İçeriğe geç

İHAM Büyük Dairesi’nin NIT S.R.L. v. Moldova kararının özet çevirisi: “Tarafsız, bağımsız ve çoğulcu yayıncılık yapmadığı iddia edilen Moldova televizyon istasyonunun lisansının alınması, ifade özgürlüğünü ve mülkiyet hakkını ihlal etmez.”

by 19/05/2022

İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (İHAM/Mahkeme) 5 Nisan 2022 tarihli NIT S.R.L. v. Moldova Cumhuriyeti Büyük Daire kararında üçe karşı on dört oyla İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin (İHAS/Sözleşme) 10. maddesinin (ifade özgürlüğü), ikiye karşı on beş oyla Sözleşme’ye Ek 1 Numaralı Protokol’ün 1. Maddesinin (mülkiyet hakkı) ihlal edilmediğine hükmetmiştir.

Dava, başvurucu şirket olan televizyon kanalının Hükümet’i aşırı derecede eleştirdiği için kapatıldığı ve özellikle iç hukukun, yerel halka açık ağlarında yayın yapan televizyon istasyonlarının haber bültenlerine tarafsızlık ve bağımsızlık yükümlülüğü getirip getiremeyeceğine dair iddialarıyla ilgilidir.

Mahkeme, Moldova makamları tarafından seçilen ve 2006 Görsel-İşitsel Yasasında yer alan iç çoğulculuk politikasının Avrupa Konseyi uzmanları tarafından olumlu bir değerlendirme aldığını hatırlatmıştır.

Yerel makamlar tarafından seçilen politika oldukça katı olarak görülebilse de, yerel frekansların sayısının çok sınırlı olduğu ve yetkililerin, tüm siyasi görüşleri yansıtan doğru ve dengeli haber ve bilgilerin iletilmesini sağlayan yayıncılık mevzuatı koymalarını gerektiren, Moldova’nın karasal dijital televizyona geçişinden önceki bir döneme ilişkin davadır.

Bunu dikkate alarak Mahkeme, başvurucu şirketin ifade özgürlüğünü kısıtlama kararının arkasındaki nedenlerin ilgili ve yeterli olduğuna ve yerel makamların, bir yandan çoğulculuğu koruma ihtiyacı ile diğerlerinin haklarını dengelediğine ve diğer yandan başvurucu şirketin ifade özgürlüğü hakkını koruma ihtiyacını dengelediğine ikna olmuştur.

İlaveten, lisansını kaybetmesi analog televizyon ağının sonlanmasına yol açmış olsa da, başvurucu şirket bir yıl sonra yeniden yayın lisansı başvurusunda bulunabilme imkanına sahip olmuştur. Mahkeme, davalı Devletin toplumun genel menfaati ile televizyon istasyonunun mülkiyet hakları arasında adil bir denge kurduğu konusunda tatmin olmuştur.

Mahkeme, kararında medyada çoğulculuk konusundaki içtihadını geliştirmiş ve medya çoğulculuğunun iç ve dış yönleri, Devletlere tanınan takdir marjının kapsamı ve bu alandaki kısıtlamalara uygulanabilir inceleme düzeyi arasındaki ilişkiye açıklık getirmiştir. Ayrıca, düzenleyici bir çerçeveyi ve bunun uygulamasını değerlendirmek için gerekli etmenleri özetlemiştir.

Karar İngilizce ve Fransızca dilinde yazılmıştır. Kararın basın özetinin çevirisi av. Rumeysa Budak tarafından yapılmıştır.

NIT S.R.L. v. Moldova Cumhuriyeti, Başvuru No.28470/12, Karar Tarihi: 05.04.2022

Temel Olgular

Başvurucu şirket Noile Idei Televizate (NIT) S.R.L.’nin Moldova’da özel bir televizyon kanalı (NIT) vardır. 1997 yılında faaliyete geçmiş ve 2004 yılından itibaren ulusal yayın yapma lisansı almıştır. 2009 yılı itibariyle tek muhalefet partisinin ana sesi olmuştur.

2009 ve 2011 yılları arasında televizyon kanalı, haber bültenlerinde çoğulculuğun korunması, yani tarafsızlık ve bağımsızlık görevleri, ile ilgili mevzuatı ihlal ettiği için birçok kez yaptırıma uğramıştır. Özellikle görsel-işitsel yerel otorite, kanalı çoğulculuktan yoksun olmakla, siyasi olarak taraflı haber bültenleri yapmakla, muhalefetteki siyasi partiyi kayırmakla ve çarpık haber yayınları yapmakla suçlamıştır.

2012 yılında, televizyon istasyonu, 2006 tarihli Görsel-İşitsel Kanunu’nun 7. maddesinde belirtilen çoğulculuk yasasına tekrar uymadığında, kendisine uygulanan çok sayıda daha hafif yaptırıma rağmen, işletme ruhsatı iptal edilmiştir.

Başvurucu şirket karara yerel mahkemeler önünde itiraz etmiş, ancak davası 2013 yılında dayanaktan yoksun bulunarak reddedilmiştir. Temyiz Mahkemesi, özellikle görsel-işitsel otoritenin, şirketin çoğulculuğa ilişkin yerel mevzuata uymayı reddettiği göz önüne alındığında, televizyon istasyonunun lisansını iptal etmek gibi en sert yaptırımı uygulamaktan başka seçeneğinin bulunmadığına karar vermiştir.

Şikayetler

Başvurucu şirket, özellikle İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin 10. maddesi ve 1 Numaralı Protokol’ün 1. maddesi kapsamında televizyon istasyonunun lisansının geri alınmasının, ifade özgürlüğü hakkının ve mülkiyet haklarının ihlali anlamına geldiğini ifade ederek şikayette bulunmuştur. Ayrıca 6. madde (adil yargılanma hakkı) kapsamında ruhsatının iptaline ilişkin işlemlerin adil olmadığından şikayet etmiştir. Mahkeme’den, özellikle yerel, halka açık ağlarda yayın yapan özel televizyon istasyonlarının haber bültenlerine iç hukukun bir tarafsızlık ve bağımsızlık yükümlülüğü getirip getiremeyeceğini incelemesini istemiştir.

Mahkeme’nin Kararı

10. Madde

Mahkeme, medya çoğulculuğuna ilişkin mevcut standartların esas olarak bir başvurucunun ifade özgürlüğü haklarına yönelik haksız Devlet müdahalesi şikayetleri bağlamında geliştirildiği önceki davalardan farklı olduğunu ve Mahkeme, diğer şeylerin yanı sıra, bir ihlal tespit ederken medya çoğulculuğu ilkesine dayandığında, bu davada söz konusu olanın medya çoğulculuğunun diğer boyutu olduğunu not etmiştir. Başvurucu şirket, medyada siyasi görüşlerin ifadesinde çeşitliliği sağlamak ve görsel-işitsel medyada başkalarının özgür konuşma çıkarlarının korunmasını geliştirmek amacıyla, siyasi çoğulculuğun sağlanması gerekçesiyle ifade özgürlüğünün kısıtlanmasından şikâyetçi olmuştur. Dolayısıyla, esas sorun medyadaki siyasi çoğulculuğun korunmasında toplumun çatışan çıkarları arasında uygun bir denge kurulması ve editoryal özgürlük ilkesine saygı gösterilmesidir.

Bir başka belirgin özellik, ilgili yerel yasal çerçevede iç çoğulculuğa yapılan vurgu, yani yayıncıların belirli bir parti veya siyasi hareketi kayırmadan farklı siyasi görüşleri dengeli bir şekilde sunma yükümlülüğüdür. Buna karşılık, daha önceki davalar, her biri farklı bir bakış açısını ifade eden çeşitli medya kuruluşlarının varlığı anlamına gelen ve temelde medyanın çok az sayıda kişinin elinde yoğunlaşmamasını sağlayarak elde edilen dış çoğulculuk meseleleriyle daha fazla ilgili olmuştur.

Mahkeme, görsel-işitsel medya gibi hassas bir sektörde, Devletin gerçek etkili çoğulculuğu garanti altına almak için uygun bir yasal ve idari çerçeve oluşturmak zorunda olduğunu halihazırda kabul etmiştir. Ayrıca, görsel-işitsel yayıncılık söz konusu olduğunda, Devletler, ilk olarak, halkın televizyon aracılığıyla tarafsız ve doğru bilgilere ve diğer şeylerin yanı sıra ülke içindeki siyasi bakış açısının çeşitliliğini yansıtan bir dizi görüş ve yoruma erişmesine izin verilmesini ve ikinci olarak, görsel-işitsel medyada çalışan gazeteciler ve diğer profesyonellerin bu tür bilgi ve yorumları vermelerinin engellenmemesini sağlamakla yükümlülüğü altında olmuşlardır. Mahkeme bu bağlamda, ne iç ne de dış çoğulculuğun birbirinden ayrı olarak değerlendirilmesi gerektiğini; aksine, her iki yönün birlikte değerlendirilmesi gerektiğini ifade etmiştir.

Böylece, ulusal güvenceye sahip belirli sayıda yayıncıyı içeren bir ulusal lisanslama sisteminde, bir yayıncı tarafından sunulan programlarda dahili çoğulculuk eksikliği olarak değerlendirilebilecek şey, etkin dış çoğulculuğun varlığı ile telafi edilebilir. Ancak, birkaç kanalın varlığını sağlamak için yeterli olmamıştır. Gerekli olan, toplumda karşılaşılan çeşitli görüşleri mümkün olduğunca yansıtarak, genel program içeriğinin çeşitliliğini garanti etmek olmuştur.

Mahkeme, Avrupa sınırlarında genel program çeşitliliğine ulaşmak için farklı yaklaşımlar olabileceğini yinelemiştir. Bir dizi ulusal lisanslama sistemi, yapısal güvenceler ve adil yayın bölgesi genel yükümlülükleriyle birleştiğinde, farklı lisanslı operatörler tarafından sağlanan bakış açılarının çeşitliliğine güvenme eğilimindeyken, diğer ulusal sistemler daha katı içerik temelli dahili çoğulculuk görevlerini gerektirmiştir. Genel program çeşitliliğinin nasıl sağlanacağı yerel koşullara göre değiştiğinden, Devletler ilke olarak medyada çoğulculuğun nasıl sağlanacağı konusunda geniş takdir yetkisine sahip olmalıdır.

Bu davada yaptırımın ağırlığı, Mahkeme tarafından yakından inceleme gerektiren bir faktör olmuştur.

Mahkeme, Moldova makamları tarafından tercih edilen ve 2006 Görsel-İşitsel Yasasında yer alan dahili çoğulculuk politikasının Avrupa Konseyi uzmanları tarafından olumlu bir değerlendirme aldığını hatırlatmıştır. Her ne kadar politika oldukça katı olarak görülebilse de, dava, yerel frekansların sayısının çok sınırlı olduğu ve yetkililerin, tüm siyasi görüşleri yansıtan doğru ve dengeli haber ve bilgilerin iletilmesini sağlayan yayıncılık mevzuatı koyma konusunda güçlü bir yükümlülük altında olduğu zamanda Moldova’nın karasal dijital televizyona geçişinden önceki bir döneme ilişkin bir davadır. Bu bağlamda, yasamaya ilişkin seçimler dikkatle değerlendirilmiş ve söz konusu çatışan çıkarlar arasında adil bir denge kurmak için parlamento düzeyinde gerçek çabalar gösterilmiştir. Kamusal ya da özel tüm yayıncılar, lisanslı yayıncıların tüm görsel-işitsel içeriklerine değil, yalnızca kendi haber bültenlerine uygulananlarla aynı kurallara tabi tutulmuştur. Kuralların uygulanması, kanunla kurulmuş uzman bir organ olan Görsel-İşitsel Koordinasyon Konseyi (ACC) tarafından denetlenmiştir. Organın toplantıları, izleme raporları ve kararları kamuya açık hale getirilmiş ve yayıncı temsilcilerine katılma ve yorum yapma fırsatı verilmiştir. ACC’nin, mahkemeler önünde itiraz edilebilecek herhangi bir yaptırım uygulama kararının gerekçelerini sunması şartı aranmıştır.

NIT davasında düzenleyici çerçevenin uygulanmasına ilişkin olarak Mahkeme, kararın ilgili ve yeterli gerekçelerle desteklendiğine karar vermiştir.

Mahkeme, yaptırımın ciddiyetinin Moldova’daki diğer lisanslı yayıncıların ifade özgürlüğü üzerinde potansiyel olarak “caydırıcı bir etkisi” olabileceği olgusunu dikkate almıştır. Bununla birlikte, davanın özel koşullarında, yerel makamların, söz konusu çatışan menfaatler arasında makul bir orantılılık ilişkisi kurma konusunda takdir marjları dahilinde hareket ettiklerini anlamıştır:

Başvurucu şirket, önceki yaptırımların çoğunluğunun yanı sıra, iptalin de siyasi güdümlü olduğunu iddia ettiğinden, Mahkeme, keyfilik ve kötüye kullanıma karşı korumaları yakından incelemek zorunda kalmıştır. Mahkeme, NIT’in iddialarının mahkemeler tarafından usulüne uygun olarak incelendiğini ve ACC’nin NIT’in hükümete yönelik eleştirel görüşlerini ifade etmesini engellemeye çalıştığı veya başka herhangi bir gizli amaç güttüğü iddiasını destekleyecek somut bir kanıt bulunmadığını tespit etmiştir.

Mahkeme ayrıca, tedbirin başvurucu şirketin haber bültenlerini ve programlarını yayınlamak için başka araçlar kullanmasını ve başvurucu şirketin başka gelir getirici faaliyetlerde bulunmasının engellenmediğini kaydetmiştir. Nitekim, internet ana sayfası ve YouTube kanalı aracılığıyla içerik paylaşmaya devam etmişmiştir. Ayrıca, başvurucu şirket bir yıl sonra yeniden yayın lisansı başvurusunda bulunabilme imkanına sahip olmuştur.

Yukarıdaki hususlar göz önünde bulundurularak Mahkeme, başvurucu şirketin ifade özgürlüğünü kısıtlama kararının arkasındaki nedenlerin ilgili ve yeterli olduğuna ikna olmuştur ve yerel makamların, bir yanda çoğulculuğu ve diğerlerinin haklarını koruma ihtiyacı ile diğer yanda başvurucu şirketin ifade özgürlüğü hakkını koruma ihtiyacı arasında denge kurduğunu belirtmiştir.

Dolayısıyla müdahale “demokratik bir toplumda gerekli” olmuştur. Bundan dolayı 10. madde ihlal edilmemiştir.

1 Numaralı Protokol’ün 1. Maddesi

Başvurucu şirketin televizyon yayıncılığı lisansının iptaline ilişkin olarak Mahkeme, bunun televizyon şirketinin ilgili lisans gerekliliklerine uymayı reddetmekte ısrar etmesinin ve aynı zamanda ihlallerinin genel ağırlığı, doğası ve birikimi nedeniyle olduğunu gözlemlemiştir. Üç yıl içinde on iki yaptırıma rağmen Görsel-İşitsel Kanun’a uymak için tutumunu değiştirmemiş olması, yetkililerin en ciddi yaptırımı uygulama konusunda kendilerini yetkili hissetmelerine yol açmıştır.

Mahkeme, başvurucu şirket tarafından sağlanan bir bilirkişi raporunun, şirketin lisansının iptal edilmesinden önce bile zararına faaliyet gösterdiği sonucuna vardığını kaydetmiştir. Sonuç olarak Mahkeme, lisansın iptalinin başvurucu şirketin mülkiyet çıkarlarını aşırı derecede etkilemediğini tespit etmiştir. Bu bağlamda, Mahkeme ayrıca lisansın kaybedilmesi sonunda başvurucu şirketin analog televizyon ağının sonlanmasına yol açmış olsa da, şirket bir yıl sonra yeniden yayın lisansı başvurusunda bulunabileceğinden, bu kaçınılmaz bir sonuç olmamıştır. Böylece başvurucu şirketin maddi ve diğer mülkiyet haklarının ilgili takibatlarda yeterince dikkate alındığı görülmektedir. Bu nedenle Mahkeme, Devletin bu alandaki geniş takdir yetkisi dahilinde hareket ederek, toplumun genel menfaati ile başvurucu şirketin mülkiyet hakları arasında adil bir denge kurduğu konusunda tatmin olmuştur. Mahkeme, 1 Numaralı Protokol’ün 1. maddesinin ihlal edilmediğine karar vermiştir.

6. Madde 1. Fıkra

Mahkeme, başvurucu şirketin bu madde kapsamındaki şikayetlerinin çoğunun, büyük ölçüde 10. Madde ve 1 Numaralı Protokol’ün 1. Maddesi kapsamındaki şikayetlerle aynı gerekçeleri kapsadığını değerlendirmiştir. Halihazırda belirtilen gerekçeler ve ulusal mahkemelerin başvurucu şirket tarafından ileri sürülen tüm argümanları incelemiş ve keyfi olmayan veya açıkça makul olmayan gerekçeler sunarak reddetmiş olduğu gerçeği göz önüne alındığında Mahkeme, iddia edilen eksikliklerin yargılamanın adilliğini hiçbir şekilde etkilemediğini tespit etmemiştir.

2006 tarihli Görsel-İşitsel Kanun’un bir maddesinin ulusal makamlarca yasa dışı olduğu iddia edilen değişiklikle ilgili özel şikayete ilişkin olarak ise Mahkeme, değişikliğin NIT’in lisansının iptal edilmesinden kısa bir süre sonra yürürlüğe girdiğini ve değişikliğin başvurucu şirketin bu karara karşı açtığı davalar üzerinde hiçbir baskısı veya etkisi olmadığını kaydetmiştir. Bu nedenle Mahkeme, söz konusu değişikliğin yargılamayı adaletsiz hale getirdiğine ikna olmamıştır. Bu şikayetin açıkça dayanaktan yoksun olduğu ve reddedilmesi gerektiği sonucuna varmıştır.

Ayrık Görüşler

Yargıçlar Lemmens, Jelić ve Pavli ortak bir muhalif görüş bildirmişlerdir. Bu görüş kararın ekinde yer almaktadır.

Karar İngilizce ve Fransızca dilinde mevcuttur.

From → Haberler

Yorum Yapın

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: