İçeriğe geç

İHAM’ın X v. Polonya kararının özet çevirisi: “Annenin başka bir kadınla ilişki yaşaması nedeniyle çocuklarının velayetinin babaya verilmesi, ayrımcılık yasağının ihlalidir.”

by 04/10/2021

İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (İHAM), 16 Eylül 2021 tarihli X. v. Polonya (B. no. 20741/10) kararında, bire karşı altı oyla, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin (İHAS) 8. maddesiyle (özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı) bağlantılı olarak 14. maddesinin (ayrımcılık yasağı) ihlal edildiğine karar vermiştir.

Dava, başvurucunun, boşanma kararında kabul edilen velayet anlaşmasında eski eşinin yaptığı değişiklikle en genç çocuğunun velayetinin kendisinden alınması kararına karşı başlattığı yargısal sürece ilişkindir. Başvurucu, başka bir kadınla ilişkisi olduğu için yerel mahkemelerin eşi lehine hareket ettiğini iddia etmiştir. Sözleşme’nin 8. maddesiyle bağlantılı olarak 14. maddesine dayanan başvurucu, çocuğunun velayetinin kendisine verilmesi talebinin cinsel yönelimi sebebiyle yerel mahkemeler tarafından reddedildiğinden şikayet etmiştir.

Mahkeme, başvurucunun cinsel yöneliminin ve bir başka kadınla ilişkisinin kasıtlı olarak tartışmaların merkezine alındığını ve yargısal sürecin her aşamasında var olduğunu tespit etmiştir. Mahkeme, başvurucu ile çocuğunun velayetini almak isteyen herhangi bir ebeveyn arasında farklı bir muamele olduğuna karar vermiştir. Bu farklılık, başvurucunun cinsel yönelimine dayandırılmıştır ve bu sebeple ayrımcılığa yol açmıştır.

İngilizce yazılan kararın tamamını buradan okuyabilirsiniz. Mahkeme tarafından yayımlanan basın özetinin çevirisi av. Benan Molu tarafından yapılmıştır.

X. v. Polonya, Başvuru no. 20741/10, Karar tarihi: 16.09.2021

Temel olgular

Başvurucu X, 1970 doğumlu Polonya vatandaşı bir kadındır ve Polonya’da yaşamaktadır. Başvurucunun 1993 yılında Y ile yaptığı evlilikten dört çocuğu bulunmaktadır.

Başvurucu X’in Z isimli başka bir kadınla ilişkiye başlamasının ardından X, Nisan 2005’te boşanma davası açmıştır. X’in kararını onaylamayan ailesi, çocukların velayeti için başvuruda bulunmuştur. Başvurucunun ailesi ile yakınen tanışan tek yargıçtan oluşan Bölge Mahkemesi, geçici olarak çocuğun velayetini başvurucunun ailesine vermiştir. X ve Y tarafından bu karara yapılan itirazın ardından, Haziran 2005’te istinaf mahkemesi bu kararı bozmuştur. Aynı ay içinde kusura dayanmayan boşanma kararı verilmiş, dört çocuğun velayeti de X’e verilmiştir.

Ekim 2006’da başvurucunun eski eşi, velayet anlaşmasının değiştirilmesi için talepte bulunmuştur. Ebeveynlik yetkinliklerinin değerlendirilmesinin ardından –ki bu sırada başvurucuya doğrudan eşcinsel olup olmadığı ve Z ile cinsel birliktelik yaşayıp yaşamadığı da sorulmuştur- Bölge Mahkemesi, X’in velayet hakkını sınırlandırıp bütün yetkiyi Y’ye vermiştir.

Başvurucu, çocukların bakımını her zaman kendisinin üstlendiğini, boşandıktan sonra eski eşinin çocuklarla zaman geçirmediğini, çocuklarıyla görüşme hakkını hiç kullanmadığını ya da çocukları bakması için ailesine bırakmadığını vurgulayarak karara itiraz etmiştir. Bu itiraz, başvurucunun eski eşi tarafından en küçük çocuklarının annesi ile daha güçlü bağları olduğu ve ona bakmanın kendisi için zor olacağını belirterek en küçük çocuklarının velayet hakkının başvurucu X’te kalmasını teklif etmesine rağmen, Ocak 2008’de reddedilmiştir. Başvurucunun daha büyük olan diğer üç çocuğu, mahkeme kararı doğrultusunda, babalarının yanında yaşamak için taşınmıştır.

Nisan 2008’de X, en küçük çocukları üzerindeki velayet hakkının gözden geçirilmesi talebinde bulunmuştur. Aynı tek yargıçtan oluşan ve önceki celselerde verilen uzman görüşlerine dayanan Bölge Mahkemesi, başvurucunun “ağırlıklı olarak kendisine ve kız arkadaşı ile olan ilişkisine odaklandığını” belirtmiş ve yargısal süreç sırasında çocuğun velayetini alabilmek için tedbir kararı verilmesi talebini reddetmiştir. 26 Mayıs 2008’de X, yargıcın tarafsız olmadığıyla ilgili başvuruda bulunmuştur. Ertesi gün aynı yargıç, çocuğun başvurucudan alınmasına karar vermiştir. Birkaç gün sonra çocuk, mahkemenin memurları tarafından anaokulundan alınmış ve babasına teslim edilmiştir.

8 Haziran 2009’da Bölge Mahkemesi X’in velayet kararındaki değişiklik talebini reddetmiştir. Sağlıklı bir şekilde duygusal ve sosyal gelişimini tamamlayabilmesi için yedi yaşındaki çocuğun kardeşleri ve babasıyla birlikte yaşamaya devam etmesine karar verilmiş ve kararın gerekçesi olarak “çocuğun gelişiminin mevcut durumu ve erkek çocuğun rol modeli olarak babanın daha büyük bir rol oynaması” gösterilmiştir.

X, çocuğa ağırlıklı olarak kız kardeşleri ve anneannesi ile dedesi tarafından bakıldığını ileri sürerek itiraz etmiştir. Başvurucu, mahkemenin çocuğun yararını gözetmediğini ve eşinin çocuklara, mahkemeye ve uzmanlara aktardığı homofobik görüşlerinin dikkate alındığını düşünmektedir. Başvurucu, mahkemenin kararının temel gerekçesinin başka bir kadınla ilişkisinin olması ve cinsel yönelimine dayanan bu kararın ayrımcı olduğunu iddia etmiştir. İstinaf mahkemesi bu itirazı reddetmiştir.

Şikayetler

Sözleşme’nin 8. maddesiyle (özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı) bağlantılı olarak 14. maddesine (ayrımcılık yasağı) dayanan başvurucu, cinsel yönelimi sebebiyle yerel mahkemenin en küçük çocuğunun velayet hakkını kendisine vermeyi reddettiğinden şikayet etmiştir.

6. maddenin 1. fıkrasına (adil yargılanma hakkı) dayanan başvurucu, Bölge Mahkemesi’ndeki tek yargıcın ailesi ile arasının iyi olması nedeniyle tarafsız olmadığını ileri sürmüştür.

Başvuru, 18 Mart 2010 tarihinde İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

Committee of Human Rights of the National Chamber of Legal Advisers, the Institute of Psychology of the Polish Academy of Sciences ve the Ordo Iuris Institute for Legal Culture, üçüncü taraf görüşü sunma talebinde bulunmuştur. European Region of the International Lesbian, Gay, Bisexual, Trans and Intersex Association (ILGA-Europe), the International Federation for Human Rights (FIDH), the Campaign against Homophobia (KPH), the Network of European LGBTIQ* Families Associations (NELFA) ve the International Commission of Jurists (ICJ) üçüncü taraf görüşü sunmuştur.

Mahkeme’nin kararı

8. maddeyle bağlantılı olarak 14. madde

Mahkeme, başvurucunun eşcinselliğine ve Z ile ilişkisine yapılan referansların, dört çocuğuna ilişkin yargısal süreçte baskın olduğunu tespit etmiştir. İlk uzman raporuna göre, çocukların başvurucu ile kalması başvurucunun “davranışlarını düzeltmesi ve kız arkadaşını aile hayatının dışında bırakması” halinde mümkündü. Başvurucunun şüphe edilen eşcinselliği ve cinsel hayatına ikinci uzman raporunda da yer verilmiş, uzman, açıkça başvurucunun Z ile olan mahrem ilişkilerini sorgulamış ve çocukların babalarıyla yaşamayı tercih edeceklerine karar vermiştir. Bu iki görüş, dört çocuğun bakımının babalarına bırakılması ve başvurucunun ebeveynlik haklarının sınırlandırılmasına yönelik kararın temelini oluşturmuştur.

Mahkeme, aynı uzman görüşlerinin ve verilen ilk mahkeme kararının en küçük çocuğun velayetine ilişkin davada da belirleyici rol oynadığını tespit etmiştir. Hem başvurucu hem de eski eşinin aynı ebeveynlik yetkinliğine sahip olduğuna karar verilse de, küçük çocuğun velayetinin anneye verilmesinin reddedilmesi konusunda iki temel gerekçeye dayanılmıştır: bütün kardeşlerin bir arada yaşamasının avantajları ve bir erkek çocuğun gelişiminde erkek bir rol modelin önemi.

Başvurucunun cinsel yönelimi ve başka bir kadınla ilişkisi kasıtlı olarak tartışmaların merkezine alınmış ve yargısal sürecin her aşamasında dile getirilmiştir. Bu sebeple başvurucu, çocuğunun velayetini almak isteyen herhangi bir ebeveynden farklı bir muameleye tabi tutulmuştur. Bu farklılık, sadece ya da belirleyici olarak başvurucunun cinsel yönelimine dayandırılmıştır ve bu sebeple Avrupa Sözleşmesi uyarınca ayrımcılığa yol açmıştır.

Bu sebeple, söz konusu maddeler ihlal edilmiştir.

Madde 6§1

Mahkeme, başvurunun bu bölümüne ilişkin son kararın 16 Eylül 2008’de verildiğine, bu sebeple başvurunun başvuru süresinden sonra yapıldığına karar vermiştir.

Adil tazmin (Madde 41)

Mahkeme, Polonya’nın başvurucuya 10.000 Euro manevi tazminat ödemesine karar vermiştir.

Ayrık görüş

Yargıç Wojtyczek karara karşı oy yazmıştır.

Bu karar yalnızca İngilizce yazılmıştır.

From → Haberler

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: