İHAM’ın Fenech v. Malta kararının özet çevirisi: “Bir mahpusun Covid-19 ile enfekte olmamış diğer mahpuslarla koğuş, yemekhane, tuvalet gibi aynı tesisleri paylaşması tek başına Sözleşme’yi ihlal etmez.”
İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (İHAM/Mahkeme) 01 Mart 2022 tarihli Fenech v. Malta daire kararında (Başvuru no. 19090/20) oybirliğiyle başvurucunun tecrit altındayken tutulma koşullarına ilişkin olarak İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin (İHAS/Sözleşme) 3. maddesinin (insanlıkdışı ya da küçültücü muamele yasağı) ihlal edilmediğine karar vermiştir.
Davada başvurucu, Ekim 2017 tarihli Maltalı gazeteci Daphne Caruana Galiza cinayetine karıştığı şüphesiyle Kasım 2019’da tutuklanan ve o tarihten beri tutukluluk hali devam eden bir iş insanıdır.
Dava, başvurucunun Corradino Hapishanesi’nde tutukluluk koşulları ve Maltalı yetkililerin başvurucunun özellikle tek böbreği olması sebebiyle hapishanedeyken Covid-19’a yakalanmaması için yeterli önlemleri alıp almadığına ilişkindir.
Mahkeme özellikle başvurucunun diğerlerinden -kokain testi pozitif çıkması sebebiyle- tecrit edilme döneminin 35 günden uzun sürmediğini; sonuç olarak başvurucunun zarar verici psikolojik ya da fiziksel etkilerden mustarip olmadığını ve uygulanan kısıtlamanın tam duyusal izolasyon olmadığını tespit etmiştir.
Mahkeme ayrıca sonradan koğuştaki tutukluluk koşullarının da Sözleşme’nin 3. maddesini ihlal etmediğine oybirliğiyle karar vermiştir.
Kalabalıklaşma olmamıştır. Bay Fenech’in şikayetçi olduğu diğer kısıtlamalar içinse Mahkeme, bunların oldukça özel bir bağlamda, halk sağlığına ilişkin bir acil durum sırasında ve önemli sağlık gerekçeleri sebebiyle gerçekleştiğini göz önünde bulundurmuştur. Dahası, bu kısıtlamalar sadece başvurucuya değil, toplumun geneline uygulanmıştır. Covid-19 pandemisinin istisnai ve öngörülemez yapısında orantılı ve süreli olan bu önlemlerin, başvurucuda bir pandemi esnasındaki tutukluluk süresince kaçınılamayacak sıkıntı ve stresten daha fazlasına sebep olduğu düşünülemez.
Mahkeme ayrıca Devletin başvurucunun sağlığını ve esenliğini koruma yükümlülüğüne ilişkin olarak 3. maddenin ihlal edilmediğine karar vermiştir.
Mahkeme, yetkililerin uygun önlemler aldığını ve kurallarını gelişen duruma uyumlulaştırmada ihtiyatlı olduklarını değerlendirmiştir. En yüksek risk altındaki mahpusların diğerlerinden ayrılmasına izin vermek için hüküm oluşturulması gerekse de Bay Fenech, en kırılgan kategoriye mensup olduğunu ortaya koyamamıştır. Covid-19 olmayan diğer tutuklularla aynı koğuşta kalması ve aynı reviri, tuvaleti, yemekhaneyi ve diğer tesisleri paylaşması tek başına 3. madde kapsamında bir sorun ortaya koymamıştır.
İngilizce kararın tamamına buradan ulaşabilirsiniz. Kararın basın özeti çevirisi av. B. Günsu Karacaoğlan tarafından yapılmıştır.
Fenech v. Malta, Başvuru no: 19090/20, Karar Tarihi: 01.03.2022
Temel Olgular
Başvurucu Yorgen Fenech 1981 doğumlu Malta vatandaşıdır. Mevut durumda Paola’daki Corradino Hapishanesi’nde (Malta) tutulmaktadır.
Bay Fenech bir işinsanıdır ve Tumas Group’un eski yöneticisidir. Ekim 2017 tarihli Maltalı gazeteci Daphne Caruana Galizia cinayetine karıştığı şüphesiyle 20 Kasım 2019 tarihinde yatındayken yakalanmıştır.
30 Kasım 2019 tarihinde mahkeme önüne çıkarılmış ve suç işlemek amacıyla bir örgüt desteklemek, kurmak veya finanse etmek ve kasten öldürmeye iştirak ile suçlanmıştır. Suçlamaları reddeden başvurucu o tarihten beri tutukludur. Hapishaneye vardığında madde testi pozitif çıkan başvurucu, 4 Ocak 2020 tarihinde koğuşa alınmadan önce sınırlı temas olan tek kişilik hücreye yerleştirilmiştir.
Bay Fenech, tutulma koşullarının sağlıksız olduğu kanaatindedir. Özellikle kalabalıktan, sıhhi olmayan koşullardan, temizlik ve kalın giysi eksikliğinden ve oldukça kısıtlı fiziksel egzersizden şikayetçi olmuştur. Covid-19 halk sağlığı krizi sonucunda, sağlık durumunun -bir böbrek eksikliği- kendisini daha riskli hale sokmasına rağmen Devlet’in Covid-19’dan korumak için uygun tedbirleri almadığı ve Covid-19’a yakalanmama olasılığını düşürdüğünü savunmuştur.
Şikayetler
Sözleşme’nin 2. maddesi (yaşam hakkı) ve 3. maddesine (insanlıkdışı veya küçültücü muamele yasağı) dayanan başvurucu, tutukluluk koşullarından ve özellikle hassas sağlık durumu dikkate alındığında Devlet’in kendisini hapishanedeyken Covid-19’a karşı korumada uygun önlemleri almadığından şikayetçi olmuştur.
Mahkemenin Kararı
3. Madde (insanlıkdışı veya küçültücü muamele yasağı)
Bay Fenech’in tecrit dönemine ilişkin olarak Mahkeme güvenlik, disiplin ya da koruyucu sebeplerle diğer mahpuslardan ayırmanın tek başına insanlıkdışı muamele ya da küçültücü ceza olmadığını tekrar etmiştir. Tedbirin sebebi, koşulları, süresi ve sertliği ile mahpus üzerindeki etkileri dikkate alınmalıdır.
Mevcut davada Mahkeme, tecrit tedbirinin sağlık sebebiyle ve koruyucu amaçlarla alındığını, bunun hapishanenin madde testi pozitif çıkan kişilerin diğer mahkumlar ile test sonucu negatif çıkana kadar temas etmesine izin verilmemesi politikasının yanı sıra Bay Fenech’in güvenliğini sağlama gerekliliği ile uygun olduğu kanaatindedir.
Hükümet bu tedbir için yasal bir dayanak göstermemiştir. Mahkeme, bu kararın ve karara ilişkin ayrıntıların başvurucuya tebliğ edilmesi gerektiği kanaatindedir. Bununla birlikte karar fiziksel ve psikolojik tıbbi değerlendirmeye ve bunun sonucunda verilen tıbbi tavsiyelere dayanmaktadır. Dahası, Bay Fenech sözlü olarak bilgilendirilmiş, bu uygulamadan habersiz olduğunu iddia etmemiş ya da bunun gerekliliğini veya kokain testinin pozitif çıkışını sorgulamamıştır.
Mahkeme, bununla birlikte, bireysel değerlendirmeyi takiben herhangi bir risk faktörünün (kendine zarar verme/intihar/başkalarına zarar verme) tespiti halinde (uyuşturucu kullanımı durumlarında doğrudan sonuca varmanın tersine) bu riski izlemek için tıbbi takip yapılması gerektiğini vurgulamıştır. Böyle durumlarda özellikle hassas mahkumların risk altında olabileceği dikkate alınmış ve tecrit uygulamasının bir düzenleme, izleme ve risklere karşı tıbbi güvenlik protokollerine sıkı bir bağlılık gerektirdiği vurgulanmıştır.
Bay Fenech’in tecridinin 35 günü aşmaması, bu tecridin sonucu olarak zarar verici bir psikolojik ya da fiziksel etkiden mustarip olmaması ve kısıtlamaların tam duyusal izolasyon seviyesinde olmaması önemlidir. Tek kişilik hücresindeki koşulları değerlendiren Mahkeme, başvurucunun 3. maddesinin ihlaline sebep olacak koşullarda tutulduğunu tespit etmemiştir.
Bu sebeple tecrit süresine ilişkin olarak 3. madde ihlali bulunmamaktadır.
Koğuştaki sürece ilişkin olarak Bay Fenech’in bireysel uyku alanı ve 4,5 metrekare kişisel alanı bulunduğu ve bu doğrultuda normal şekilde hareket edebileceği için, ayrıca diğer önemli şikayetleri dayanaktan yoksun bulunduğu için Mahkeme, başvurucunun yaşam koşullarını insanlıkdışı ya da küçültücü muamele niteliğinde olmadığına karar vermiştir.
Bay Fenech’in spor salonuna, ailesine, kiliseye ya da diğer aktivitelere erişimi olmamasını da içeren kısıtlamalara ilişkin şikayetlerine yönelik olarak Mahkeme bu kısıtlamaların oldukça belirli bir bağlamda, bir başka deyişle acil halk sağlığı durumu süresince gerçekleştiğini ve kayda değer sağlık sebepleriyle hayata geçirildiği kanaatindedir. Dahası bunlar yalnızca başvurucuya değil, toplumun geneline yönelik uygulanmıştır. Covid-19 pandemisinin istisnai ve öngörülemez yapısında orantılı ve süreli olan bu önlemlerin, başvurucuda bir pandemi esnasındaki tutukluluk süresince kaçınılamayacak sıkıntı ve stresten daha fazlasına sebep olduğu düşünülemez. Bu sebeple Sözleşme’nin 3. maddesi bu anlamda ihlal edilmemiştir.
3. Madde ile birlikte 2. Madde (Yaşam Hakkı)
Mahkeme, Covid-19’a ilişkin davalarda 2. maddenin uygulanabilirliğini reddetmemiştir. Bununla birlikte bu davanın koşullarında, bu hükmün uygulanabilir olmadığı kanaatindedir. Şüphesiz pandeminin başlangıcından itibaren bir buçuk yılı aşkın süredir Bay Fenech enfekte olmamış ve kendisine Nisan 2021’in başlarında aşı olma imkanı tanınmıştır. Her halde, başvurucu Covid-19 ile enfekte olsaydı dahi, (aşı öncesi ya da sonrası) enfekte olması halinde onun yaşlarında (kırkların başındaki), bir böbreği olmayan bir erkeğin kesin olarak ya da yüksek ihtimalle bu hastalık sebebiyle öleceğini ortaya net bir şekilde koyabilecek ilgili kanıt veya çalışma sunmamıştır.
Devletlerin, 3. madde kapsamında mahpusların sağlık ve esenliklerini uygun şekilde sağlama yükümlülüklerine baktığında Mahkeme, Covid-19’un niteliği gereği yetkililerin enfeksiyonu engellemek amacıyla hapishane içinde Covid-19’un yayılmasını sınırlayıcı ve enfeksiyon halinde uygun tıbbi bakımın sağlanmasına yönelik belli tedbirleri almak zorunda olduğu kanaatindedir. Önleyici tedbirler risk ile orantılı olmalı, ancak küresel bir pandemi gibi yeni bir durumla karşılaşan makamlara ağır külfet yükler nitelikte olmamalıdır.
Covid-19’un ortaya çıkışından sonra hapishane etkin bir şekilde dışarıya kapatılmış, böylece dışarıdan her türlü ziyaretçiye izin verilmemiş ve dış etkenlere aşırı maruz kalınmaması için personel haftalık vardiyalarla çalışmıştır. Mahkeme bu tedbirlerin kesinlikle hapishanedeki bulaş yayılımı riskini azalttığı, böylece mahkumların ve personelin sağlık ve güvenliğinin korunduğu kanaatindedir.
Mahkumlar ve gardiyanlar için düzenli dezenfeksiyon, temizlik, maske takma, el dezenfektanı sağlanması ve ateş kontrolü gibi genel tedbirler de alınmıştır. Anında sonuç veren hızlı testler yeni tutukluların nereye yerleştirileceğini tespit için kullanılmış, PCR testleri ve zamanla azalan karantina süreçleri ayrıca gerçekleştirilmiştir. Mahkeme’ye göre bu, yetkililerin kurallarını gelişen duruma uygun hale getirmede ihtiyatlı olduklarını göstermektedir. Ayrıca Covid-19’a karşı aşılamanın zamanında yaygınlaştırılması önemlidir.
Bay Fenech’in sağlık durumu sebebiyle temasa karşı diğer tutuklulardan daha fazla korunması gerektiğine ilişkin şikayetini değerlendiren Mahkeme, başvurucunun hassas olarak nitelenebilecek tek mahpus olmadığını kaydetmiştir. Tutukluluğun uygulamadaki gerektirdikleri ve durumun yeniliği dikkate alındığında Mahkeme, hapishanede enfeksiyon ortaya çıkmadan önce her bir mahkumun daha güvenli odalara taşınması için düzenlemelerin yapılmasının mümkün olmayabileceğini kabul etmiştir. Yüksek riskli mahpusların diğerlerinden ayrı tutulmasını sağlayacak kurallar getirilmeliyse de Bay Fenech kendisinin en hassas grupta olduğunu ortaya koymamıştır. Başvurucunun bir koğuş paylaşması ve aynı revir, tuvalet, yemekhane ve diğer tesisleri Covid-19 ile enfekte olmamış diğer tutuklular ile kullanması tek başına 3. madde kapsamında ileri sürülebilecek bir durum değildir.
Mahkeme, yetkililerin virüsün yayılmasını engellemek ve sınırlamak amacıyla elverişli ve orantılı tedbirler aldığı kanaatindedir. Dahası Bay Fenech’in hapishanede Covid-19 ile temas ettiği varsayımında dahi nitelikli desteğin sağlanamayacağını gösteren bir işaret bulunmamaktadır.
Bu sebeple 3. madde ihlal edilmemiştir.