İçeriğe geç

İHAM’ın M.P. v. Portekiz kararının özet çevirisi: “Boşanma ve velayet davalarında eski eşinin başvurucunun e-postalarını delil olarak sunması, özel hayata saygı hakkının ihlali değildir.”

by 21/10/2021

İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (İHAM-Mahkeme), M.P. v. Portekiz (başvuru no. 27516/14) davasıyla ilgili olarak, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin (İHAS-Sözleşme) 8. maddesinin (özel hayata ve yazışmalara saygı hakkı) ihlal edilmediğine oybirliğiyle karar vermiştir.

Dava, başvurucunun eski eşinin, başvurucunun sıradan bir flört sitesindeki yazışmalarını içeren e-postalarına erişerek bu e-postaları başvurucuya karşı Portekiz mahkemelerinde açtığı boşanma ve velayet davalarında delil olarak sunması sonucunda başvurucunun eski eşinin Portekiz mahkemeleri tarafından ceza yargılaması sonucunda cezalandırılmamasını konu edinmektedir. Uyuşmazlık öncelikle, başvurucunun eşinin sonradan başvuruda bulunduğu Portekiz mahkemelerinde değil, başvurucunun ilk olarak başvurduğu İspanya mahkemelerinde görülmüştür; İspanya mahkemeleri boşanmaya karar vermiş ve çocuğun velayetini ise, başvurucunun eşine çocukla görüşme hakkı tahsis ederek anneye vermiştir.

Mahkeme, diğer hususların yanı sıra, bahse konu e-postaların ifşa edilmesinin başvurucunun özel hayatı üzerindeki etkilerinin sınırlı olduğuna, zira bunların yalnızca açılan hukuk davasında ifşa edildiğine kanaat getirmiştir ve bu tür davalarda dava dosyalarına kamu tarafından erişim sınırlıdır. Mahkeme ayrıca söz konusu e-postaların incelenmediğini, zira Lizbon Aile Mahkemesi’nin eşin taleplerinin esası hakkında karar vermediğini belirtmiştir. Mahkeme’nin görüşüne göre, Portekiz’deki yetkililer, yarışan çıkarlar arasında, Mahkeme içtihatlarında belirtilen kriterlere uygun olarak bir denge bulmuşlardır. Ayrıca, başvurucunun ceza yargılaması bağlamında her türlü hukuk davası hakkından feragat ettiği göz önüne alındığında, karara bağlanması gereken tek husus, Mahkeme’nin karar veremeyeceği bir husus olan eşin cezai sorumluluğudur. Böylece Portekiz Devleti, başvurucunun özel hayatına saygı haklarını ve yazışmalarının gizliliğini korumaya yönelik pozitif yükümlülüğünü yerine getirmiştir.

Kararın tamamını buradan okuyabilirsiniz. Kararın basın özeti çevirisi Pınar Baysal tarafından yapılmıştır.

M.P. v. Portekiz, Başvuru No: 27516/14, Karar tarihi: 07.09.2021

Başlıca olgular

Başvurucu M.P. 1958 yılında Madrid’de doğmuştur ve İspanya vatandaşıdır. Başvurucu, Temmuz 2001’de bir Portekiz vatandaşıyla evlenmiştir, çiftin iki çocukları olmuştur. Çift, işleriyle ilgili gereklilikler nedeniyle Portekiz ve İspanya arasında gelip giderek yaşamışlardır.

Başvurucu, evliliklerindeki sorunlar nedeniyle Haziran 2011’de çocuklarıyla birlikte İspanya’ya temelli olarak yerleşmeye karar vermiştir. Başvurucu aynı yılın temmuz ayında, boşanma davası amacıyla Madrid İlk Derece Mahkemesinden çocukların velayetine ilişkin geçici tedbir talebinde bulunmuştur.

Başvurucunun eşi, Ağustos 2011’de çocukların kendisine iade edilmesini ve ikametlerinin geçici olarak Portekiz’e alınmasını talep ederek Lizbon Aile Mahkemesi’ne başvurmuştur. Başvurucunun eşi, Kasım 2010’da aile bilgisayarlarında bulduğu ve başvurucunun sıradan bir flört sitesinde erkeklerle gerçekleştirdiği yazışmaları mahkemeye sunmuştur. Başvurucunun eşi, bu e-posta yazışmalarının, eşinin evlilikleri sırasında evlilik dışı ilişkileri olduğunu kanıtladığını iddia etmiştir. Ardından, Ekim 2011’de Portekiz’de boşanma davası açmıştır.

Eylül 2013’te Lizbon Aile Mahkemesi, Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın (“ABAD”) hangi adli makamın uyuşmazlık üzerinde yetkili olduğuna dair kararına kadar yargılamaları askıya aldı. Haziran 2015’te ABAD, uyuşmazlığın ilk olarak başvurulan yargı mercii olan İspanya mahkemelerinin yetkili olduğuna karar vermiştir. İspanya’da açılan boşanma davasının sonunda, başvurucu ve eşi boşanmıştır; çocukların velayeti başvurucuya verilmiştir, başvurucunun eski eşine de çocuklarla görüşme hakkı tanınmıştır.

Bu sırada, Mart 2012’de başvurucu, Ceza Kanunu’nun 194. maddesi kapsamında haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek suçlamasında bulunarak Lizbon Mahkemesi savcılığında eşine karşı suç duyurusunda bulunmuştur. Eşinin, sıradan bir flört sitesindeki hesabının gelen kutusuna eriştiğini, erkeklerle yazışmalarının bulunduğu e-postaları yazdırdığını ve bunları Lizbon Aile Mahkemesi’nde görülmekte olan ortak velayete ilişkin dava dosyasına dahil ettiğini iddia etmiştir.

Ekim 2012’de savcılık, sürecin sonlandırılmasına karar vermiştir. Başvurucu, Kasım 2012’de sürecin takibine katılan (assistente) olarak dahil olmayı talep etmiş ve soruşturma başlatılmasını talep etmiştir (soruşturmanın soruşturma hakimi tarafından adli denetimi). Ancak tazminat talebinde bulunmamıştır. Soruşturma hakimi, sürecin sonlandırılmasına karar vermiştir. Başvurucu, kararın temyizi için Lizbon Temyiz Mahkemesine başvurmuştur, temyizin sonucunda ise eşin yargılanmasını gerektirecek yeterli kanıt bulunmadığına karar verilmiştir.

Şikayetler ve usul

Başvurucu, 8. maddeye (özel hayata ve yazışmalara saygı hakkı) dayanarak, bir flört sitesindeki yazışmaları içeren e-postalara erişen ve bunları ortak velayet ve boşanma için açtığı davalarda mahkemeye delil olarak sunan eşinin Portekiz mahkemelerince cezalandırılmamasından şikâyetçi olmuştur.

29 Mart 2014 tarihinde İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’ne başvuruda bulunulmuştur.

Mahkemenin kararı

8. Madde (özel hayata ve yazışmalara saygı hakkı)

Dava, başvurucunun özel hayatına devlet tarafından değil, özel bir kişi tarafından müdahale edilmesiyle ilgilidir. Dolayısıyla başvurucunun şikayetleri, devletin Sözleşme’nin 8. maddesi kapsamındaki pozitif yükümlülükleri ile ilgilidir. Mahkeme aşağıdaki sonuçlara ulaşmıştır.

Mahkeme, Portekiz hukuk sistemi ile ilgili olarak, mektup veya telekomünikasyon içeriğine yazışmanın taraflarının rızası olmadan erişmenin ve bu şekilde elde edilen içeriği açıklamanın ceza hukuku kapsamında cezalandırılabileceğini kaydetmiştir. Mahkeme, başvurucunun yazışmalarının ihlali nedeniyle yaptığı suç duyurusunun ardından Lizbon Mahkemesi savcılığının inceleme başlattığını kaydetmiştir. Ayrıca, başvurucunun sürecin takibine katılan olarak dahil olmasına izin verilmiş olması, bu süreçte aktif rol oynamasını sağlamıştır. Özellikle, savcılık sürecin sonlandırılmasına karar verdiğinde, ilgili kanıtları sunabilmiş ve ardından soruşturma açılmasını talep edebilmiştir. Ayrıca, başvurucu soruşturma açılmasını talep ederken tazminat talebinde bulunabileceği halde bunu yapmamış ve bu fırsattan feragat etmiştir. Başka bir deyişle, yazışmalarının ihlaline ilişkin olarak açılan cezai sürecin yalnızca iddia edilen haklarının ihlalinin tanınmasını sağlamak için devam ettirilmesini istemiştir. Başvurucununki gibi davalarda, Portekiz’deki mevcut hukuk sisteminin özel hayata saygı hakkı ve yazışma gizliliği için yeterli koruma sağladığı sonucuna varmıştır.

Portekiz mahkemelerinin, doğası gereği, çiftin ve ailenin özel hayatıyla ilgili olan iki hukuk davasında başvurucuya karşı eşini önemli bir dezavantaja sokmayan koşullar altında, söz konusu menfaatler arasında adil bir denge kurup kurmadığına, yani bir yanda başvurucunun özel hayatına saygı hakkı, diğer yanda eşinin deliller de dahil olmak üzere davasını sunmak için makul bir fırsata sahip olma hakkı arasında adil bir denge kurup kurmadığına ilişkin olarak ise:

E-postalara erişimle ilgili olarak Lizbon Temyiz Mahkemesinin başvurucunun, eşine flört sitesindeki e-posta hesabına tam erişim izni verdiğini ve sonuç olarak bu mesajların çiftin özel hayatlarının bir parçasını oluşturduğunu tespit ettiği Mahkeme tarafından kaydetmiştir. Mahkeme’ye göre, mevcut davada başvurucunun eşine verdiği nihai iznin bir çatışma halinde verildiğine dair bir olasılık bulunması bakımından, ulusal makamların eşlerin yazışmalarına ortak erişime sahip olduklarına ilişkin temellendirmeleri tartışmaya açıktır. Ancak, yerel mahkemelerin bu e-postalara erişim konusuna ilişkin vardığı sonuç, Mahkemenin bu değerlendirmelerin yerine kendi değerlendirmesini yapmasına yetecek kadar temelsiz bulunmamıştır.

Boşanma davalarında e-postaların sunulması ve çocukların velayeti ile ilgili olarak Mahkeme, bu mesajların, eşlerin ve ailenin kişisel durumlarının değerlendirilmesini sağlamaları bakımından olan söz konusu hukuk yargılamasında yer almaları bakımından Lizbon Temyiz Mahkemesi ile aynı fikirdedir. Ancak, böyle bir durumda, bu tür bilgilerin ifşa edilmesinden kaynaklanan özel hayata müdahalenin, kesinlikle gerekli olanla mümkün olduğu kadar sınırlandırılması gerektiğini yinelemiştir. Mevcut davada Mahkeme, söz konusu e-postaların ifşa edilmesinin başvurucunun özel hayatı üzerindeki etkilerinin sınırlı olduğu kanaatine varmıştır: bu mesajlar yalnızca hukuk davalarında ifşa edilmiştir ve bu tür davalarda dosyaya erişim halka açık değildir. Ayrıca, Lizbon Aile Mahkemesi nihai olarak kocanın taleplerinin esası hakkında karar vermediğinden, söz konusu mesajlar pratikte incelenmemiştir.

Sonuç olarak Mahkeme, bu davada kendi görüşünü ulusal mahkemelerinkinin yerine koymak için güçlü bir neden görmemiştir. İlk olarak, Portekiz makamları, içtihatlarında belirtilen kriterlere uygun olarak, yarışan çıkarları dengelemiştir. Ek olarak, başvurucunun ceza yargılaması bağlamında her türlü hukuk davası hakkından feragat ettiği göz önüne alındığında, karara bağlanması gereken tek soru, Mahkeme’nin karar veremeyeceği bir konu olan kocanın cezai sorumluluğudur. Böylece Portekiz Devleti, başvurucunun özel hayatına saygı hakkını ve yazışmalarının gizliliğini korumaya yönelik pozitif yükümlülüğünü yerine getirmiştir. Mahkeme, İHAS’ın 8. maddesinin ihlal edilmediği sonucuna varmıştır.

From → Haberler

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: