İçeriğe geç

FORUM – Ar.Gör. Serkan Seyhan – Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi’nin Getirdiği Değişiklikler Işığında Hukukumuzda Yardım Toplama Faaliyetlerinin Çerçevesi

by 28/12/2020

Ar.Gör. Serkan Seyhan

İstanbul Kültür Üniversitesi – Hukuk Fakültesi – İdare Hukuku Anabilim Dalı

            Kamuoyunun yakından takip ettiği üzere Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi 16.12.2020 tarihinde 45 milletvekilinin imzasıyla TBMM Başkanlığı’na sunulmuş[1] ve teklif 19.12.2020 tarihinde TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edilmiştir[2]. Kanun teklifi TBMM Genel Kurulu’nun 26.12.2020 tarihli birleşiminde kabul edilmiştir[3]. Bu teklif kapsamında, diğer bazı Kanunlarla beraber, 2860 s. Yardım Toplama Kanunu hükümlerinde de değişiklik yapılması öngörülmektedir. Bu yazıda genel olarak yardım toplama faaliyetlerinin hukuki çerçevesi çizilerek söz konusu teklifin getirdiği değişiklikler açıklanmaya çalışılacak, son olarak nasıl bir yol izlenmesi gerektiği özetlenecektir.

I. GENEL AÇIKLAMALAR

            Ülkemizde gerçek ve tüzel kişilerin kamu yararına uygun belli bir amacı gerçekleştirmek için maddi kaynak sağlamak amacıyla yürütecekleri yardım toplama faaliyetleri 2860 s. Yardım Toplama Kanunu hükümlerinde düzenlenmiştir. Yasal düzenlemeye göre; “makbuzla, belirli yerlere kutu koyarak, bankalarda hesap açtırarak, yardım pulu çıkararak, eşya piyangosu düzenleyerek, kültürel gösteriler ve sergiler yoluyla, spor gösterileri, gezi ve eğlenceler düzenlemek veya bilgileri otomatik ya da elektronik olarak işleme tâbi tutmuş sistemler kullanmak suretiyle” toplanacak yardımlar bu Kanun hükümlerine tâbi olacaktır (m. 2 ve m. 5).

            Bu noktada üzerinde durulması gereken ilk husus, “bağış” ve “yardım toplama” faaliyetleri arasında bir fark olup olmadığıdır. Türk Dil Kurumu’nun Güncel Türkçe Sözlüğü’nde “bağış” kelimesinin anlamları arasında “yardım” kelimesi de bulunmaktadır[4]. Başka bir deyişle kelime anlamı olarak “bağış” ile “yardım” arasında fark bulunmamaktadır. Yasal düzenlemelere bakıldığında ise “yardım” ve “bağış” kavramlarının ne anlama geldiğini açıkça ortaya koyan bir yasal düzenlemenin olmadığı görülmektedir. Tüm bu açıklamalar ışığında iki farklı yorum yapılabilecektir;

  • Bir yoruma göre bağış ve yardım toplama arasında somut bir fark yaratmak mümkün değildir[5]. Eğer herhangi bir yasal düzenleme ile belli bir gerçek ve tüzel kişiye “bağış” ya da “yardım toplama” yetkisi verilmiş ise bu kişilerin 2860 s. Kanun hükümlerine tabi olmaksızın yardım toplayabilmeleri mümkündür[6].
  • Diğer bir yoruma göre yardım ile bağış birbirinden farklı kavramlardır[7]. Buna göre eğer organizasyonlarda bulunularak, ilan edilerek, duyuru yapılarak ya da yüz yüze kişi ve kuruluşlardan ayni ve nakdi yardım talep ediliyor ise bir yardım toplama faaliyetinden söz edilmelidir ve bu faaliyetler 2860 s. Kanun kapsamında kalmaktadır. Eğer herhangi bir kaynak geliştirme faaliyeti olmaksızın bir kişinin doğrudan ayni ve nakdi yardım yapmak amacıyla ilgili kişiye bağışta bulunması söz konusu ise bu durumda 2860 s. Kanun kapsamı dışında bir bağıştan söz edilecektir.

            İçişleri Bakanlığı da ikinci yorumu benimsemekte ve sonuç olarak uygulamada; Derneklerin merkezinin, şubesinin veya temsilciliğinin bulunduğu yerde, yönetim kurulu üyeleri veya yönetim kurulunca yetkilendirilerek adına yetki belgesi düzenlenmiş kişiler tarafından, alındı belgesi karşılığında veya derneğin kendi web sitesi üzerinden bağış kabul edilebilmektedir. Ancak, organizasyonlarda bulunularak, ilan edilerek, duyuru yapılarak ya da kapı kapı dolaşılarak kişi ve kuruluşlardan yardım yapması istenilecek ise, 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu kapsamında hareket edilmesi gerekmektedir[8].

            Kapsama ilişkin istisnalar: Türk Silahlı Kuvvetlerinin kendi bünyesi içerisindeki yardım toplama faaliyetleri ile dernekler, sendikalar ve bunların üst kuruluşlarına, spor kulüplerine, mesleki kuruluşlara ve bağış kabulüne yetkili vakıflara kendi statülerine göre üyeleri ve diğer kişiler tarafından yapılacak bağış ve yardımlarla bunların öz kaynaklarından sağlayacakları gelirler, bu Kanunun kapsamı dışındadır (2860 s. Kanun, m. 2). Ayrıca, kamu yararına çalışan dernek, kurum ve vakıflardan hangilerinin izin almadan yardım toplayabilecekleri, Cumhurbaşkanınca belirlenip ilan edilir (2860 s. Kanun, m. 6.) Cumhurbaşkanınca izin almadan yardım toplayabileceği kararlaştırılan dernek, kurum ve vakıflar, bu Yönetmelik kapsamına giren yardım toplama faaliyetlerini 2860 s. Kanunun 7. maddesi ile tespit edilen usule göre ilgili ve yetkili makamlara bildirmekle yetinirler.Bu durumlar haricinde kişiler ve kuruluşlar, yetkili makamdan izin almadan yardım toplayamazlar. Bu iznin alınmasına ilişkin ikincil düzenlemeler Yardım Toplama Esas ve Usulleri Hakkında Yönetmelik (“Yönetmelik”) hükümlerinde düzenlenmiştir.

II- KANUN TEKLİFİNİN GETİRECEKLERİ

            Kanun teklifinin 7 ilâ 10. maddelerinde 2860 s. Kanun’un çeşitli maddelerine eklemeler ve kimi maddelerinde değişiklikler öngörülmektedir.

            Kanun teklifinin 7. maddesi, 2860 s. Kanun’un 6. maddesine fıkra eklenmesini öngörmektedir. Kanun’un 6. maddesi “izin alma zorunluluğu” başlığını taşımaktadır. Bu düzenleme ile internet ortamında yapılan yardım toplama faaliyetleri de açıkça izin alma zorunluluğu kapsamına dahil edilmektedir. Teklif düzenlemesine göre valilik ya da İçişleri Bakanlığı, internet ortamında 2860 s. Kanun hükümlerine aykırı bir yardım toplama faaliyetinin varlığını saptarsa;

            1. Öncelikle içerik ve/veya yer sağlayıcılara, internet sitesindeki iletişim araçları, alan adı, IP adresi ve benzeri kaynaklarla elde edilen bilgiler üzerinden elektronik posta veya diğer iletişim araçları ile bildirimde bulunacak ve içeriğin kaldırılmasını talep edecektir.

            2. İçeriğin en geç 24 saat içinde içerik ve/veya yer sağlayıcı tarafından çıkarılmaması, içerik ve yer sağlayıcıya ilişkin bilgilerin edinilememesi ya da teknik nedenlerle bildirimde bulunulamaması halinde ilgili valilik veya İçişleri Bakanlığı internet ortamındaki söz konusu içeriğe ilişkin erişimin engellenmesine karar verilmesi için Sulh Ceza hakimliğine başvuracaktır. Hâkim talebi en geç 24 saat içinde duruşma yapmaksızın karara bağlayacak ve gereği yapılmak üzere doğrudan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na gönderecektir. Bu düzenleme kapsamında verilecek erişim engelleme kararları içeriğe erişimin engellenmesi (URL vb.) yöntemiyle verilecektir.

            3. Sulh Ceza Hâkimi kararına karşı 4.12.2004 tarihli ve 5237 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz edilebilecektir. İtiraz, itiraza konu kararı veren Sulh Ceza Hakimliğine, CMK m. 35’e göre ilgililerin kararı öğrenmesinden itibaren 7 gün içinde yazılı olarak (dilekçe ile) yapılabileceği gibi tutanağa geçirilmek koşulu ile zabıt kâtibine beyanda bulunmak suretiyle de yapılabilir (CMK m. 268, f. 1). Bu durumda tutanakla tespit edilen beyanı ve imzayı mahkeme başkanı veya hâkim onaylar (CMK m. 268, f. 1). Kararına itiraz edilen hâkim veya mahkeme, itirazı yerinde görürse kararını düzeltir, aksi halde en çok 3 gün içinde itirazı incelemeye yetkili olan mercie gönderir (CMK m. 268, f. 2). Sulh ceza hâkimliği kararlarına yapılan itirazların incelenmesi, o yerde birden fazla sulh ceza hâkimliğinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen hâkimliğe; son numaralı hâkimlik için bir numaralı hâkimliğe; ağır ceza mahkemesinin bulunmadığı yerlerde tek sulh ceza hâkimliği varsa, yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine; ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerlerde tek sulh ceza hâkimliği varsa, en yakın ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine aittir (CMK, m. 268/3-a). İtiraz, kararın yerine getirilmesinin geri bırakılması sonucunu doğurmaz. Ancak, kararına itiraz edilen makam veya kararı inceleyecek merci, geri bırakılmasına karar verebilir (CMK, m. 269).

            4. Sulh Ceza Hâkimi kararına karşı usulüne uygun yapılacak itiraz üzerine yetkili merciin vereceği karar kesindir (CMK, m. 271). Bu aşamada internet ortamında yürüttüğü yardım toplama faaliyetine ilişkin erişim Sulh Ceza Hâkimi kararıyla engellenen kişi, yapmış olduğu itiraz da reddedildiğinde usulüne uygun olarak Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yolunu kullanabilecektir.

            Kanun teklifinin 8. maddesi, 2860 s. Kanun’un 9. maddesine fıkra eklenmesini öngörmektedir. Kanun’un 9. maddesi “başvurunun incelenmesi ve izin” başlığını taşımaktadır. Getirilmesi teklif edilen fıkra ile yurt içine ve yurt dışına yapılacak yardımlara ilişkin usul ve esasların yönetmelikle düzenlenmesi öngörülmüştür.

            1982 Anayasasının 124. maddesi uyarınca Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler. Her ne kadar Kanun teklifinin madde gerekçesinde bu eklemenin amacının “yardımların usul ve esaslarının yönetmelikle belirlenmesine imkân” verilmesi olarak belirtilmişse de hali hazırda Anayasa ile verilmiş olan yönetmelik çıkarma yetkisinin Kanunda aynen tekrar edilmesinin yarattığı farklı bir hukuki sonuç bulunmamaktadır. Bu nedenle Kanun teklifinin 8. maddesi pozitif hukuk düzeninde bir değişiklik yaratmamaktadır.

            Kanun teklifinin 9. maddesi, 2860 s. Kanun’un 16. maddesinin 3. fıkrasında bulunan “ilgililer, denetçilerin isteği üzerine yardım toplama faaliyetleriyle ilgili her türlü bilgi ve belgeyi vermek zorundadırlar” hükmünde değişiklik öngörmektedir.

            Bu değişiklik teklifi ile anılan fıkrada denetime ilişkin düzenlemede geçen “ilgililer” ifadesinin kapsamı genişletilmekte; yardım toplama faaliyetiyle ilgili olanlar ile kamu kurum ve kuruluşlarından, bankalar dahil gerçek ve tüzel kişilerden denetim görevi kapsamına giren hususlarla sınırlı olarak ilgili bilgi ve belgenin istenebileceği ve bu kişilerin özel kanunlarda yazılı hükümleri ileri sürerek bilgi ve belge vermekten kaçınamayacağı düzenleme altına alınmaktadır. Bu düzenlemede üzerinde durulması gereken nokta, istenecek bilgi ve belgelerin “denetim görevi kapsamına giren hususlarla sınırlı olması” şartıdır. Yardım toplama faaliyetinin denetimi ile ilgili olmayan bilgilerin paylaşılmaması bu hükme aykırılık oluşturmayacaktır. Fıkranın önceki halinde bilgi ve belge talebinde bulunmaya sadece denetçiler yetkili iken, bu düzenleme ile talepte bulunma yetkisi denetçilerin yanında izin vermeye yetkili makamlara (kaymakam veya vali) da verilmektedir.

            Kanun teklifinin 10. maddesi, 2860 s. Kanun’un 29. maddesini tamamen değiştirmektedir. Kanun’un 29. maddesi “cezalar” başlığını taşımaktadır. Getirilmesi teklif edilen madde değişikliği ile bu madde belirtilen ve 2860 s. Kanun hükümlerine aykırı olarak yardım toplayanlar için öngörülmüş olan idari para cezalarının miktarları artırılmaktadır. Kanun kapsamındaki idari para cezalarına ilişkin bilgiler aşağıda tablo şeklinde belirtilmiştir:

KABAHAT TÜRÜMEVCUT DÜZENLEMEDEĞİŞİKLİK TEKLİFİ
Bu Kanun hükümlerine aykırı olarak izinsiz yardım toplayanlar700 TL5.000-100.000 TL
İnternet ortamında izinsiz yardım toplayanlarÖZEL BİR DÜZENLEME YOK10.000-200.000 TL
İzin verilen yer dışında yardım toplayanlar500 TLUYARI SONRASI FAALİYET SONLANDIRILMAZSA 5.000 TL
İzinsiz yardım toplanmasına yer ve imkân sağlayanlarÖZEL BİR DÜZELNEME YOKUYARI SONRASI FAALİYET SONLANDIRILMAZSA 5.000 TL
Bu Kanun’un 9. maddesi uyarınca belirlenen usul ve esaslara aykırı olarak yurt dışına yardım yapan sorumlu kurul üyeleriÖZEL BİR DÜZENLEME YOK5.000-100.000 TL
Bu Kanun’un 16. maddesinin 3. fıkrasına (bilgi ve belge verme zorunluluğu) aykırı hareket edenlerÖZEL BİR DÜZENLEME YOK5.000-20.000 TL
İzin verilen yardım şekli dışında 5. maddede belirtilen diğer yardım toplama şekillerine göre izinsiz yardım toplayanlarÖZEL BİR DÜZENLEME YOKUYARI SONRASI FAALİYET SONLANDIRILMAZSA 5.000-20.000 TL
Bu Kanun’un diğer hükümlerine aykırı davranışta bulunanlaraDAVRANIŞ AYRICA SUÇ OLUŞTURMAZSA 200 TLDAVRANIŞ AYRICA SUÇ OLUŞTURMAZSA 1.000 TL  
İdari para cezalarını tesis etmede yetkili makamMAHALLİ MÜLKİ AMİRİZNİ VEREN MAKAM, EĞER İZİN ALINMADAN YARDIM TOPLANMIŞ İSE VALİ YETKİLİDİR. VALİ BU YETKİSİNİ VALİ YARDIMCILARINA VE KAYMAKAMLARA DEVREDEBİLİR.

            Ayrıca izinsiz toplanan mal ve paralara el konularak mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilecektir. Bu düzenleme değişiklik teklifi öncesinde de mevcuttur.

            Yukarıda belirtilen idari para cezalarına karşı, 2860 s. Kanun’da ayrı bir yargısal başvuru yolu öngörülmediği için Kabahatler Kanunu hükümleri uyarınca, tebliğ tarihi itibarıyla 15 gün içerisinde yetkili Sulh Ceza Hakimliği’ne itiraz edilebilir. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idarî yaptırım kararı kesinleşir (5326 s. Kanun, m. 27). Başvurunun süresi içinde yapılmadığının, anlaşılması halinde başvurunun reddine karar verilir (5326 s. Kanun, m. 28/1-b).

            Sulh Ceza Hakimi, son karar olarak idarî yaptırım kararının;

a) Hukuka uygun olması nedeniyle, “başvurunun reddine“,

b) Hukuka aykırı olması nedeniyle, “idarî yaptırım kararının kaldırılmasına“,

c) İdarî para cezasının alt ve üst sınırının kanunda gösterildiği kabahatler dolayısıyla verilmiş idarî para cezasına karşı başvuruda bulunulması halinde, mahkeme idarî para cezasının miktarında değişiklik yaparak da başvurunun kabulüne (“kısmi kabul”) karar verebilir (5326 s. Kanun, m. 28/7, 8, 9).

            Hakimliğin verdiği karara karşı Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre itiraz edilebilir. Bu itiraz kararın tebliğ edildiği tarihten itibaren en geç yedi gün içinde yapılabilir (5326 s. Kanun, m. 29). Üçbin TL dahil idari para cezalarına karşı başvuru üzerine verilen kararlar kesindir, Hakimlik kararına itiraz edilemez (5326 s. Kanun, m. 28/10).

            Bu itiraz yolu akabinde olağan başvuru yolları tükenmiş olmaktadır. Başvurusu reddedilenler, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yoluna gidebilirler.

III- DEĞİŞİKLİK TEKLİFİ YASALAŞTIKTAN SONRA NASIL HAREKET EDİLMELİDİR?

            Değişiklik teklifi yasalaştığı takdirde, günümüz sosyal medyasında örneklerine sıkça rastladığımız internet üzerinden çeşitli amaçlarla yardım toplama faaliyetlerinin de 2860 s. Kanun hükümlerine uygun yürütülmesi gerekecektir. Bu kapsamda, yukarıda aktarılan bağış ve yardım toplama arasındaki farka dikkat edilmek kaydıyla, yürüteceği faaliyet yardım toplama faaliyeti kapsamına giren gerçek ve tüzel kişilerin şu adımları izlemesi gerekecektir:

            1. 2860 s. Kanun’a istisna bir kişinin yardım toplama faaliyeti mi var?  

Hatırlatma: Türk Silahlı Kuvvetlerinin kendi bünyesi içerisindeki yardım toplama faaliyetleri ile dernekler, sendikalar ve bunların üst kuruluşlarına, spor kulüplerine, mesleki kuruluşlara ve bağış kabulüne yetkili vakıflara kendi statülerine göre üyeleri ve diğer kişiler tarafından yapılacak bağış ve yardımlarla bunların öz kaynaklarından sağlayacakları gelirler, bu Kanunun kapsamı dışındadır (2860 s. Kanun, m. 2). Ayrıca, kamu yararına çalışan dernek, kurum ve vakıflardan hangilerinin izin almadan yardım toplayabilecekleri, Cumhurbaşkanınca belirlenip ilan edilir (2860 s. Kanun, m. 6.) Bu durumlar haricinde kişiler ve kuruluşlar, yetkili makamdan izin almadan yardım toplayamazlar. Cumhurbaşkanınca izin almadan yardım toplayabileceği kararlaştırılan dernek, kurum ve vakıflar, bu Yönetmelik kapsamına giren yardım toplama faaliyetlerini 2860 s. Kanunun 7. maddesi ile tespit edilen usule göre ilgili ve yetkili makamlara bildirmekle yetinirler.

            Cevap hayır ise;

            2. Sorumlu kurul belirlenmelidir.

Gerçek kişiler, yardım toplama faaliyeti için en az üç kişiden ibaret sorumlu kurul oluşturmak zorundadırlar. Tüzelkişilerin sorumlu kurulu, yönetim organlarıdır (2860 s. Kanun, m. 11).

            3. Yardım toplayacak kişi ve kuruluşlar, isteklerini bir dilekçeyle izin vermeye yetkili makama bildirirler. Bu dilekçe Yönetmeliğin 6. maddesinde belirtilen hususları içermelidir.

İzin vermeye yetkili makamlar: Yardım toplama faaliyeti bir ilin birden fazla ilçesini kapsıyorsa o ilin valisinden, bir ilçenin sınırları içinde ise o ilçenin kaymakamından izin alınır. Yardım toplama faaliyeti birden fazla ili kapsıyorsa yardım toplama faaliyetine girişecek gerçek veya tüzel kişilerin yerleşim yerinin bulunduğu ilin valisinden izin alınır ve izni veren valilik tarafından ilgili valiliklere ve İçişleri Bakanlığına bilgi verilir. Yardım toplama faaliyetleriyle ilgili işlemler dernekler birimlerince yürütülür (2860s. Kanun, m. 7).

            4. Başvurunun yetkili makamca incelenmesi için Kanun’da öngörülen süre en fazla 2 aydır (2860 s. Kanun, m. 9). Başvuru yapıldıktan sonra 2 aylık süre içinde başvuruya ilişkin bir karar verilmesi beklenir.

Müracaat dilekçeleri izin veren makam tarafından sivil toplumla ilişkiler birimine havale edilir.  Sivil toplumla ilişkiler birimlerince her yardım toplama faaliyeti için bir dosya tutulur. Sivil toplumla ilişkiler birimleri dilekçe ve eklerini aldıktan sonra varsa eksikliklerini tamamlatır. Sivil toplumla ilişkiler birimlerince bu bilgi ve belgelere göre işin önemi, yardım toplama faaliyetine girişeceklerin yeterlikleri, yapılacak hizmetin amaca ve kamu yararına uygunluğu, yardım toplama faaliyetinin başarıya ulaşıp ulaşamayacağı ve gerekli görülen diğer konular üzerinde inceleme yapılır, inceleme sonucunda düzenleyeceği raporu izin vermeye yetkili makama sunar. Raporda gerekçeli olarak görüş belirtilmesi zorunludur. Yardım toplanmasına izin verilmesi gerektiği görüşüne varılırsa, verilecek iznin süresi hakkında da kanaat belirtilir. İzin vermeye yetkili makam bu bilgilere göre gerekli incelemeyi yaparak kararını verir ve sonucu en geç iki ay içinde, başvuranlara yazılı olarak bildirir. Yardım toplanması için tanınacak süre 1 yılı geçemez. Ancak, haklı sebeplerin bulunması halinde bu süre izin veren makamlarca bir yılı geçmemek üzere uzatılabilir. İzin veren makam tarafından, yardım toplama faaliyetinde görev alması uygun görülenlere, faaliyetin konusu ve süresini de belirten fotoğraflı bir kimlik belgesi verilir. Kimlik belgesi faaliyetin sonunda izin veren makamca geri alınıp, o işe ait dosyada saklanır (Yönetmelik, m. 7 ve 8). 

            Müracaat 2 aylık sürede açıkça ya da idarenin sessiz kalması sonucu zımnen reddedilirse, bu ret kararına karşı 2577 s. İdari Yargılama Usulü Kanunu hükümlerine göre idari yargıda iptal davası açılabileceği gibi yardım konusunun aciliyeti göz önünde bulundurularak, açılacak olan iptal davasında ret kararının yürütmesinin durdurulması da mahkemeden talep edilebilecektir. İdari yargı yeri ret kararının hukuka aykırı olduğu kanaatine varırsa vereceği yürütmenin durdurulması ve iptal kararları sonucunda yargı karının gereklerini derhal ve en geç 30 gün içinde yerine getirmek zorunda olan idarece yardım toplanmasına ilişkin başvuruya izin verilmesi gerekecektir.

            Yardım toplama izninin verilmesi halinde;

            5. Yönetmeliğin 9. maddesinde düzenlenen makbuz ve biletler ve 11. maddesinde düzenlenen Makbuz-Bilet Kayıt Defteri hazırlanarak gerekli onaylar alınır.

            6. Yardım toplama faaliyeti süresince yardım toplamakla yetkili ve görevli kişiler her halde 15 günde bir, topladıkları yardım miktarının 1000 Türk Lirasını geçmesi halinde 15 günlük süreyi beklemeksizin topladıkları parayı sorumlu sayman üyeye teslim etmek veya bu amaçla bankalarda açılmış bulunan hesaplara yatırmak zorundadırlar. 

            7. Sorumlu kurullar, yardım toplama süresinin bitiminden itibaren on gün içinde toplanan yardımın kesin hesabını çıkarmak ve bir örneğini izin veren makama vermekle yükümlüdürler. Zorunlu hallerde bu süre, izin veren makamca otuz güne kadar uzatılabilir. İzin veren makam, kesin hesabın bir örneğini 2860 sayılı Kanunun 16. maddesine göre belirlenen denetçilere gönderir (Yönetmelik, m. 14).  Denetçiler, yardım toplama faaliyetlerinin belgelerini ve kesin hesabını inceleyerek, sonucu bir rapor halinde ve belirlenen süre içinde, görevlendiren makama verirler (2860 s. Kanun, m. 18).

            8. Yardım toplama faaliyeti yürütülürken yapılan giderlerin belgelendirilmesine dikkat edilmelidir.

Makbuzla, belirli yerlere kutu koymak veya bilgileri otomatik ya da elektronik olarak işleme tâbi tutmuş sistemler kullanmak suretiyle, bankalarda hesap açtırarak, yardım pulu çıkararak yardım toplama şekillerinde giderler, brüt gelirin yüzde onunu; eşya piyangosu düzenleyerek, kültürel gösteriler tertipleyerek, sergiler açarak, spor gösterileri, gezi ve eğlenceler düzenleyerek yardım toplama hallerinde ise giderler, brüt gelirin yüzde kırkını geçemez. Giderlerin gösterilen oranları geçmesi halinde aradaki fark, haklı nedenler olmadıkça, sorumlu kurul üyelerine ödettirilir (2860 s. Kanun, m. 24).

            9. Toplanan yardımın, amacı gerçekleştirecek miktara ulaşamaması veya amacın gerçekleşmesinden sonra bir miktarının artması hallerinde; söz konusu yardımlar, izin veren makamlarca, yardım hangi amaç için toplanmış ise, o veya benzeri amacı gerçekleştirebilecek kuruluş veya kuruluşlara devrettirilir (2860 s. Kanun, m. 25).


[1] https://www2.tbmm.gov.tr/d27/2/2-3261.pdf , (Erişim Tarihi: 26.12.2020).

[2] https://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/tasari_teklif_sd.onerge_bilgileri?kanunlar_sira_no=284141, (Erişim Tarihi: 26.12.2020).

[3] https://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/Tutanak_B_SD.birlesim_baslangic?P4=23533&P5=H&page1=114&page2=114 (Erişim Tarihi: 28.12.2020).

[4] https://sozluk.gov.tr/, (Erişim Tarihi: 26.12.2020).

[5] http://www.fundraisingokulu.org/bagis-ve-yardim-farki-iki-resim-arasindaki-farki-bulmak-gibi/, (Erişim Tarihi: 26.12.2020).

[6] 2020 yılı Mart ayı itibarıyla etkisini gösteren COVID-19 pandemisi kapsamında bazı Belediyelerin topladıkları yardımların 2860 s. Kanun kapsamına girip girmediği tartışması yürütülmüştü. Günday’a göre; 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 15/1-i, 18/g, 38/l ve 5216 sayılı Büyükşehir Kanunu’nun 28. maddeleri uyarınca Belediyelerin 2860 s. Kanun hükümlerine tabi olmaksızın bağış toplaması mümkündür.  Bkz. https://twitter.com/metingnday/status/1244988194338283522, (Erişim Tarihi: 26.12.2020).

[7] Bu görüş için bkz. Şen, Ersan, “Belediyelere Bağış Yapılabilir mi?”, https://www.hukukihaber.net/belediyelere-bagis-yapilabilir-mi-makale,7625.html, (Erişim Tarihi: 26.12.2020).

[8] İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü, https://www.siviltoplum.gov.tr/yardim-toplama-hakkinda, (Erişim Tarihi: 26.12.2020).

Anayasa Gündemi – FORUM sayfasında yayınlanan yazılar herhangi bir denetimden veya hakem kontrolünden geçmemektedir. Yazıların içeriğinden yalnızca yazar(lar) sorumludur. Yazılar ancak kaynak gösterilerek ve link verilerek kullanılabilir.

From → forum

Yorum Yapın

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: