İçeriğe geç

İHAM Büyük Dairesi’nin Grzęda v. Polonya kararının özet çevirisi: “Polonya’daki yargısal reformlar kapsamında başvurucunun görev süresinin süresinden önce sona erdirilmesi ve bu kararın herhangi bir yargısal denetime tabi olmaması adil yargılanma hakkının ihlalidir.”

by 30/03/2022

İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (İHAM/Mahkeme) 15 Mart 2022 tarihli Grzęda v. Polonya (başvuru no. 43572/18) Büyük Daire kararında bire karşı 16 oyla, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin (İHAS/Sözleşme) 6. maddesinin 1. fıkrasının (adil yargılanma hakkı) ihlal edildiğine karar vermiştir.

Bay Grzęda bir yargıçtır. Dava, başvurucunun görev süresi sona ermeden Ulusal Yargı Konseyi’nden (NCJ) çıkarılması ve bu kararın yargı denetimine tabi olmamasıyla ilgilidir. Görevden alınması Polonya’daki yargı reformları bağlamında gerçekleşmiştir.

Mahkeme özellikle, yargı denetimi olmamasının Bay Grzęda’nın mahkemeye erişim hakkını ihlal ettiğine karar vermiştir. Mahkeme, Bay Grzęda’yı etkileyen NCJ’nin reformu da dahil olmak üzere birbirini izleyen yargı reformlarının yargı bağımsızlığını zayıflatmayı amaçladığı tespitinde bulunmuştur. Bu amaca, yargının yürütme ve yasama organının müdahalesine maruz kalmasıyla ulaşılmıştır.

Bu davayla, Mahkeme’nin Büyük Dairesi bu konuları ilk kez incelemiştir.

Polonya’da mahkemelerin yeniden yapılanmasıyla ilgili olarak Mahkeme önünde bekleyen yaklaşık 93 başvuru bulunmaktadır.

Kararın tamamı İngilizce ve Fransızca olmak üzere mevcuttur. Kararın basın özetinin çevirisi av. Rumeysa Budak tarafından yapılmıştır.

Grzęda v. Polonya (BD), Başvuru no. 43572/18, Karar Tarihi: 15.03.2022

Temel Olgular

Arka plan

2015 seçimlerinde Hukuk ve Adalet partisi hem başkanlığın hem de Sejm’in (Parlamento alt meclisi) yönetimini ele geçirmiştir. Önceki Sejm, Sejm’in görev süresi içinde boşalacak olan üç makamı ve kısa süre sonra boşalacak olan iki makamı doldurmak üzere Anayasa Mahkemesi’ne beş yeni yargıç seçmiştir. Polonya’nın yeni Cumhurbaşkanı bu yargıçlar için yemin etmeyi reddetmiştir. Yeni Sejm daha sonra bu kişilerin seçimlerini iptal etmiş, bunların yerine beş yargıçtan oluşan yeni bir heyet seçmiştir. Bu yeni heyet için hemen yemin edilmiştir.

Anayasa Mahkemesi, her Sejm’in, yalnızca parlamento dönemi içinde ortaya çıkan boş kadrolar için yargıçları seçebileceğini; dolayısıyla önceki Sejm’in üç yargıç ve yeni Sejm’in ise iki yargıç seçmesi gerektiğini ifade ederek bu konuyu karara bağlamıştır.

Halihazırda geçerli bir şekilde doldurulmuş olan makamlara bu şekilde yargıç seçimi, Polonya’da hukuk devleti krizi olarak yaygın biçimde tanımlanan krizin başlangıcı olmuştur.

2017’de Hükümet, olağan mahkemelerde, Yüksek Mahkeme’de ve Ulusal Yargı Konseyi’nde (NCJ) reform yapmak amacıyla üç Kanun çıkarmıştır.

Diğer şeylerin yanı sıra bu kanunlar, mahkemelerin iç işleyişi ve mahkeme başkanlarının ve başkan yardımcılarının atanması ve görevden alınması konusunda Başsavcıya (2016 tarihli bir Kanun uyarınca bu makam Adalet Bakanı tarafından re’sen yerine kararlaştırılmaktadır) ek yetkiler vermiş ; Ulusal Yargı Konseyi’nin yargı mensuplarını seçme yetkisini yargıdan alıp Sejm’e devretmiş; önceki sistemde seçilen Ulusal Yargı Konseyi üyelerini görevden almış; hakimlerin disiplin sorumluluğunu önemli ölçüde değiştirmiş ve yeni NCJ’nin tavsiyelerini takiben Cumhurbaşkanı tarafından atanan üyelerle, Disiplin Kurulu ve Olağanüstü İnceleme ve Kamu İşleri Kurulu olmak üzere iki yeni Yüksek Mahkeme Kurulu oluşturmuştur.

Mahkeme, Polonya’da mahkemelerin yeniden yapılanması ve hukukun üstünlüğü ile ilgili soruları birkaç Daire davasında zaten incelemiştir. Özellikle bakınız:

  • Anayasa Mahkemesi yargıçlarının halihazırda dolu olan pozisyonlara seçilmesi nedeniyle “kanunla kurulmuş bir mahkeme” hakkına ilişkin olarak Mahkeme’nin Sözleşme’nin 6 § 1 maddesinin ihlal edildiğine karar verdiği (adil yargılanma hakkı) Xero Flor w Polsce sp. z o.o. v. Polonya (no. 4907/18) kararı;
  • Bakan’ın, ilgilileri görev süreleri sona ermeden önce mahkeme başkan yardımcılığı görevlerinden uzaklaştırma kararları ile ilgili olarak Mahkeme’nin, başvurucuların mahkemeye erişim hakkından yoksun bırakıldıklarına karar vererek, Sözleşme’nin 6 § 1 maddesini ihlal edildiğine karar verdiği Broda ve Bojara v. Polonya (no. 26691/18 ve 27367/18) kararı;
  • Mahkeme’nin, Yüksek Mahkeme Disiplin Kurulu’nun kanunla kurulmuş bir mahkeme olmadığına karar vererek, Madde 6 § 1’in ihlal edildiğini tespit ettiği Reczkowicz v. Polonya (no. 43447/19) kararı;
  • Mahkeme’nin, Yüksek Mahkeme Olağanüstü İnceleme ve Kamu İşleri Kurulu de kanunla kurulmuş bir mahkeme olmadığına karar verdiği Dolińska-Ficek ve Ozimek v. Polonya (49868/19 ve 57511/19) kararı; ve
  • Mahkeme’nin, başvurucu şirketin davasını inceleyen Yüksek Mahkeme Hukuk Dairesi’nin de kanunla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme olmadığına karar verdiği Advance Pharma SP. z o.o v v. Polonya (1469/20) (nihai değil) kararı.

Bu başvuru ise, Mahkeme’nin Büyük Dairesi’nin bu konuları ilk kez incelediği başvurudur.

Polonya yargısının yeniden yapılanmasıyla ilgili olarak Mahkeme önünde bekleyen yaklaşık 93 başvuru bulunmaktadır.

Bay Grzęda’nın davası

Başvurucu Jan Grzęda, 1956 doğumlu ve Piła’da (Polonya) yaşayan bir Polonya vatandaşıdır.

1986’dan beri yargıçtır. İlgili zamanda Gorzów Wielkopolski Bölge İdare Mahkemesi üyesidir. 2016 yılında dört yıllık bir dönem için NCJ’ye seçilmiştir.

2017 yılında kabul edilen mevzuat değişikliğine göre, NCJ üyeliği yarıda kesilmiş ve 6 Mart 2018’de Sejm tarafından 15 yeni yargıcın NCJ’ye seçilmesiyle sona ermiştir. Kendisine göre, makamını kaybetmesine yönelik itiraz edeceği hukuki bir yol bulunmamaktadır.

Bay Grzęda, Yüksek İdare Mahkemesi yargıcı olarak görevine devam etmektedir.

Şikayetler

Başvurucu, 6. maddenin 1. fıkrasına (adil yargılanma hakkı) ve 13. maddeye (etkili başvuru hakkı) dayanarak, NCJ üyeliğinin feshedilmesine itiraz etme imkânı bulunmadığından ve bu konuda etkili bir hukuk yolunun bulunmamasından dolayı mahkemeye erişiminin reddedildiğinden şikayet etmiştir.

Başvuru, 4 Eylül 2018 tarihinde İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’ne yapılmıştır.

9 Şubat 2021’de Daire, yargılama yetkisinden Büyük Daire lehine vazgeçmiştir. 19 Mayıs 2021’de bir Büyük Daire duruşması yapılmıştır.

Üçüncü müdahil taraf olarak şu kişilerin ve kurumların davaya katılımına izin verilmiştir: Danimarka ve Hollanda Hükümetleri, Polonya Cumhuriyeti İnsan Hakları Komiseri, Profesör L. Pech ile birlikte Judges for Judges Vakfı (Hollanda), Birleşmiş Milletler Yargıçların ve Avukatların Bağımsızlığı Özel Raportörü Bay D. García-Sayán, Uluslararası Af Örgütü ve Uluslararası Hukukçular Komisyonu, Avrupa Yargı Konseyleri Ağı, Helsinki İnsan Hakları Vakfı (Varşova) ve Polonya Yargıçlar Derneği Iustitia.

Polonya Cumhuriyeti İnsan Hakları Komiseri’ne Büyük Daire önündeki duruşmaya katılmasına izin verilmiştir.

Mahkeme’nin Kararı

6. Madde

Taraflar, başvurucunun NCJ’deki dört yıllık görev süresine hizmet etme konusunda bir “hakka” sahip olduğunun söylenip söylenemeyeceği konusunda uyuşmazlığa düşmüşlerdir. Mahkeme, Anayasa’ya, anayasa içtihatlarına ve ilgili mevzuata atıfta bulunarak, tam bir dönem hizmet etme “hakkının” gerçekten de iç hukukta tartışılabilir olduğuna karar vermiştir.

Mahkeme akabinde, mahkemeye erişimin engellenmesinin nesnel olarak haklı olduğu kanıtlanmadığından (Eskelinen testinin ikinci koşulu) bu “hakkın” 6. maddenin korumasının altına girdiğine ve yalnızca bir yargı organının gözetiminin, yargıçlara yasama ya da yürütmenin keyfiliğine karşı temel korumayı garanti edebileceğine karar vermiştir.

Mahkeme, hukukun üstünlüğü ilkesinin Sözleşme’nin tüm maddelerine içkin olduğunu vurgulamıştır. Keyfilik, hukukun üstünlüğüne aykırıdır ve usule ilişkin haklar bakımından dahi tolere edilemez. Ayrıca, anayasal yorumla ilgilenmediğini, yalnızca Sözleşme’nin bu durumda uygulanabilir şekilde yorumlanmasıyla ilgilendiğini vurgulamıştır.

Davanın esasına ilişkin olarak Mahkeme, NCJ’nin yargı bağımsızlığını koruma görevinin önemini ve yargısal atamaların bütünlüğü ile yargı bağımsızlığı gerekliliği arasındaki bağlantıyı vurgulamıştır. Yargıçların görevden alınmasına uygulananlara benzer usuli güvencelerin, NCJ’nin bir yargı üyesinin görevinden alınmasında da mevcut olması gerektiğini değerlendirmiştir.

Hükümet, mahkemeye erişimin olmamasının itiraz edilen reformların sonucu olmadığını ileri sürmüştür. NCJ’nin bir üyesinin görev süresinin sona ermesine itiraz etme olasılığının hiçbir zaman olmadığını savunmuşlardır. Ancak Mahkeme, Hükümet’in bu tür durumlarda yargı denetiminin yokluğunu haklı çıkarmaya çalışmadığını kaydetmiştir.

Mahkeme, davanın bağlamından -yargı bağımsızlığının zayıflaması ve Hükümet reformlarının getirdiği hukuk devleti standartlarına bağlılık- tamamen haberdar olduğunu vurgulamıştır. Özellikle, Aralık 2015’te Anayasa Mahkemesi yargıçlarının seçimindeki ciddi usulsüzlüklerle başlayarak, daha sonra, özellikle NCJ’nin yeniden şekillendirilmesine ve Yüksek Mahkeme’nin yeni dairelerinin kurulmasına ilişkin birbirini izleyen yargı reformları Adalet Bakanı’nın mahkemeler üzerindeki kontrolünü genişletirken ve yargı disiplini konularındaki rolünü arttırırken yargı bağımsızlığını zayıflatmayı amaçlamıştır. Polonya yargı sisteminin yeniden düzenlenmesiyle ilgili (yukarıda listelenen) kararlarının yanı sıra Avrupa Birliği Adalet Divanı tarafından karara bağlanan davalara ve Polonya Yüksek Mahkemesi ve Yüksek İdare Mahkemesinin ilgili kararlarına atıfta bulunmuştur. Bu birbirini izleyen reformların bir sonucu olarak, yargının yürütme ve yasama organının müdahalesine maruz kaldığına ve bağımsızlığının önemli ölçüde zayıfladığına karar vermiştir. Başvurucunun davası bu genel eğilimin bir örneğidir.

Genel olarak Mahkeme, davada yargısal denetiminin söz konusu olmamasının başvurucunun mahkemeye erişim hakkını ihlal ederek Sözleşme’yi ihlal ettiğine karar vermiştir.

Diğer Maddeler

13. madde kapsamındaki şikayet esas olarak 6 § 1 maddesi kapsamındaki şikayetle aynı olduğundan, Mahkeme şikayeti incelemenin gerekli olmadığına karar vermiştir.

Adil Tazmin (41. Madde)

Mahkeme, ihlal tespitinin, başvurucunun maruz kaldığı her türlü manevi zarar için yeterli adil tazmin olduğu kanaatindedir. Masraflar ve giderler için 30.000 Euro ödenmesine karar verilmiştir.

Ayrı görüşler

Yargıç Lemmens, mutabık görüş beyan etmiştir. Yargıçlar Serghides ve Felici ortak bir kısmen muhalif görüş beyan etmişlerdir. Yargıçlar Wojtyczek muhalif görüş beyan etmiştir. Bu görüşler kararın ekinde yer almaktadır.

Karar İngilizce ve Fransızca olarak mevcuttur.

From → Haberler

Yorum Yapın

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: