İHAM’ın Gumenyuk ve diğerleri v. Ukrayna kararının özet çevirisi: “Ukrayna eski Yüksek Mahkeme hakimlerinin resmi olarak görevden alınmadan yeni Yüksek Mahkeme’de görevlerine devam edememeleri, mahkemeye erişim ve özel hayata saygı hakkının ihlalidir.”
İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (İHAM/Mahkeme) 22 Temmuz 2021 tarihli Gumenyuk ve diğerleri v. Ukrayna kararında (başvuru no. 11423/19) İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin (İHAS/Sözleşme) 6. maddesinin 1. fıkrasının (mahkemeye erişim hakkı) ve 8. maddesinin (özel ve aile hayatına saygı hakkı) ihlal edildiğine oybirliğiyle karar vermiştir.
Söz konusu dava, 2016 yılında gerçekleştirilen yargı reformu ve mevzuat değişiklikleri ışığında, görevden resmi olarak alınmamış olmalarına rağmen görevlerini yerine getirmeleri engellenen eski Ukrayna Yüksek Mahkemesi hakimleriyle ilgilidir.
Ukrayna Yüksek Mahkemesi tasfiye edilmiş, yerine Aralık 2017’de hakimlerin rekabet usulüyle seçildiği yeni bir mahkeme kurulmuştur. Ukrayna Anayasa Mahkemesi, başvurucuların yeni Yüksek Mahkeme’de hakim olarak görev yapabileceklerine dikkate çekmiş olsa da buna izin verilmemiştir. Başvurucular, görevden alınmalarının yargısal garantileri ve Sözleşme’yi ihlal eder nitelikte olduğundan bahisle şikayetçi olmuşlardır.
Mahkeme, mahkemeye erişim hakkının yargı üyelerinin korunması için gerekli temel bir usuli hak olduğunu ve başvurucuların, kural olarak, söz konusu iddialarla mahkemeye başvurabilmeleri gerektiğine karar vermiştir .
Ek olarak Mahkeme, lehte bir Anayasa Mahkemesi kararı mevcut olmasına rağmen başvurucuların Aralık 2017’den beri Yüksek Mahkeme’de hakimlik görevini icra etmesinin engellenmesinin onların özel yaşamını etkilediğine ve özel hayata saygı hakkına bir müdahale oluşturduğuna dikkat çekmiştir. Söz konusu müdahale, yargının bağımsızlığı ve kamunun yargıya olan güveni için temel teşkil eden hakimlerin azledilememe prensibine ters düşmesi nedeniyle Sözleşme açısından hukuka uygun değildir.
İngilizce olan kararın tamamını buradan, basın özetini ise buradan okuyabilirsiniz. Kararın basın özeti çevirisi Emre Karaman tarafından yapılmıştır.
Gumenyuk ve diğerleri v. Ukrayna, Başvuru no. 11423/19, Karar Tarihi: 22.07.2021
Temel Olgular
Başvurucular, 1954 ile 1963 tarihleri arasında doğmuş ve Kiev’de yaşayan sekiz Ukraynalıdan oluşmaktadır.
Başvurucular, 1994 ile 2008 yılları arasında, Ukrayna Yüksek Mahkemesinde belirsiz süre hakimlik yapmak üzere göreve seçilmiştir.
2013 yılının sonu ve 2014 yılının başında süregelen, Ukrayna’da eski Cumhurbaşkanı’nın görevden alınmasına ve Hükümet’in değişmesine neden olan geniş Hükümet karşıtı Maidan protestolarını takiben, Haziran 2016’da Ukrayna Anayasası’nın yerel yargının teşkilatını ve işleyişini düzenleyen hükümlerini değiştiren kanun teklifi Parlamento’da kabul edilmiştir. Eş zamanlı olarak 30 Eylül 2016’da yargıyı ve hakimlerin statüsünü düzenleyen yeni bir kanun (Yargı Kanunu 2016) yürürlüğe girmiştir. Söz konusu yasa ile yargı sistemini optimize etmek ve yargı kadrosunun yenilenmesi için yeni mekanizmaları devreye sokmak amaçlanmıştır. Yüksek Mahkeme, hakimlerin rekabet usulü atandığı, karar bozma gücünü elinde bulunduran, tek yüksek yargısal otoritedir. Yargı Kanunu 2016, eski Yüksek Mahkeme hakimlerine yeni Yüksek Mahkeme’ye seçilmek için rekabete girme hakkını tanımıştır.
3 Ekim 2016 tarihinde eski Yüksek Mahkeme kurulu, Yargı Kanunu 2016’yı Anayasa Mahkemesi önüne taşımıştır. Kurul, başka iddiaların yanında, tasfiye edilmesinin hakimlerin yargısal görevlerini icra etmesini engellediğini ve bunun Anayasa’ya aykırı olduğunu savunmuştur.
Kasım 2016’da 21 eski Yüksek Mahkeme hakiminden 17’sinin de yer aldığı 846 kişi, yeni Yüksek Mahkeme’de görev yapmak için açılan 120 kişilik kadro için rekabete girmiştir. Sekiz başvurucudan yedisi rekabette yer almış ancak hiçbiri başarılı olamamıştır. Yeni Yüksek Mahkeme, 15 Aralık 2017 tarihinde göreve başlamıştır.
Anayasa Mahkemesi, 18 Şubat 2020 tarihinde Anayasa uyarınca sadece bir yüksek yargısal organın var olduğunu saptamıştır. Anayasa Mahkemesi ayrıca, azledilememe prensibinden hareket ederek, “eski” Yüksek Mahkeme hakimlerinin görevlerini “yeni” Yüksek Mahkemede icra etmeye devam etmesi gerektiğine karar vermiştir.
Haziran 2020 tarihinde eski Yüksek Mahkeme hakimlerinin yeni Yüksek Mahkeme’de görev yapmasını konu olan bir taslak Parlamentoya sunulmuştur. Haziran 2021 itibariyle bu taslak yürürlüğe konulmuş değildir ve başvurucular Yüksek Mahkeme hakimliği görevine devam edememişlerdir.
Şikayetler
Sözleşme’nin 6. maddesinin 1. fıkrasına (mahkemeye erişim hakkı) dayanan başvurucular, özellikle 2016’da yürürlüğe konan mevzuat değişiklikleri nedeniyle yargısal görevlerini icra etmelerinin önlenmesine neden olamayacağından bahisle şikayette bulunmuşlardır.
Başvurucular Sözleşme’nin 8. maddesine (özel hayata saygı hakkı) dayanarak, yargısal görevlerini icra edememenin kendilerinin özel hayata saygı hakkına hukuka aykırı ve dayanaktan yoksun bir müdahale olduğundan bahisle şikayette bulunmuşlardır.
Başvuru, 28 Şubat 2019 tarihinde İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’ne yapılmıştır.
Mahkeme’nin Kararı
Sözleşme’nin 6. maddesinin 1. fıkrası
Mahkeme, Ukrayna’daki yargı reformunun karmaşık bağlam ve arka planının farkında olduğunu dile getirerek, kendisine biçilen rolün söz konusu reformun hedeflerini ve yerindeliğini değerlendirmek veya bunun Ukrayna anayasasına uygun olup olmadığına karar vermek olmadığını belirtmiştir. Ancak Mahkeme, reformun uygulanma biçiminin başvurucuların Sözleşme ile korunan haklarına etki edip etmediğinin incelenmesi gerektiğine değinmiştir.
Başvurucuların hepsi, Anayasa tarafından öngörülen ve görev süresinin erken bitimine neden olacak istisnai hallerin gerçekleşmediği durumda, iç hukuk uyarınca emekli olana kadar hâkim kalma hakkına sahiptirler. Başvurucular, resmi olarak görevden alınmamış ve Anayasa Mahkemesi, kadrolarının geçerliliğini doğrulamış olsa da, yargısal görevlerini icra etmekten alıkonulmuştur. Ek olarak Anayasa Mahkemesi, başvurucuların en yüksek mahkemede görev yapma haklarının mevcut olduğunu açıkça belirtmiştir.
Doğrusu Mahkeme, yargı üyelerinin durumunu veya kariyerini etkileyebilecek ve onların bağımsızlığı ile otonomisini tehdit edebilecek meselelere karşı üyeleri korumakta özel bir önem gözetmektedir. Mahkeme, bu bağlamda, yargının demokratik toplumlarda oynadığı rolü ve hükümetin görevini suiistimal etmesi ile görevini kötüye kullanmasının engellenmesi için üstlendiği denetim görevini anımsatmıştır.
Yargıya erişim hakkının yargı üyelerinin korunması için gerekli temel usuli haklardan olduğuna değinilmiş, kural olarak başvurucuların taleplerini bireysel düzeyde mahkemeye taşıyabileceğinden bahsedilmiştir. Ancak bir kanun hükmünü bozabilecek yetkiye sahip tek mahkeme olan Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapmanın mümkün olmamasına ek olarak, Ukrayna’daki diğer yetkili mahkemelerin Anayasa’ya uygun olmadığı gerekçesiyle hükümleri uygulamama yetkisi bulunmamaktadır. Başvurucuların mahkemeye erişimini kısıtlayan düzenlemeler getirerek, Ukrayna’da yüksek mahkemelerin yeniden düzenlenmesiyle adil bir yerel yargı tesis etme ve makul sürede yargılama yapma amaçlarına nasıl ulaşılacağını anlamak oldukça güçtür.
Mahkeme, bu nedenle, başvurucuların mahkemeye erişimin hakkı nezdinde Sözleşme’nin 6. maddesinin 1. fıkrasının ihlal edildiğine karar vermiştir.
Sözleşme’nin 8. maddesi
Mahkeme, 2016’da meydana gelen mevzuat değişiklikleri ve bunların uygulanması ışığında, başvurucuların resmi olarak görevden alınmamış olmalarına rağmen Yüksek Mahkeme’de yargı görevlerini icra etmelerinin engellediğini kabul etmiştir. Başvurucular, yargı faaliyetlerine devam etme imkanından ve profesyonel ve kişisel gelişim hedeflerini gerçekleştirmekten alıkonmuştur. Mahkeme, bu durumun başvurucuların özel hayatını önemli derecede etkilediğini ve bu nedenle onların özel hayata saygı hakkına bir müdahale teşkil ettiğine dikkat etmiştir.
Bu bağlamda Mahkeme, Anayasa Mahkemesi’nin söz konusu yasal düzenlemeleri Anayasa’ya aykırı bulduğu 18 Şubat 2020 tarihli kararını işaret etmiştir. Anayasa Mahkemesi, eski Yüksek Mahkeme hakimlerinin yeni Yüksek Mahkeme hakimleri olarak görevlerine devam edebilmesini gerektiğini ve aksinin, hakimlerin bağımsızlığı için tanınan bir anayasal garanti olan, azledilememe prensibine ters düştüğünü belirtmiştir.
Bu karara rağmen başvurucuların yargı görevlerine devam edip edemeyeceği meselesi, Haziran 2021 itibariyle halen Parlamento’da görüşülmektedir. Ek olarak, yeni Yüksek Mahkeme’nin göreve başladığı Aralık 2017’den beri başvurucular, Yüksek Mahkeme hakimi olarak yargı faaliyetlerini icra edememektedirler. Bu bağlamda Sözleşme’nin 8. maddesi ihlal edilmiştir.
Adil Tazmin (41. madde)
Mahkeme, Ukrayna Hükümeti’nin her bir başvurucuya 5.000 Avro değerinde manevi tazminat ödemesine karar vermiştir.
Trackbacks & Pingbacks