İHAM’ın AsDAC v. Moldova kararının özet çevirisi: “Başvurucu dernek üyeleri tarafından üretilen ve telif haklarının bulunduğu iddia edilen eserlerin devlet yetkilileri tarafından ücretsiz kullanılması, mülkiyet hakkının ihlalidir.”
İnsan Hakları Avrupa Mahkemesinin (İHAM) 8 Aralık 2020 tarihli AsDAC v. Moldova kararı başvurucu dernek üyeleri tarafından üretilen ve telif haklarının bulunduğu iddia edilen eserlerin devlet yetkilileri tarafından ücretsiz kullanılması ile ilgilidir. Kararda başvurucu derneğin mağdur statüsü ve Sözleşmeye Ek 1 No’lu Protokolün 1. Maddesi (mülkiyet hakkı) üzerinde durulmuştur.
Mahkeme, oybirliğiyle almış olduğu Daire kararında, başvurucunun sahibi olduğu sanat eserinin ödeme yapılmaksızın ve gerekçelendirilmeksizin kullanılmasını orantısız ve aşırı bularak bunun mülkiyet hakkının korunması ile kamu yararının gerekleri arasında kurulması gereken “adil dengeyi” bozduğuna, bu sebeple Ek 1 No’lu Protokolün 1. maddesinin ihlal edildiğine hükmetmiştir.
Mahkeme, incelemesine mevcut olayda başvurucu derneğin mağdur olup olmadığını tespit ederek başlamıştır. Sonrasında Ulusal Bankanın söz konusu sanat eserlerini eser sahipleriyle veya dernek ile yazılı bir sözleşme olmaksızın ve ücretlendirme üzerinde anlaşmaksızın kullandığını kaydetmiştir. Bu sebeple müdahale kanundan kaynaklanmamaktadır.
Genel olarak bir mülkün makul bedeli ödenmeksizin alınması orantısız müdahale oluşturmaktadır ve hiç ödeme yapılmamış olması yalnızca bazı istisnai hallerde hukuka uygun bulunabilir. Ne ulusal mahkemeler ne de Hükümet bu istisnai hallere gönderme yapmıştır ve Mahkeme de söz konusu sanat eserlerinin özellikle kullanılmasını gerektirecek başka bir zorlayıcı sebep görememiştir.
Fransızca kararın tamamını buradan okuyabilirsiniz. Kararın özet çevirisi B. Günsu Karacaoğlan tarafından yapılmıştır.
AsDAC v. Moldova Cumhuriyeti, Başvuru No. 47384/07, Karar tarihi: 08.12.2020
Olguların Özeti
Başvurucu dernek Moldova mevzuatına göre kurulmuş, amacı üyelerini telif ve ilgili haklarının toplu olarak yönetilmesini sağlamak olan Kişinev’de kayıtlı bir sivil toplum örgütüdür.
Moldova hükümeti 9 Aralık 2005 tarihinde, 2006 yılında Ulusal Bankanın (Banka) dört hatıra parası basmasına yönelik karar almıştır. Bunun üzerine Banka paraların tasarımı için yarışma düzenlemiştir ve Şubat 2006’da L.C. ve O.C.’nin çizim ve maketlerini seçmiştir.
10 Mayıs 2006 tarihinde L.C. ve O.C, ekonomik telif haklarının toplu yönetimi için başvurucu dernekle özel sözleşme imzalamıştır. Sözleşme hükümlerine göre dernek, bu eserlerin kullanımına izin verme ve telif ücretlerini alma konusunda tek yetkili olacaktır. Bu sözleşmeler uyarınca L.C. ve O.C. eserlerini kullananlardan doğrudan ödeme alamayacak, bunun karşılığında başvurucu dernek elde edilen geliri kendi kurallarına göre dağıtacak ve gerektiği takdirde kendisine tanınan hakları savunmak için kendi adına dava açabilecektir.
24 Mayıs ve 25 Temmuz 2006 tarihlerinde eser sahipleri, Banka’dan eserlerinin kullanımı sebebiyle ödeme talep etmişlerdir. Banka, cevaben öncelikle aralarında akdedilmiş sözleşmeleri sunmaları gerektiğini bildirmiştir. 21 Temmuz 2006 tarihinde fikri mülkiyetten sorumlu devlet dairesi, L.C ve O.C. ‘ye ihtilaf konusu eserlerin telif hakkının sahibi olduklarını onaylayan belge vermiştir. Bu sırada Banka, aralarında L.C.’nin ve O.C.’nin tasarımlarının da bulunduğu üç hatıra parasını haziran ayında, yine tasarımı L.C ve O.C.’ye ait dördüncü parayı da aynı yılın ağustos ayında dolaşıma sokmuştur.
23 Kasım 2006’da başvurucu dernek Bankadan maddi ve manevi zararlar sebebiyle ödeme talep etmiş, bu eserlerin kullanımının, Banka uygun bir onay almadığı ve eser sahiplerine herhangi bir ödeme yapmadığı için hukuka aykırı olduğunu iddia etmiştir.
Banka’nın bu talebi gerekçesiz reddetmesi üzerine başvurucu dernek olayı yargıya taşımıştır. Mart 2007’de İstinaf Mahkemesi davayı kısmen kabul edip Bankanın maddi zarar için 6,000 EUR ödemesine ve orijinal eserleri iade etmesine hükmetmiştir. Banka, temyize gitmiştir.
Haziran 2007’de Yüksek Mahkeme istinaf mahkemesi kararını orijinal eserlerin iadesi hükmü dışında bozmuş, eser sahiplerinin eserlerinin hatıra paralarında kullanılacağını bilerek başvurduklarını, parasal işaretlerin (paranın üzerine basılan ya da kazınan her türlü şey) telif hakkı konusu olmadığının ilgili mevzuatta açıkça öngörüldüğünü belirtmiştir.
İhlal İddiaları
Sözleşmeye Ek 1 No’lu Protokolün 1. maddesine (mülkiyet hakkı) dayanan başvurucu dernek, Yüksek Mahkemenin tazminat talebini ret kararının iki üyesinin fikri mülkiyet hakkına ihlal oluşturduğunu iddia etmiştir.
Başvuru İHAM’a 19 Eylül 2007 tarihinde yapılmıştır.
Mahkemenin Kararı
Ek 1 No’lu Protokolün 1. Maddesi (mülkiyet hakkı)
Sözleşmeye ek 1 No’lu Protokolün Uygulanabilirliği ve mağdur sıfatı üzerine
Mahkeme, her ne kadar Hükümetin itirazları arasında yer almasa da derneğin mağdur sıfatını haiz olup olmadığını proprio motu (re’sen) inceleyebilir. Başvurucunun Sözleşmenin ihlalini doğuran bir müdahalenin mağduru olabilmesi için doğrudan etkilendiğini kanıtlaması gerektiğini hatırlatan Mahkeme, kendisinin mağdur olduğunu iddia edemeyen derneklerin üyelerini etkileyen bir müdahale sebebiyle şikayette bulunma yetkisinin olmadığını, fakat kendisi doğrudan etkileniyorsa mağdur sıfatıyla başvurabileceğini kaydetmiştir.
İlk olarak, ihtilaflı eserleri L.C. ve O.C.’nin ürettiğini ve bu konuda bir çatışma olmadığını; fakat bu eserlerin iç hukukta yasal korumaya sahip olup olmadığı konusunda uyuşmazlık olduğunu kaydetmiştir. Mahkeme, Yüksek yargının söz konusu eserlerin telif hakkından ab initio mu yoksa yaratıldıktan sonraki bir aşamada mı muaf olduğunu belirtmediğini gözlemlemiştir. Fikri mülkiyetten sorumlu devlet dairesi tarafından ihtilaf konusu eserlerin telif hakkına sahip olan kişilerin L.C. ve O.C. olarak tasdik edilmesi, ikinci ihtimale daha yakın durulduğu konusundaki belirleyici unsurdur. Bununla birlikte bu makamın verdiği belgenin hukuka uygunluğu da ne yerel mahkemeler önünde ne de Mahkeme önünde tartışma konusu yapılmıştır.
Mahkeme, L.C. ve O.C.’nin ihtilaflı eserleri yaratırken de telif hakkı sahibi olduklarını; Ek 1 No’lu Protokolün 1. Maddesi anlamında bir mülkiyet olduğunu belirtmiş; başvurucu derneğin şikayet etmede bir menfaatinin olup olmadığını incelemeye geçmiştir. Mahkeme, eser sahiplerinin bu haklarını derneğe tanımaları sebebiyle başvurucu derneğin Ek 1 No’lu Protokolün 1. Maddesi anlamında mülkiyete sahip olduğu sonucuna varmıştır.
Yapılan incelemeler sonucu Mahkeme, başvurucu derneğin kendisine tanınan ve diğer hususların yanı sıra L.C. ve O.C.’nin ihtilaflı eserlerinin işletilmesine bağlı olarak, elde edilen gelirden alınacak yüzde ölçüsünde ekonomik menfaati olduğu sonucuna varmıştır. Bu menfaatler ulusal mevzuatta yeterince düzenlenmiş olduğu ve Ek 1 No’lu Protokolün 1. Maddesi kapsamındaki “mülkiyet” kavramına ilişkin “meşru beklentisi” oluşabileceği sonucuna varmıştır. Bu sebeplerle yerel mahkemelerin eserlerin kullanımından doğan zararı tazmin talebini reddetmeleri doğrudan başvurucu derneğin ekonomik menfaatlerini etkilemekte, dolayısıyla ona Sözleşmenin 34. maddesi anlamında mağdur sıfatı vermektedir.
Müdahale olup olmadığı ve varsa gerekçelendirilip gerekçelendirilmediği üzerine
Banka’nın söz konusu eserleri kullanma kararı ile birlikte bu eserlerin artık telif hakkı ile korunmadığı görülmektedir. Yüksek Mahkeme bunları para işareti olarak ele almış ve telif hakkı korumasından çıkmalarına sebep olacak bir hukuki rejime tabi kılmıştır. Mahkeme, bunu müdahale olarak değerlendirmiştir. Ayrıca Banka’nın düzenlediği yarışmanın şartlarının belirli olmadığını ve yerel mahkemelerin bunu değerlendirmediğini kaydeden Mahkeme, L.C. ve O.C.’nin ödeme talebine cevaben Banka’nın eserlerin ücretsiz kullanılacağına dair bir taraflar arası anlaşma sunmadığına ve yerel mahkemelerin bunu ortaya koymadığına değinmiştir. Resmi bir mülkiyet devri olmaması sebebiyle ihtilaflı eserlerin telif hakkı kapsamından çıkarılmasının ciddi sonuçlar doğurabileceği, ilgili maddenin ilk fıkrasının ikinci cümlesi anlamında mülkiyetten mahrum bırakılabilecekleri sonucuna varmıştır.
Mahkeme, müdahalenin yasal dayanak noktasının para işaretlerinin telif hakkı konusu olamayacağını düzenleyen bir madde olduğunu gözlemlemiştir ve Yüksek yargının kararının keyfi ya da açıkça mantık dışı olduğu kanaatinde değildir. Bununla birlikte mahkeme yalnızca olayda telif haklarına uyulup uyulmadığını incelemiştir. Oysa ne Hükümet ne de Yüksek Mahkeme, bir eserin telif hakkı kapsamından çıkarmak için karşılanması gereken koşulları açıkça ortaya koyan herhangi bir yasal düzenlemeye atıfta bulunmuştur. Buna ek olarak başvurulan maddelerden, üçüncü kişilerin eserleri telif hakkı kapsamından çıkarmasının tek yolunun eser sahibi ya da mirasçılarıyla yazılı sözleşme yapması olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla söz konusu müdahale kanun tarafından öngörülmemiştir.
Mahkeme, müdahalenin orantılılık konusunda ciddi sorunlar çıkardığı kanısında olduğu için incelemesine devam etmeye karar vermiştir.
Olayda başvurucu dernek, yönetimi kendisinde olan ve yasal olarak yararlanabileceği telif haklarının ortadan kaldırılması sebebiyle uğradığı zarara karşı hiçbir ödeme alamamıştır. Bu noktada Mahkeme, ne Hükümetin ne de yerel mahkemelerin böylesi bir tam tazminat yokluğunu gerekçelendirebilecek herhangi bir istisnai durum belirtmediğine dikkat çekmiştir. Ayrıca yetkililerin amaçladığı kamu yararının, başvurucu derneğin haklarına halel getirmeyecek şekilde sağlanabileceği kanaatinde olan Mahkeme olayda özellikle L.C. ve O.C.’nin eserlerinin kullanılmasını gerektiren zorlayıcı bir neden veya aynı amaç için başka çizimlerin kullanılmasını engelleyen bir unsura rastlamamıştır. Ayrıca eser sahipleri ya da başvurucu dernekle sözleşme yapmalarını engelleyecek bir husus da saptayamamıştır.
Açıklanan sebeplerle Mahkeme, başvurucu derneğin şikayetçi olduğu müdahalenin üzerinde orantısız ve aşırı bir yük oluşturması ve böylece mülkiyet hakkı ile kamu yararı arasındaki “adil dengenin” bozulması sebebiyle Ek 1 No’lu Protokolün 1. maddesinin ihlal edildiğine hükmetmiştir.
Sözleşmenin 6. maddesinin 1. fıkrası (adil yargılanma hakkı)
Başvurucu derneğin, Yüksek Mahkemenin kararında yeterli gerekçe sunmadığına yönelik iddiası, Ek 1 No’lu Protokolün 1. Maddesi uyarınca ulaşılan ihlal tespiti ve davadaki tüm olaylar ile iddiaların dikkate alınması sonucu Mahkeme, ayrıca bir inceleme yapılmasına gerek olmadığı kanısındadır.
Adli Tazmin (41. madde)
Moldova Cumhuriyeti’nin başvurucu derneğe 3,000 EUR manevi tazminat ödemesine hükmedilmiştir.
Trackbacks & Pingbacks