İçeriğe geç

İHAM’ın Anagnostakis ve diğerleri v. Yunanistan kararının özet çevirisi: “Bir babanın çocuğuna erişimiyle ilgili düzenlemelerin belirlenmesine yönelik yargılamalardaki gecikmeler, babanın aile hayatına saygı hakkını ihlal etmiştir.”

by 08/10/2021

İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (İHAM/Mahkeme) 23 Eylül 2021 tarihli Anagnostakis ve diğerleri v. Yunanistan oybirliğiyle İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin 8. maddesinin (özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı) ihlal edildiğine karar vermiştir.

Dava, başvuruculara, (başvuru sırasında iki yaşında olan) söz konusu çocuğun babasına, büyükanne ve büyükbabasına tanınan erişim haklarına ve karşı tarafın çocuğun annesi olduğu çeşitli davaların uzunluğuna ilişkindir.

Çocuğun babasıyla ilgili olarak Mahkeme, 18 Aralık 2015’te başlayan yargılamaların, ara kararlar da dahil olmak üzere dört yargı derecesinin tamamı için şimdiye kadar beş yıl dokuz aydan fazla sürdüğünü kaydetmiştir. Mahkeme, bu tür davalarda, usule ilişkin herhangi bir gecikmenin, konunun fiili (de facto) olarak belirlenmesiyle sonuçlanması tehlikesinin her zaman bulunduğunu yinelemiştir.

Devletlerin çocukların ikamet ve erişim haklarını içeren bu tür durumlarda Sözleşme uyarınca özel bir özenle hareket etme pozitif yükümlülüğünü göz önünde bulundurarak Mahkeme, mevcut davada geçen sürenin makul kabul edilemeyeceği sonucuna varmıştır. Sözleşme’nin 8. maddesinin ihlal edildiğine hükmetmiştir.

Büyükanne ve büyükbabalarla ilgili olarak, Mahkeme, çocuklara erişim düzenlemelerinin belirlenmesi için altı aydan az olan yargılama süresinin uzun olarak görülemeyeceği ve sonuç olarak Sözleşme’nin 8. Maddesi kapsamındaki pozitif yükümlülüklere ulusal makamlar tarafından uyulması konusunda herhangi bir başarısızlık olmadığı kanaatindedir.

Fransızca yazılan kararım tamamına buradan ulaşabilirsiniz. Kararın basın özeti çevirisi av. Rumeysa Budak tarafından yapılmıştır.

Anagnostakis ve diğerleri v. Yunanistan, Başvuru no.46075/16, Karar Tarihi: 23.09.2021

Temel Olgular

Başvurucular, Nikolaos Anagnostakis, Ioanna Anagnostaki Poulopoulou ve Andreas Anagnostakis, başvuru yapıldığında iki yaşında olan bir çocuğun sırasıyla babası, büyükannesi ve büyükbabası olan 1983, 1949 ve 1940 doğumlu üç Yunan vatandaşıdır ve Ilioupoli’de yaşamaktadırlar.

Eylül 2014’te, Bay N. Anagnostakis ve Bayan Evgenia-Martha Karabali’nin evlilik dışı bir çocuğu dünyaya gelmiştir. Baba çocuğu noter huzurunda tanımıştır. Tanınma belgesi, ebeveynlerin ortak ebeveyn sorumluluğunu üstlenmeyi kabul ettiğini belirtmiştir.

23 Kasım 2015’te Bayan Karabali, Atina İlk Derece Mahkemesi’nde babanın veya alternatif olarak büyükanne ve büyükbabanın çocuğun ihtiyaçlarını karşılamak için ayda 1.000 Euro geçici ödenek ödemesine karar verilmesi için geçici tedbirler alınmasını talep ederek dava açmıştır. Talebin 18 Aralık 2015’te incelenmesi planlanmıştır. 10 Aralık 2015’te büyükanne ve büyükbaba, Bayan Karabali’ye karşı bir ihtiyati tedbir talebi sunmuş ve aynı tarihte Bayan Karabali’nin talebiyle aynı zamanda 18 Aralık 2015 tarihinde mahkemeden talebini incelemesini istemiştir.

27 Haziran 2016 tarihinde verilen bir kararda (no. 2924/2016), ilk derece mahkemesi Bayan Karabali’nin talebini kısmen kabul etmiş ve Bay N. Anagnostakis’in kendisine aylık 600 Euro ödemesine karar vermiştir. Büyükanne ve büyükbabanın isteğini kısmen kabul etmiş ve ziyaret hakları için geçici hükümler koymuştur.

Uyuşmazlığın kesin olarak çözüleceği duruşma 4 Haziran 2018 olarak belirlenmiş olup, bu tarihe kadar 2924/2016 sayılı karar hükümleri uygulanmıştır.

Bu arada, tarafların her biri mahkemeye çeşitli iddia bulunmuş ve davalar açmıştır.

4 Haziran 2018’de mahkeme esasa ilişkin bir duruşma yapmış ve 10 Eylül 2018’de (no. 585/2018) kararını yayınlamıştır. Karar, birinci başvurucu için erişim düzenlemelerini ve annesine yapacağı aylık nafaka ödemelerini belirlemiştir.

Bay N. Anagnostakis ve Bayan Karabali, 585/2018 sayılı karara karşı temyiz başvurusunda bulunmuştur.

21 Mart 2019’da Atina İstinaf Mahkemesi temyizleri incelemiştir. Aylık bakım ödemelerinin seviyesini yeniden değerlendirmiştir. Ayrıca, 585/2018 sayılı kararda ilk derece mahkemesi tarafından dayatılan erişim düzenlemelerini de onaylamıştır.

7 Haziran 2019’da Bay N. Anagnostakis, yasal bir sorun temelinde temyiz başvurusunda bulunmuştur. Ortak ikamet hakları lehine çeşitli argümanlar öne sürmüş ve alternatif bir ikamet düzenlemesinin yürürlüğe girmesinin çocuğun yararına olduğunu ileri sürmüştür.

11 Ağustos 2021 tarihinde Yargıtay 1020/2021 sayılı kararını vermiştir. Dava dosyasından bu kararın henüz kesinleşmediği görülmektedir.

Şikayetler

6. (adil yargılanma hakkı) ve 8. (aile hayatına saygı hakkı) maddelere dayanarak, başvurucular, ilk olarak, yargılamalardaki gecikmelerden ve ikinci olarak, yerel mahkemelerin, 4 Haziran 2018’de ilk derece mahkemesinde yapılması planlanan duruşmaya kadar geçici olarak onlara hükmettiği haftalık üç saatlik erişim hakları hakkında şikayette bulunmuşlardır.

Başvuru, 28 Temmuz 2016 tarihinde İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’ne yapılmıştır.

Mahkeme’nin Kararı

8.Madde

Mahkeme birinci başvurucunun, 18 Aralık 2015 tarihinde ilk derece mahkemesine ihtiyati tedbir talebinde bulunduğunu; ilk derece mahkemesinin 27 Haziran 2016 tarih ve 2924/2016 sayılı kararında çocukla irtibata ilişkin geçici düzenlemelere karar verdiğini ve davanın esasının değerlendirilmesi için duruşmanın 4 Haziran 2018’e, yani neredeyse iki yıl sonraya ertelendiğini kaydetmiştir. Başvurucunun en başından beri ana talebi, ortak erişim haklarının çocuğun annesiyle eşit koşullarda ve hızlı bir şekilde verilmesi yönünde olmasına rağmen, bu davanın esasına ilişkin inceleme halen derdesttir.

Mahkeme, söz konusu yargılamanın 18 Aralık 2015 tarihinde başladığını ve Yargıtay’ın 11 Ağustos 2021 tarihinde verdiği 1020/2021 sayılı kararın henüz kesinleşmediğini kaydetmiştir. Bu nedenle yargılamalar, ara karar duruşmaları da dahil olmak üzere dört yargı kademesi için bugüne kadar beş yıl dokuz aydan fazla sürmüştür. Mahkeme, bu tür davalarda, usule ilişkin herhangi bir gecikmenin, konunun fiili (de facto) olarak belirlenmesiyle sonuçlanması tehlikesinin her zaman mevcut olduğunu yinelemiştir.

Devletlerin bu tür durumlarda özel titizlikle hareket etme pozitif yükümlülüğünü göz önünde bulundurarak Mahkeme, mevcut davada geçen sürenin makul kabul edilemeyeceği sonucuna varmıştır. Sözleşme’nin 8. maddesinin ihlal edildiğine hükmetmiştir.

Mahkeme, ikinci ve üçüncü başvuranlarla ilgili olarak, çocuğun annesine erişim haklarıyla ilgili olarak asli bir dava açmadıklarını kaydetmiştir.

Dikkate alınması gereken süre 10 Aralık 2015 tarihinde başlamış olup, 27 Haziran 2016 tarihinde -ilk derece mahkemesinin geçici erişim hakkı verdiği- 2924/2016 sayılı kararın yayımlanmasıyla sona ermiştir. Bu nedenle yargılamalar altı aydan az sürmüştür. Mahkeme, mevcut davada, bu iki başvurucunun çocukla ilgili erişim haklarına yönelik düzenlemeleri belirlemek için yapılan yargılamaların uzunluğu makul olduğuna ve sonuç olarak, ulusal makamların Sözleşme’nin 8. maddesi kapsamındaki pozitif yükümlülüklerini yerine getirme konusunda herhangi bir başarısızlığı olmadığına karar vermiştir.

Başvurularının açıkça dayanaktan yoksun olduğu gerekçesiyle reddedilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

Adil Tazmin (Madde 41)

Mahkeme, Yunanistan’ın birinci başvurucuya maddi tazminat olarak 2.600 Euro ve masraf ve giderler için 1.000 Euro ödemesine karar vermiştir.

Bu karar yalnızca Fransızca dilinde yazılmıştır.

From → Haberler

Yorum Yapın

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: