İçeriğe geç

İHAM’ın Ringier Axel Springer Slovakia, a.s. v. Slovakya (no. 4) kararının özet çevirisi: “Ünlü bir şarkıcının marihuanaya ilişkin ifadelerini yayınladığı için medya şirketine uyuşturucu kullanımını teşvik etmek nedeniyle para cezası verilmesi, ifade özgürlüğünün ihlalidir.”

by 11/10/2021

İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi  (İHAM/Mahkeme) 23 Eylül 2021 tarihli Ringier Axel Springer Slovakia, a.s. v. Slovakya (no. 4) kararında oybirliğiyle, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin 10. maddesinin (ifade özgürlüğü) ihlal edildiğine karar vermiştir.

Dava, ünlü bir şarkıcının marihuananın yasallaştırılmasını desteklediğini iddia ettiği ve gazetecinin onunla aynı fikirdeymiş gibi göründüğü ve yayıncının para cezasına çarptırıldığı bir televizyon programıyla ilgilidir.

Mahkeme, özellikle gazetecinin marihuanayı övmek veya kullanımını teşvik etmek niyetinde olmadığını, yalnızca bir ünlünün kamuyu ilgilendiren bir konu hakkındaki görüşlerini bildirmeyi amaçladığını tespit etmiştir. Verilen para cezası bu nedenle orantısızdır ve demokratik bir toplumda gerekli değildir.

İngilizce yazılan kararın tamamına buradan ulaşabilirsiniz. Kararın basın özetinin çevirisi av. Rumeysa Budak tarafından yapılmıştır.

Ringier Axel Springer Slovakia, a.s. v. Slovakya (no. 4), Başvuru No.26826/16, Karar Tarihi: 23.09.2021

Temel Olgular

Başvurucu, Ringier Axel Springer Slovakia, a.s. (şimdiki adıyla News and Media Holding, a.s.), 1990 yılında kurulmuş ve Bratislava’da kayıtlı bir Slovak şirketidir.

13 Temmuz 2012’de başvurucu şirket yayın akışına “[X.] [müzik ödüllerinde]: Ot için [şükrederken] şok etmek mi istedi?” başlığıyla bir program koymuştur. X, popüler bir Slovak şarkıcıdır. Programda X.’in sigara içen kliplerinin yanı sıra gazetecinin “Bu ot Slovak halkı tarafından zaten iyi biliniyor, tanıtmaya gerek yok” dediği ve X.’in “Sihirli yeşil ot için minnettarım. Takas ederdim. Alkolü yasaklar, marihuanaya izin verirdim.” diye gülerek yanıtladığı; gazetecinin ise cevap olarak güldüğü bir röportaj vardır.

Bu programın bir sonucu olarak başvurucu şirkete karşı idari takibat başlatılmış ve 2012 yılında uyuşturucu kullanımını teşvik etme yasağını ihlal ettiği için para cezasına çarptırılmıştır. Başvurucu şirketin X.’in görüşlerini onaylamadığını ileri sürdüğü yargılamanın ardından, ilk karar bozulmuştur.

2014 yılında Yayın Kurulu tarafından başvurucu şirket aleyhine ikinci bir karar verilmiştir. Başvurucu şirket temyize gitmiştir. Bu karar, Yüksek Mahkeme tarafından Mahkemenin içtihatlarına atıfta bulunularak başvurucu şirketin “toplumun korunmasına ilişkin anayasal ve yasal çerçeveyi ihlal etmemesi gereken bilgilerin ve içeriğinin işlenme şekli konusunda nesnel (kesin) sorumluluk taşıması gerektiği”ne hükmederek onanmıştır.

Başvurucu şirketin müteakip anayasa şikayeti, açıkça dayanaktan yoksun olduğu gerekçesiyle reddedilmiştir.

Şikayetler

Başvurucu, Sözleşme’nin 10. maddesine (ifade özgürlüğü) dayanarak, programlarından birinin içeriği nedeniyle kendisine para cezası verilmesinin haklarını ihlal ettiğinden şikayetçi olmuştur.

Başvuru, 11 Mayıs 2016 tarihinde İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’ne yapılmıştır.

Mahkeme’nin Kararı

10.Madde

Başvurucu şirket, X.’in görüşlerini yalnızca kamuyu ilgilendiren bir konu hakkında halkı bilgilendirmek için sunduğunu ileri sürmüştür.

Mahkeme, başvurucu şirketin ifade özgürlüğüne bir müdahale olduğunu kabul ederek, müdahalenin demokratik bir toplumda gerekli olup olmadığını belirlemeye karar vermiştir. Mahkeme, özellikle ifadelerin başvurucu şirketin kendisi tarafından değil, bir röportajda bir şovmen tarafından yapıldığını vurgulamıştır.

Demokrasi açısından önemi nedeniyle Mahkeme, gazeteciliğin belli sınırlar içinde 10. Madde korumasına tabi olduğunu yinelemiştir. Bir gazetecinin, bir başkasının görüşlerini yaydığı için cezalandırılması, çok iyi sebepler olmadan gerçekleşmemelidir.

Mahkeme, söz konusu programın güncel bir olay üzerine olduğunu ve kamu yararına yönelik bir tartışmaya katkıda bulunduğunu kaydetmiştir. Mahkeme, gazetecinin marihuanayı övmek veya kullanımını teşvik etmek niyetinde olduğu inancında değildir. Yerel mahkemelerin fikir alışverişine ilişkin yorumunun özellikle katı olduğunu ve ilgili tüm faktörlerin gerekli değerlendirmesinin yapılmadığını belirtmiştir. Başvurucu şirketin kötü niyetli veya sorumsuzca hareket ettiği gösterilmemiştir.

Sonuç olarak Mahkeme, para cezasının orantısız olduğunu ve demokratik bir toplumda gerekli olmadığını ve bunun Sözleşme’nin ihlaline yol açtığını tespit etmiştir.

Adil Tazmin (Madde 41)

Mahkeme, Slovakya’nın başvurucuya maddi tazminat olarak 500 Euro, manevi tazminat olarak 2.600 Euro ve masraf ve giderler için 10.317 Euro ödemesine karar vermiştir.

Bu karar yalnızca İngilizce dilinde  yazılmıştır.

From → Haberler

Yorum bırakın