştir. Mahkeme, kişilerin müteveffa yakınlarının itibarlarının zedelendiği durumlarda hayatta olan aile bireylerinin özel yaşama saygı haklarına müdahale oluşabileceğini kabul etmiştir. Başvurucunun oğlunun kamusal bir figür olmayıp görev başında hayatını kaybeden 21 yaşında bir asker olması sebebiyle basında yer alan haberler, babası olan başvurucunun hakkına müdahale teşkil etmektedir. Buna karşın, başvurucunun özel hayata saygı hakkının ihlaline karşı etkili bir yol olabilecek Borçlar Hukuku kapsamında bir tazminat davası açmamış olması, dolayısıyla olayda iç hukuk yollarının tüketilmemiş olması sebebiyle başvuruyu kabul edilemez bulmuştur.

Dupate v. Letonya, Başvuru no: 18068/11, Karar tarihi: 19.11.2020

İHAM, avukat olan ve partneri bir siyasi partinin başkanı olan başvurucunun doğum servisinden çıkarken gizlice çekilen fotoğraflarının ve ardından fotoğraflarla birlikte bir yazının bir dergide yayımlanmasını, başvurucunun özel hayatına saygı hakkının ihlali olarak görmüştür. Kararın özet çevirisini buradan okuyabilirsiniz.

İfade özgürlüğü

Sabuncu ve Diğerleri v. Türkiye, Başvuru no. 23199/17, Karar tarihi: 10.11.2020

İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (İHAM), 10 Kasım 2020 tarihli Sabuncu ve Diğerleri v. Türkiye kararında, Cumhuriyet gazetesi gazetecileri ve Cumhuriyet Vakfı yöneticileri Mehmet Murat Sabuncu, Akın Atalay, Önder Çelik, Turhan Günay, Mustafa Kemal Güngör, Ahmet Kadri Gürsel, Hakan Karasinir, Hacı Musa Kart, Güray Tekin Öz ve Bülent Utku’nun 2016 yılında tutuklanmasının özgürlük ve güvenlik hakkı ile ifade ve basın özgürlüğünü ihlal ettiğine karar verdi.

Mahkeme, Anayasa Mahkemesi’nin başvurucuların başvuruları hakkında süratle karar vermediği ve Sözleşme’nin 5/4 maddesinin ihlal edildiği iddiasında Anayasa Mahkemesi’nin OHAL sonrası artan istinai iş yükünü ve başvuruların niteliğini dikkate alarak ihlal bulmadı. Başvurucuların siyasi sebeplerle tutuklandıkları ve Sözleşme’nin 18. maddesinin ihlal edildiği iddiası da reddedildi ve 18. maddenin ihlal edilmediğine karar verildi. Kararın çevirisini buradan okuyabilirsiniz.

İmrek v. Türkye, Başvuru no. 45975/12, Karar tarihi: 10.11.2020

EMEP Adana il örgütünün sekreteri olan başvurucuya 18 Mart 2006 tarihinde Nevruz kutlamalarına katıldığı ve 21 Mart 2006 tarihinde Nevruz’da konuşma yaptığı gerekçesiyle örgüt propagandası yapma suçundan verilen bir yıl hapis cezasının üç yıl süreyle ertelenmesi – İfade özgürlüğünün ihlali

Toplanma, gösteri yapma ve dernek kurma özgürlüğü

Navalnyy ve Gunko v. Rusya, Başvuru no. 75186/12, Karar tarihi: 10.11.2020

Mayıs 2012’de Bolotnaya Meydanı’ndaki siyasi bir yürüyüş sırasında polisin yasal uyarılarına uymayı reddeden ve yakalanmalarının ardından bir gece polis karakolunda gözaltında tutulan iki göstericiye idari yaptırım uygulanması nedeniyle Sözleşme’nin 5. maddesinde düzenlenen özgürlük ve güvenlik hakkının, 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının ve 11. maddesinde düzenlenen toplanma ve gösteri yürüyüşü düzenleme özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vermiştir. Mahkeme ayrıca özellikle, internette yayınlanan ve yakalanma anını gösteren bir videoya dayanarak, başvurucu Aleksey Navalnyy’ye gözaltına alınması sırasında polisler tarafından aşırı fiziksel güç uygulandığı gerekçesiyle Sözleşme’nin 3. maddesinde düzenlenen insanlıkdışı muamele yasağının ihlal edildiğine karar vermiştir. Kararın özet çevirisi buradan okunabilir.

Mülkiyet hakkı

Kaya v. Türkiye, Başvuru no. 28106/10, Karar tarihi: 10.11.2020

Başvurucunun kocasının 1978 yılında devlet arazisindeki gecekondu mahallesinden aldığı gecekondu için 1983’te imar affı başvurusunda bulunması ve ertesi sene ölmesi; başvurucunun 1989’da planın değişmesi ve tapu verilmesi için ilçe belediyesine başvurması ve talebinin 1990’da reddedilmesi; 1996’da ilçe belediyesinin evi kamulaştırması, enkaz bedeli ödemesi ve başvurucunun evi 15 gün içinde yıkması gerektiğini bildirmesi; bu kararın ve emrin iptali için açılan davada idare mahkemesinin iptal kararı vermesi; ilçe belediyesinin aldığı yeni yıkım kararını idare mahkemesinin önceki karara uygun olarak iptal etmesi ve Danıştay’ın bu kararı onaması; ilçe belediyesinin evin “oturulamaz halde” olduğunu ileri sürerek yıkım kararı alması, idare mahkemesinin bilirkişi raporu uyarınca başvurucunun iptal talebini reddetmesi, Danıştay’ın bu kararı onaması; başvurucunun belediyeden konaklama talebinde bulunması ve belediyenin bu talebi konaklayacak ya da inşa edecek yer olmaması sebebiyle reddetmesi; başvurucunun yıkılan evine eşdeğer bir ev ya da tazminat verilmesi için dava açması, mahkemenin tapu siciline kayıtlı olmayan malikin kamulaştırma için tazminat talep edemeyeceği gerekçesiyle başvurucunun talebini reddetmesi, Yargıtay’ın ret kararını onaması ve karar düzeltme başvurusunun reddedilmesi; Başvurucunun İHAM önünde 1 No.lu Protokolünün 1. maddesi kapsamında yetkililerin, telafi edilmeksizin evini yıktırarak mülkiyet dokunulmazlığına saygı hakkını ihlal ettikleri iddiası – mülkiyet hakkının ihlali

Serbest seçim hakkı

Ahmet Yavuz Yılmaz v. Türkiye, Başvuru no. 48593/07, Karar tarihi: 10.11.2020

2007 seçimlerine bağımsız aday olarak katılan başvurucunun seçim kampanyası sırasında Kürtçe şarkı kullanmak için yaptığı başvurunun Ardahan Bölge Seçim Kurulu tarafından bu konuda karar verme yetkileri olmadığı söylenerek belirsiz bırakılması nedeniyle başvurucunun Kürtçe şarkı kullanmaması – Başvurucu hakkında bir ceza davası açılmadığı, hapis cezası gibi bir yaptırım uygulanmadığı için ihlal yok.

From → İnsan hakları

Yorum Yapın

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: