İçeriğe geç

İHAM’ın Volodina v. Rusya (no. 2) kararının özet çevirisi: “Sahte sosyal medya hesapları açan, mahrem fotoğraflar yayınlayan, ısrarlı takipte ve ölüm tehdidinde bulunan partnerin tekrarlayan siber şiddetine karşı hareketsiz kalınması, 8. maddenin ihlalidir.”

by 27/09/2021

İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (İHAM), 14 Eylül 2021 tarihli Volodina v. Rusya (no. 2) kararında, oy birliğiyle, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin (İHAS) 8. maddesinin (özel hayata saygı hakkının) ihlal edildiğine karar vermiştir.

Başvuru, başvurucunun adına sahte hesaplar açan, mahrem fotoğraflarını yayınlayan, hareketlerini takip eden/izleyen ve sosyal medya üzerinden ölüm tehditleri gönderen partnerinin tekrarlayan siber şiddetine karşı Rus yetkililerin kendisini korumakta yetersiz kaldığı iddiasına ilişkindir.

Mahkeme, başvurucunun partnerini soruşturabilecek yasal araçların varlığına rağmen, yetkililerin etkili bir soruşturma yürütmediğine ve bu süreçte hiçbir noktada başvurucuyu tekrarlayan çevrimiçi tacize karşı korumak için ne yapılabileceğini ve ne yapılması gerektiğini düşünmediğine karar vermiştir. Yetkililer bu sebeple, başvurucuyu bu ciddi tacize karşı koruma konusunda 8. madde altındaki yükümlülüklerini yerine getirememiştir.

Bu bulgular, aynı başvurucu hakkında Avrupa Mahkemesi tarafından verilen ve Rus yetkililerin tekrarlayan ev içi şiddete karşı verdikleri tepkinin açıkça yetersiz olduğu yönündeki Volodina v. Rusya kararının bir yansımasıdır.

Kararın tamamını buradan okuyabilirsiniz. Kararın Mahkeme tarafından yayımlanan basın özeti, av. Benan Molu tarafından çevrilmiştir.

Volodina v. Rusya (no. 2), Başvuru no. 40419/19, Karar tarihi: 14.09.2021

Başvurucu Valeriya Igorevna Volodina, 1985 doğumlu bir Rus vatandaşıdır. Başvurucu, 2018 yılında adını değiştirmiştir ve güvenlik gerekçesiyle yeni adı ve adresi açıklanmamıştır.

Başvurucu Volodina’nın Azerbaycan vatandaşı olan partneri S.’den ayrılmasının ardından, S., başvurucuya saldırmaya ve onu taciz etmeye başlamıştır. Başvurucuyu bu şiddet eylemlerinden korumada yetersiz kalınması, başvurucunun Avrupa Mahkemesi’ndeki ilk davası olan Volodina v. Rusya kararının konusu olmuştur.

Bu saldırılara ek olarak Volodina, çevrimiçi tacize de maruz kalmıştır. Haziran 2016’da başvurucu polise giderek S.’nin onun adını, kişisel bilgilerini ve çıplak fotoğraflarını kullanarak onun adına sahte sosyal medya hesapları açarak oğlunun sınıf arkadaşlarını ve öğretmenlerini arkadaş olarak eklediğinden şikayetçi olmuştur. Başvurucu polislere ayrıca Instagram’daki ve Rus sosyal medya sitesinde sahte hesaplar açıldığını, çantasında kendisini takip eden bir GPS bulduğunu ve sosyal medya üzerinden gönderilen ölüm tehditlerini bildirmiştir.

Yetkililer önce ülkesel yargı yetkisi ya da ortada suç olmadığı gerekçesiyle şikayetlerle ilgili işlem yapmayı reddetmiştir. Daha sonra, Mart 2018’de bir ceza soruşturması başlatılmıştır.

Ocak 2020’de polis, telefonunda bulduğu başvurucunun çıplak fotoğraflarının S. tarafından başvurucunun rızası olmadan yayınlandığını tespit etmiş olmasına rağmen, zamanaşımı nedeniyle davayı kapatmıştır.

Bulunan GPS ya da ölüm tehditleriyle ilgili hiçbir ceza soruşturması açılmamıştır. Polis, çevrimiçi ölüm tehditlerini hiç araştırmamış, tehditler ‘gerçek’ olmadığı için bir suçun işlenmediğine karar vermiştir.

Şikayetler

Sözleşme’nin 8. maddesine (özel hayata saygı hakkı) dayanan başvurucu, yetkililerin tekrarlayan çevrimiçi şiddete karşı kendisini korumakta ve iddialarını etkili bir şekilde soruşturmakta yetersiz kaldığından şikayet etmiştir. Başvurucu özellikle Rus yasalarının çevrimiçi ısrarlı takip ya da taklit etme gibi sanal ortamda gerçekleşen ev içi şiddet biçimlerine açıkça yer vermemesini eleştirmiştir.

19 Temmuz 2019 tarihinde İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’ne başvurulmuştur.

Mahkeme’nin Kararı

Mahkeme, Devletlerin ev içi şiddetin her biçimini –çevrimiçi ya da çevrimdışı da olsa- cezalandıracak bir sistem kurma ve bunu etkili bir şekilde hayata geçirme ve mağdurlara yeterli güvenceleri sağlama yükümlülüğü altında olduğunu hatırlatmıştır.

İlk olarak Mahkeme, Rus yasalarının kişilerin özel hayatlarını koruyacak hem özel hukuk mekanizmalar hem de ceza kanunlarındaki düzenlemeler içerdiği görüşündedir. Bu sebeple yetkililer, başvurucunun mağduru olduğu siber şiddeti soruşturacak yasal araçlara sahipti.

Ancak Rus yasaları, ev içi şiddet mağdurlarına koruma ya da uzaklaştırma kararı gibi hiçbir koruma tedbiri sağlamamaktadır. Bu kararlar ancak failleri suçlamaya yetecek deliller toplandığında alınmaktadır ancak başvurucunun durumunda S.’ye yönelik soruşturma, şüphe düzeyini geçebilecek kadar ilerletilmemiştir.

Mahkeme, Rus yetkililerin tekrarlanma riski olduğu bilinen şiddete karşı tespkilerinin açıkça yetersiz olduğuna ve hareketsiz kalarak ve kararlı bir şekilde önlem almakta yetersiz kalarak, S.’nin başvurucuyu tehdit etmeye, taciz etmeye ve ona saldırmaya devam etmesine izin verdiklerine karar vermiştir.

Son olarak, Rus yetkililerin soruşturmayı ele alış biçimi, özellikle ceza davasının açılmasının iki yıl gecikmesi ve soruşturmanın zamanaşımı ile sonuçlanacak kadar ağır adımlarla yürütülmesi, siber şiddet eylemlerinin failini adalet önüne getirmeyi sağlamakta başarısız olduklarını göstermiştir. Failin cezasız kalması, Devlet mekanizmasının kadınları siber şiddetten koruma konusunda yeterli kararlılığı gösterme becerisini sorgulatmıştır.

Adil tazmin (41. madde)

Mahkeme, Rusya’nın başvurucuya manevi tazminat olarak 7.500 Euro ve masraflar ve harcamalar için 5.386,46 Euro ödemesine karar vermiştir.

From → Haberler

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: