İçeriğe geç

İHAM’ın Samsin v. Ukrayna kararının özet çevirisi: “Ukrayna Hükümeti Arındırma Yasası uyarınca Yüksek Mahkeme yargıcının görevden alınması ve kamu hizmetinde çalışmasının yasaklanması, özel hayata saygı hakkının ihlalidir.”

by 28/10/2021

İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (İHAM) 14 Ekim 2021 tarihli Samsin v. Ukrayna kararında (başvuru no. 38977/19) oy birliğiyle İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin (İHAS) 8. maddesinin ihlaline hükmetmiştir.

Dava, Yüksek Mahkeme yargıcı Igor Samsin’in, eski Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç’in iktidarda olduğu dönemde kamu hizmetindeki olumsuz gelişmeleri ele almak için getirilen Hükümet Arındırma (Aklanma) Yasası (HAY/GCA) uyarınca görevden alınmasına ilişkindir. Kanun, 2010 ile 2014 yılları arasında görev yapan belirli memur kategorilerine sistematik olarak uygulanmıştır. Bay Samsin’in 2024’ün sonuna kadar kamu hizmetinde çalışması yasaklanmış ve adı halka açık bir Aklanma Servisi’ne kaydedilmiştir. Ayrıca istifa başvurusu dikkate alınmadığı için emeklilik yaşına yakın olmasına rağmen adli emekliliğe ilişkin haklardan mahrum bırakılmıştır.

Mahkeme özellikle, HAY tarafından öngörülen ve başvurucuya uygulanan tedbirlerin demokratik bir toplumda gerekli olmadığına karar vermiştir.

İngilizce olan kararın tamamını buradan okuyabilirsiniz. Kararın basın özeti çevirisi ise Ecem Coşkun tarafından yapılmıştır.

Samsin v. Ukrayna, Başvuru no. 38977/19, Karar Tarihi: 14.10.2021

Temel Olaylar

Başvurucu, Igor Leonovych Samsin, 1957 doğumlu ve Kiev’de yaşayan bir Ukrayna vatandaşıdır.

Bay Samsin ilk olarak 1987 yılında yargıç olarak atanmış ve 1995 yılında Yargıtay Başkanlığı’na atanmıştır. 2003 yılında yapılan bu atama belirsiz bir süre için (emekliliğe kadar) onaylamıştır.

Hükümet Arındırma (Aklanma) Yasası (HAY/GCA) 16 Ekim 2014’te yürürlüğe girmiştir. Belirtilen amacı, Viktor Yanukoviç’in Ukrayna cumhurbaşkanı olduğu dönemde demokrasiye saygı, hukukun üstünlüğü ve kamu hizmetinde insan hakları açısından olumsuz gelişmeleri ele almaktır.

Özellikle 25 Şubat 2010 ile 22 Şubat 2014 yılları arasındaki dönemde veya 21 Kasım 2013’ten 22 Şubat 2014 yılları arasındaki süreçte en az bir yıl görev yapmış olan Adalet Yüksek Kurulu ve Yüksek Yargı Nitelikleri Komisyonu üyeleri başta olmak üzere belirli kategorilerin kamu hizmetindeki görevlerinden ihraç edilmesini sağlamıştır. Bu kişilerin kamu hizmetinde veya yerel yönetimde on yıl süreyle görev yapmaları yasaklanmıştır.

HAY (GCA), tüm Eyalet ve yerel hükümet yetkililerinden, ilgili devlet kurumları tarafından onaylanan zaman çerçevesi içinde, HAY(GCA)’daki kısıtlamalardan herhangi birinin kendilerine uygulanıp uygulanmadığını bildiren bir beyanda bulunmalarını istemiştir. Bir beyanda bulunulmaması veya uygulanan HAY(GCA)’nın bildirilmemesi, işten çıkarılmaya ve Kanun kapsamındaki diğer kısıtlayıcı önlemlerin uygulanmasına yol açacağı bildirilmiştir.

Yargıtay Başkanı, mahkeme yargıçlarının HAY(GCA) tarafından istenen beyanları 11 Kasım 2014 tarihine kadar sunmaları gerektiğine karar vermiştir. 11 Aralık 2014 tarihinde Yüksek Mahkeme Başkan Vekili, Adalet Bakanlığı’na Bay Samsin’in bu beyanı sunmadığını bildirmiştir. Eylül 2015’te Bakanlık, Bay Samsin’in beyanını vermediği ve 2010-2014 yılları arasında Yüksek Yargı Nitelikleri Komisyonu Başkanı olduğu için HAY(GCA)’ın kendisine de uygulanacağından bahisle işten çıkarılması için Yüksek Adalet Kurulu’na (YYK) başvurmuştur.

Temmuz 2016’da Bay Samsin, YYK’ya istifa başvurusunda bulunarak Yüksek Mahkeme’den istifa etmeye çalışmıştır. YYK, istifasına ilişkin incelemesini, Bakanlığın görevden alınma başvurularını inceleyene kadar ertelemeye karar vermiştir. YSK huzurundaki yargılamada Bay Samsin, beyannamede her ne yazmış olursa olsun görevden alınmasına yol açacağı için aklanma beyanı sunmadığını savunmuştur. Ayrıca, her halükârda, 2014 yılında Yargıya Güvenin Yeniden Oluşturulması Yasası kapsamında Yüksek Yargı Nitelikleri Komisyonu üyelerinin yetkilerinin sona erdirilmesi ve bu kadrolar için yeniden seçim yapılması şartı arandığından Yüksek Yargı Nitelikleri Komisyonu’ndan çıkarıldığına da dikkat çekmiştir. Aynı zamanda, HAY(GCA)’ın Avrupa Konseyi belgelerinde belirtilen komünizm sonrası aklanma ilkelerine, özellikle de memurlara karşı bireysel rol ve davranışlarına ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın tedbirler öngördüğü için aykırı olduğunu ileri sürmüştür. Ayıplanacak bir davranışta bulunmadığını vurgulamıştır.

25 Nisan 2017’de YYK, başvurucuyu Yüksek Mahkeme yargıçlığı görevinden almıştır. Ayrıca 2024’ün sonuna kadar kamu hizmetinde çalışması yasaklanmış ve adı halka açık bir Aklanma Servisi’ne kaydedilmiştir. Sonuç olarak, YSK, zaten yargı görevinden ihraç edilmiş olduğu için istifa başvurusunu dikkate almamıştır. Bu, onu adli emekliliğe ilişkin faydalardan mahrum etmiştir.

Bay Samsin karara itiraz etmiştir. 18 Eylül 2018 tarihinde, İdare Mahkemesi, orantısız olduğu gerekçesiyle YYK’nın kararını bozmuştur. HAY(GCA)’ın amacı, belirli kategorilerdeki memurları cezalandırmak değil, görevlerinden uzaklaştırmak olduğunu ve bu amaca, başvurucunun istifa etmesine izin verilerek ulaşılabileceğine hükmetmiştir.

Bakanlık ve YYK bu kararı temyiz etmiştir. 31 Ocak 2019 tarihinde Yüksek Mahkeme Büyük Dairesi, orantılılık ilkesinin ihlal edilmediğini değerlendirerek, İdare Mahkemesi’nin kararını bozmuş ve YYK’nın kararını onamıştır.

Bay Samsin, HAY hükümlerinin anayasaya aykırı olduğunu iddia ederek Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunmuştur. Mayıs 2021 sonu itibariyle, bu davalar hala derdest durumdadır.

Başvurucunun İhlal İddiaları

Başvurucu, Yüksek Mahkeme yargıçlığı görevinden alınmasının ve Hükümetin Arındırma (Aklanma) Yasası uyarınca kendisine uygulanan temaların, Sözleşme’nin 8. Maddesi (özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı) kapsamındaki haklarını ihlal ettiğinden şikayetçi olmuştur.

Ayrıca, Sözleşme’nin 8. maddesiyle bağlantılı olarak 14. maddesi (ayrımcılık yasağı) kapsamında, Bay Yanukoviç’in Cumhurbaşkanlığı sırasında yüksek rütbeli pozisyonlarda bulunmamış kişilerle ve başvurucu ile benzer durumda olan ancak istifa etmesine izin verilen başka bir yargıç karşısında ayrımcılığa uğradığını vurgulamıştır.

Buna ek olarak, YYK’nın, o tarihte yürürlükte olan 2010 Yargı ve Hâkimlerin Statüsü Yasası’ndan bu yana, istifa başvurularının alınmasından itibaren bir ay içinde incelenmesinin şart olduğunu, istifa başvurusunun incelenmesini hukuka aykırı bir şekilde ertelendiğini ileri sürmüştür.

Başvuru, 18 Temmuz 2019 tarihinde İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’ne yapılmıştır.

Mahkeme’nin Kararı

Madde 8 (özel hayata saygı hakkı)

Mahkeme, 2019 tarihli Polyakh ve Diğerleri v. Ukrayna (no. 58812/15 ve diğer 4 diğer) kararında, Hükümetin Arındırma Yasası kapsamındaki tedbirlerin uygulanmasının özel hayata saygı hakkına müdahale oluşturduğuna hükmetmiştir. Yasa kapsamındaki işten çıkarma ve diğer kısıtlayıcı tedbirlerin birleşiminin başvuranlar üzerindeki etkisine ilişkin aynı mülahazalar Bay Samsin’in davasında da geçerli bulunmuştur. Gerçekten de, hak sahibi olduğu emeklilik ödemeleri açısından önemli ölçüde zarar görmüştür.

Polyakh ve Diğerleri davasında Mahkeme, HAY(GCA) kapsamındaki tedbirlerin uygulanmasının, bu yaklaşım için yeterli bir açıklaması olmadığından, onların davranışlarının bireyselleştirilmiş bir değerlendirmesine dayanmadığına hükmederek, 8. maddenin ihlal edildiğine karar vermiştir.

Bu bulgulara atıfta bulunarak, Bay Samsin’in davasında Mahkeme, Hükümet’in, bir aklanma beyanı sunmadığı için Bay Samsin’in rolü ve davranışına ilişkin bireysel bir değerlendirmenin mümkün olmadığı yönündeki iddiasını reddetmiştir. 2010-2014 yıllarında Komisyon üyeliği kamuya açık bir konu olduğunu belirtmiştir.

Ayrıca, başvurucunun beyanda bulunmamasının yasayı hiçe saydığını ve Yüksek Mahkeme yargıcı olmasıyla bağdaşmadığı iddiasını da reddetmiştir. Bir önceki cumhurbaşkanının görev süresi boyunca yaşanan olumsuz gelişmelerle ilişkilendirilebilecek kişilerin uzaklaştırılması amacı, Yargıda Güvenin Yeniden Oluşturulması Yasası’nın uygulanmasıyla zaten başarıya ulaşıldığını ve Bay Samsin’in, Yüksek Mahkeme’deki görevinden istifa etmesine izin verilmesini istediğini belirtmiştir. Mahkeme, Bay Samsin’in herhangi bir kanıt veya bilinen görevi kötüye kullanma eylemlerinin yokluğunda, istifasını kabul ederek izlenen hedeflerin engellenmeyeceğini tespit etmiştir.

Demokratik bir toplumda HAY(GCA) önlemlerinin başvurucuya dayatılması gerekli olmadığından Sözleşme’nin 8. maddesi ihlal edilmiştir.

14. Madde (8. Madde ile birlikte ele alındığında)

Mahkeme, başvurucunun bu maddeler kapsamındaki şikayetlerini incelemeye gerek görmemiştir.

Adil tazmin (Madde 41)

Mahkeme, tespit edilen ihlalden kaynaklanan maddi tazminat sorununun karara bağlanmaya hazır olmadığına hükmetmiş ve bu nedenle, Hükümet ve başvurucuyu yazılı görüşlerini sunmaya davet ederek bu soruyu saklı tutmuştur. Mahkeme, Ukrayna’nın başvurucuya manevi tazminat olarak 5.000 Euro (EUR) ve masraf ve giderler için 1.500 Euro ödemesine karar vermiştir.

From → Haberler

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: