Dünyanın Dini Liderleri Eşcinsel Dönüşüm Terapilerinin Yasaklanması İçin Birleşti

Bir haham, ‘’Bizimle bir alakası yok demek çok hoş olurdu ama özellikle bizim dini geleneklerimiz dönüşüm terapisine yol açtı’’ dedi.
Dünyanın önde gelen inanç önderlerinin neredeyse 400’ü devletlerin eşcinselleri dışlayan kanunlarına son vermesi için çağrıda bulundu ve dönüşüm terapilerinin son bulmasını talep etti. Aralarında Cape Town’un ayrımcılık karşıtı eski başpiskoposu Desmond Tutu ve Liverpool piskoposu da olan imzacılar, LGBT+ bireylere karşı uygulanan şiddete, onların kriminalize edilmesine ve dönüştürme terapisine son verme çağrısında bulundu.
Yardım kuruluşu Ozanne Vakfı tarafından düzenlenen ve 35 ülkeden ismin imzasını taşıyan açık mektupta, bazı dini öğretilerin çağlar boyunca lezbiyen, gey, biseksüel, transseksüel, homoseksüel ve interseks kişilere derin acı verdiği ve onları incitmek için kötüye kullanıldığı kabul edildi.
Uluslararası Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks Derneği (ILGA World) tarafından Salı günü yayınlanan bir rapora göre, 21. yüzyılda hükümetlerin LGBT+ eşitliğine yönelik hareketlerine rağmen, BM’nin 193 üye devletinden 69’u hala eşcinsel ilişkiyi yasaklıyor.
Bu sırada dönüşüm terapisine ülke çapında yasak getirilen yerler yalnızca Brezilya, Ekvador, Malta ve Almanya. Eski Başbakan Boris Johnson, kesinlikle iğrenç olarak nitelendirdiği ve şok tedavileri, dua ve ‘şeytan çıkarma’ tarzı olaylar dâhil dini bileşenleri içerebilen uygulamayı kaldırma sözü vermişti. İnanç önderleri tarafından yapılan açıklama, Birleşik Krallık Dışişleri Bakanlığı tarafından desteklenen LGBT+ Yaşamları Küresel İnançlar Arası Komisyonu çatısı altında yapıldı.
Avrupa Komşuluk Politikası ve Amerika Kıtası’ndan sorumlu parlamento müsteşarı Wendy Morton, bildirgenin eşitlik yolunda atılmış önemli bir adım olduğunu belirtti. Morton, bildirgede vurgulanan 69 ülkedeki eşcinsellere uygulanan şiddet, ayrımcılık ve kriminalize etme politikalarını sona erdirme çağrısını desteklediklerini ve dönüşüm terapilerinin tiksindirici bir uygulama olduğunu ve durdurulması gerektiğini sözlerine ekledi
Roma Katolik Kilisesi’nin önde gelen üyelerinden olan eski İrlanda Başkanı Mary McAleese ise yapılan açıklamanın “homofobiyi durdurmak için küçük bir adım” olduğunu söyledi.
McAleese bu demecine ek olarak, atılan adımların dünyadaki inanç sistemleri ile inançlı insanlara, onlarla eşit haklara ve insan onuruna sahip vatandaşlara karşı yükümlülükleri olduğunu hatırlatmak adına gerekli olduğunu belirtti.
Güney Afrika’nın Cape Town şehrinde dünyanın birkaç LGBT+ kapsayıcı camilerinden birini kuran İmam Muhsin Hendricks, Müslüman toplumunun bu diyaloğa hazır olduğuna inandığını dile getirdi.
Hendricks, ”Şu anda Afrika’nın farklı bölgelerinden gelen altı imamla birlikte çalışıyoruz ve bu konuya açıklık getirebilmek inanılmaz” dedi. “Gerçekten şaşırdım ve heyecanlıyım çünkü 10 yıl önce imamlarla birlikte bu çalışmayı yapmak mümkün değildi. Bu yüzden topluluğun hazır olduğunu düşünüyorum”.
Yahudilik Reformu hareketinin eski kıdemli hahamı Laura Janner-Klausner, yapılan açıklamanın “Dinlerimizde hâlâ sorumlusu olduğumuz birçok yanlışlık var” cümlesini kabul eder nitelikte olduğunu söyledi. Janner-Klausner, “Bunun bizimle bir alakası olmadığını söylemek çok güzel olabilirdi ancak özellikle dini geleneklerimiz, insanları dönüşüm terapisine yönlendirdi.” diyerek sözlerini bitirdi.
Kaynak: The Independent
Bu haber, BAU Hukuk Fakültesi LAW 2018 Güncel Anayasal Gelişmeler dersi kapsamında Cihan Yüce, Kemal Tuna Payaşlı, Mert Nahmias, Mert Efe Ozdemir, Mertali Ayna, Oyku Cosgun ve Selin Aydemir tarafından çevrilmiştir.