İçeriğe geç

İHAM’ın Broda ve Bojara v. Polonya kararının özet çevirisi: “Hakim başvurucuların görev sürelerini zamanından önce sonlandıran Adalet Bakanlığı kararlarına itiraz edebilecekleri kanun yolunun olmaması, mahkemeye erişim hakkının ihlalidir.”

by 14/07/2021

İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (İHAM) Broda ve Bojara v. Polonya (Başvuru Numaraları: 26691/18 ve 27367/18) başvurularında oy çokluğuyla, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin (İHAS/Sözleşme) 6. maddesinin 1. fıkrasının (mahkemeye erişim hakkı) ihlal edildiğine karar vermiştir.

Başvuru, Kielce Bölge Mahkemesi’nin başkan vekilleri olan başvurucuların, görev sürelerini zamanından önce sona erdiren Adalet Bakanı’nın kararlarına itiraz etmelerini sağlayan herhangi bir kanun yolu olmadığı gerekçesiyle şikayetlerine ilişkindir.

Mahkeme, yargıçların kariyerlerine ilişkin davalarda yargının bağımsızlığının korunmasının ve usul adaletine saygının önemini vurgulamıştır. Mahkeme, başvurucuların görevden alınmalarına uygulanabilecek yasal mevzuatın mahkeme başkanlarının görevden alınabileceği koşulları, bir yargıcın görev süresi boyunca hakimlik teminatının garanti edilmesi gerektiği yönündeki ilkeye istisna yoluyla belirlemediğini gözlemlemiştir. Bu hususlardaki tüm yetkiler yürütme erkinin temsilcisinin ellerinde toplanmış ve özellikle Ulusal Yargı Konseyi gibi yargısal öz-yönetim kurumları süreçten dışlanmışlardır. Mahkeme ek olarak başvuruculara açıklama yapma hakkının sağlanmadığı ve başvurucuların bakanlık kararlarının gerekçeleri hakkında bilgilendirilmediklerini not etmiştir. Son olarak, görevden alma kararları Adalet Bakanlığı’ndan bağımsız bir kurum tarafından incelenmemiştir.

Bir mahkemenin başkan vekilleri olan başvurucuların görev sürelerinin zamanından önce sona erdirilmesinin ne bir adli mahkeme tarafından ne de yargısal görevleri yerine getiren başka bir makam tarafından incelenmemesi sebebiyle davalı Hükümet başvurucuların mahkemeye erişim hakkının esasını ihlal etmiştir.

Broda ve Bojara v. Polonya kararının tamamına buradan ulaşabilirsiniz. Mahkeme tarafından yayımlanan kararın basın özetinin çevirisi Batuhan Karataş tarafından yapılmıştır.

Broda ve Bojara v. Polonya, Başvuru No: 26691/18 ve 27367/18, Karar Tarihi: 29.06.2021

Başvurulara Konu Olgular

Başvurucular, Mariuzs Broda ve Alina Bojara sırasıyla 1969 ve 1960 yıllarında doğmuş ve Kielce (Polonya)’da yaşamakta olan Polonya vatandaşlarıdır.

1998 yılından itibaren yargıç olarak hizmet veren Mariuzs Broda 14 Nisan 2014 tarihinde, 1988 yılından itibaren yargıç olarak hizmet veren Alina Bojara ise 25 Ekim 1995 tarihinde Kielce Bölge Mahkemesi’ne atanmıştır. 2014 yılının Ekim ve Mayıs aylarında başvurucular Adalet Bakanı tarafından altı yıllık bir görev süresi için aynı mahkemenin başkan vekilleri olarak atanmıştır.

2 Ocak 2018 tarihinde Adalet Bakanı Müsteşar Yardımcısı, başvurucuları Adli Mahkemelerin Organizasyonu Kanunu’nu değiştiren 12 Temmuz 2017 tarihli Kanun’un 17(1) numaralı bölümü uyarınca başkan vekilliği görevlerine son verildiği hususunda mektup ile bilgilendirmiştir.

Başvurucular Adalet Bakanı Müsteşar Yardımcısı’ndan bakanlık kararlarının gerekçeleri ve başvurulabilecek kanun yolları hakkında kendilerini bilgilendirmesini istemiştir. Bunun üzerine başvurucular, 12 Temmuz 2017 tarihli Kanun’un 17. bölümü uyarınca, Adalet Bakanı’nın bu Kanun’un yürürlüğe giriş tarihini izleyen altı ay boyunca yani 12 Ağustos 2017 tarihinde yürürlüğe girmesi sebebiyle 12 Ağustos 2017 ile 12 Şubat 2018 tarihleri arasında Pusp Yasası’nın 23, 24 ve 25. bölümlerinde belirtilen koşulları sağlamaya gerek kalmadan ve ilişkili kişilere kararının gerekçelerini bildirmek yükümlülüğü olmadan mahkemelerin başkanlarını görevden almaya yetkilendirildiği şeklinde bilgilendirilmiştir. Başvurucular ayrıca Adalet Bakanı’nın görevden alma kararlarına karşı itiraz edilemediği hususunda da bilgilendirilmiştir. 

Başvurucular isteklerini yinelemiştir. Başvurucular, kendilerine hitaben gönderilen bakanlık mektuplarından, görevden alınmalarının sebebinin Kielce Bölge Mahkemesi’nde varlığı iddia edilen “idari eksiklikler” olduğunun ve görevlerinde kalmalarının “mahkemelerin doğru işleyişine” zarar verici olarak kabul edildiğinin anlaşıldığını iddia etmiştir. Başvurucular, bu açıklamaların tamamen asılsız olduğunu ve başkan vekilleri ve yargıçlar olarak saygınlıklarına zarar verdiğini değerlendirmiştir. Başvurucular, görevlerini yerine getirmelerinin hiçbir zaman sorgulanmadığını ve aksine meslekleri çerçevesinde genel olarak takdir edildiklerini savunmuştur.

16 Mayıs 2018 ve 13 Haziran 2018 tarihlerinde Adalet Bakanlığı, başvurucuları, Adalet Bakanı’nın 12 Temmuz 2017 tarihli Kanun’un 17(1) numaralı bölümü uyarınca kendisine tanınan mahkeme başkanlarını görevden alma yetkisini kullandığı ve başvurucuların gerekçelere ilişkin bakanlık açıklamasını yanlış yorumladığı hususlarında bir mektup ile bilgilendirmiştir. Bakanlık ayrıca Adalet Bakanı’nın yalnızca mahkemelerde gözlemlenen eksiklikleri gidermek için değil durumun tatmin edici olduğu hallerde dahi iyileştirmeler yapmak için tasarrufunda bulunan çeşitli tedbirleri uygulamak için yetkilendirildiğini eklemiştir.

1 Nisan 2019 tarihinde Alina Bojara erken emekli olmuştur.

Şikâyet

Başvurucular Sözleşme’nin 6. maddesinin 1. fıkrasına (mahkemeye erişim hakkı) dayanarak bir mahkemenin başkan vekilliği olan görevlerinden kanunsuz ve keyfi bir biçimde alındıklarını ve bu kararlara itiraz edebilmelerini sağlayacak herhangi bir özel yargı yolu bulunmadığını iddia ederek şikâyette bulunmuştur.

Başvuru İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’ne 1 Haziran 2018 tarihinde yapılmıştır.

Mahkemenin Kararı

6. maddenin 1. fıkrası

Mahkeme, Adalet Bakanı’nın başvurucuların görevden alınmasına ilişkin kararlarına itiraz edilmesinin mümkün olmadığının bakanlık mektuplarından anlaşıldığını not ederek başlamıştır. Hükümet’in iddialarından görevden almalara karşı itiraz edilmesinin kabul edilmemesiyle Polonya adli sisteminde gerçekleştirilen bakanlık reformlarının uygulanmasının kolaylaştırılmasının amaçlandığı anlaşılmaktadır.

Mahkeme, Avrupa Konseyi, diğer uluslararası araçlar ve uluslararası mahkemelerin içtihatları tarafından yargıçların görevden alınmasına ilişkin davalarda usul adaletine saygı ilkesine ve özellikle hükümetin yasama ve yürütme erklerinden bağımsız bir merciinin bir yargıcın görev süresinin sona erdirilmesini etkileyen herhangi bir karara müdahalesine gösterilen artan önemi vurgulamıştır.

Mahkeme, 12 Temmuz 2017 tarihli Kanun’un 17. bölümü uyarınca hareket eden Adalet Bakanı tarafından, başvurucuların bir mahkemenin başkan vekilliği görevlerinden görev süresi dolmadan alındıklarını gözlemlemiştir. Bu mevzuat geçicidir ve Adalet Bakanı’nı takdir yetkisi dahilinde herhangi bir maddi veya prosedürel koşul ile bağlı olmaksızın mahkemelerin başkanlarını görevden almak ile yetkilendirmiştir. Adalet Bakanı’nın başvuruya konu kararları gerekçeleri içermemektedir ve ilgili bakandan bağımsız harici bir kurum tarafından incelemeye konu olmamıştır.

Mahkeme, mevcut bilgiler ışığında ilk olarak başvurucuların görevden alınmasının, hukukun üstünlüğü ilkesinin gereklilikleri ile uyumluluğu şüpheli olan bir mevzuat hükmüne dayandırıldığı ve ikinci olarak tedbirin usul adaletinin temel güvencelerinden herhangi biri ile çevrelenmediğine karar vermiştir. Başvurucuların görevden alınmasına ilişkin bakanlık kararlarına herhangi bir gerekçe eşlik etmemektedir.

Mahkeme, başvurucuların görevden alındığı dönemde uygulanabilir ulusal mevzuatın, başvurucuları bir mahkemenin başkan vekilliği olan görevlerinin zamanından önce ve keyfi olarak sona erdirilmesine karşı herhangi bir şekilde korumadığını not etmiştir. Ancak yargıçlar yürütmenin keyfi eylemlerine karşı korumadan yararlanmalıdır ve ancak bu kararın yasallığının bağımsız bir yargı makamı tarafından denetlenmesi bu hakkı etkili kılacaktır.

Mahkeme, yargıçların kariyerlerine ilişkin davalarda yargının bağımsızlığının korunmasının ve usul adaletine saygının önemini vurgulamıştır. Mahkeme, başvurucuların görevden alınmalarına uygulanabilecek yasal mevzuatın mahkeme başkanlarının görevden alınabileceği koşulları, bir yargıcın görev süresi boyunca hakimlik teminatının garanti edilmesi gerektiği yönündeki ilkeye istisna yoluyla belirlemediğini gözlemlemiştir. Bu hususlardaki tüm yetkiler yürütme erkinin temsilcisinin ellerinde toplanmış ve özellikle Ulusal Yargı Konseyi gibi yargısal öz-yönetim kurumları süreçten dışlanmışlardır. Mahkeme ek olarak başvuruculara açıklama yapma hakkının sağlanmadığı ve başvurucuların bakanlık kararlarının gerekçeleri hakkında bilgilendirilmediklerini not etmiştir. Son olarak, görevden alma kararları Adalet Bakanlığı’ndan bağımsız bir kurum tarafından incelenmemiştir.

Mahkeme, gözlemlerinde davalı Hükümet’in mahkemelerin başkanlarının görevden alınmasına ilişkin yasal mevzuatın ilgili prosedürleri atlamalarını sağladığını ifade ettiğini endişe ile not etmiştir. Mahkeme, Sözleşme’nin 6. maddesinde belirtilen, Sözleşme hükmünün anlamı kapsamında “bağımsız mahkemenin” ilgili yargıcın yargısal görevlerinden mi yoksa yalnızca yargı içinde yürütülen idari görevlerden mi alındığından bağımsız olarak muhakkak hakimlik teminatı sağlaması gerektiği ilkesinin altında yatan güvenceleri sağlayanın tam da bu prosedürler olduğunu ifade etmiştir. Yargıçların Sözleşme kapsamındaki hakların korunmasındaki rolünün önemi göz önünde bulundurulduğunda Mahkeme, yargısal özerkliğin haksız etkilerden uygun bir şekilde korunmasını sağlamak için gerekli usul güvencelerinin tesis edilmesini zorunlu olarak değerlendirmiştir. Kamunun yargıya olan güveni tehlikedeydi.

Bir mahkemenin başkan vekilleri olan başvurucuların görev sürelerinin zamanından önce sona erdirilmesinin ne bir adli mahkeme tarafından ne de yargısal görevleri yerine getiren başka bir makam tarafından incelenmemesi sebebiyle davalı Hükümet başvurucuların mahkemeye erişim hakkının esasını ihlal etmiştir. Bu sebeple Sözleşme’nin 6. maddesinin 1. fıkrası tarafından teminat altına alınan mahkemeye erişim hakkı ihlal edilmiştir.

Adil Tazmin (41. madde)

Mahkeme, Polonya’nın başvurucuların her birine maddi ve manevi zararları için 20.000 Euro ödemesine karar vermiştir.

Ayrı Görüş

Yargıç Wojtyczek işbu hükme eklenen ayrı bir görüş kaleme almıştır.

Bu karar, yalnızca Fransızca dilinde yazılmıştır.

From → Haberler

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: