İHAM’ın Ilıcak v. Türkiye (no.2) kararının çevirisi: “Darbe girişimi devam ederken attığı tweetler ve çalıştığı medya kuruluşu nedeniyle terör örgütü üyeliği suçlamasıyla tutuklanan gazetecinin özgürlük ve güvenlik hakkı ile ifade özgürlüğünün ihlal edilmiştir.”
İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (İHAM/Mahkeme) 14 Aralık 2021 tarihli Ilıcak v. Türkiye (no.2) kararında oyçokluğuyla İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin (İHAS/Sözleşme) 5. maddesinin 1.fıkrasının (özgürlük ve güvenlik hakkı) ve 10. maddesinin (ifade özgürlüğü) ihlal edildiğine hükmetmiştir.
Dava, Nazlı Ilıcak’ın Türkiye’de 15 Temmuz 2016’da gerçekleşen darbe girişiminin ardından gözaltına alınması ve tutuklanmasıyla ilgilidir. Ilıcak, mevcut hükümetin politikalarına yönelik eleştirel görüşleri ile tanınan ünlü bir gazetecidir.
Mahkeme, bire karşı altı oyla, 5. maddenin 1. fıkrasının (özgürlük ve güvenlik hakkı) ihlal edildiğine karar vermiştir. Mahkeme, Ilıcak’ın terör örgütüne üye olma veya hükümeti devirmeye teşebbüs etme veya işleyişini engelleme suçlarını işlemesinden şüphelenmek için makul bir sebep bulunmadığı kanaatindedir. Mahkeme, özellikle, başvurucuya yönelik ve tutukluluğuna esas teşkil eden suçlamaların dayandırıldığı yazıların, halihazırda bilinen gerçekler ve olaylarla ilgili olarak kamu yararına olan konularla ilgili olduğunu, Sözleşme özgürlükleri kapsamına girdiğini ve politik alanda şiddet kullanımı ne desteklediğini ne de teşvik ettiğini kaydetmiştir. Ayrıca, başvurucunun terör örgütlerinin yasadışı amaçlarına, yani siyasi amaçları için cebir ve şiddet kullanımına katkıda bulunmaya veya hükümeti ya da anayasal düzeni devirmeye ilişkin bir niyetini yansıtmamışlardır. Bu nedenle, mevcut davadaki yetkililerin terör faaliyetleri suçlamalarını yalnızca başvurucunun belirli medya kuruluşlarında gazeteci olarak çalışmasına ve özellikle darbe girişiminin olası failleri hakkında şüphelerini ifade eden tweetlerine dayandırması kabul edilebilir olarak değerlendirilemez.
Mahkeme bire karşı altı oyla 10. maddenin (ifade özgürlüğü) ihlal edildiğine karar vermiştir. Mahkeme, Ilıcak’ı ağır şekilde cezalandırılan ve gazetecilik mesleğiyle doğrudan ilgili olan suçlardan dolayı ceza yargılaması kapsamında verilen tutukluluk tedbirinin, başvurucunun ifade özgürlüğü hakkına “müdahale” teşkil ettiğine karar vermiştir. Mahkeme, müdahalenin kanunla öngörülmediği kanaatindedir.
Mahkeme oybirliğiyle, 5. maddenin 4. fıkrasının (Türk Anayasa Mahkemesi önündeki yargılamaların uzunluğuna ilişkin olarak) ihlal edilmediğine karar vermiştir. Mahkeme, dikkate alınması gereken sürenin olağanüstü hal süresince 15 ay iki gün sürdüğünü gözlemlemiştir. Mehmet Hasan Altan, Şahin Alpay ve Sabuncu ve Diğerleri davasındaki bulguları mevcut davada da geçerli olmuştur ve dolayısıyla Sözleşme’nin 5. maddesinin 4. fıkrası ihlal edilmemiştir.
Fransızca yazılan kararın tamamına buradan ulaşabilirsiniz. Kararın tamamının çevirisi Av. Rumeysa Budak tarafından yapılmıştır.
Ilıcak v. Türkiye (no.2), Başvuru no.1210/17, Karar Tarihi: 14.12.2021
Trackbacks & Pingbacks