İçeriğe geç

Anayasa’nın 34. maddesi, İHAS’ın 11. maddesi ve TCK’nin 214 ve 216. maddesine dayanarak İsmail Türüt hakkında suç duyurusu dilekçesi örneği

by 04/07/2013

………………………………… CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA

MÜŞTEKİ: ………………………………….
SANIK: İsmail Türüt
SUÇ TARİHİ: 01.07.2013
OLAY: 6. Büyük Ankara Festivali’nde seslendirilen şarkı

6. Büyük Ankara Festivali’nin 1 Temmuz 2013 tarihinde düzenlenen programında sahne alan İsmail Türüt adlı şarkıcı 31 Mayıs 2013 tarihinde İstanbul – Beyoğlu – Taksim’deki Gezi Parkı’nın bir alışveriş merkezine dönüştürülmemesi için başlayan protesto gösterilerine katılanları konu alan bir şarkı seslendirmiştir. Beyaz TV adlı televizyon kanalından yayınlanan ve halen Youtube.com, Facebook.com ve benzer sosyal paylaşım ağlarından ulaşılması mümkün olan şarkısında Türüt demokratik haklarından  Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 34. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 11. maddesinde düzenlenen gösteri ve protesto yürüyüşü hakkını kullanan vatandaşlara hitaben “soysuz” ve “terörist” ifadelerini kullanmak suretiyle Türk Ceza Kanunu’nun 216. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen “halkın bir kesimini” alenen aşağılama suçunu işlemiştir.

Ayrıca Türüt, şarkısında “Cami’de göbek atan Allah’sız şerefsizler” diyerek Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yaptığı soruşturma sonucunda gerçek olmadığı ortaya çıkan bir asılsız haberi kullanmak suretiyle dinsel inançları nedeniyle bazı vatandaşları “şerefsiz” olmakla itham ederek Türk Ceza Kanunu’nun 216. maddesinin 3. fıkrasında düzenlenen “halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama” suçunu işlemiştir.  Bilindiği üzere Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin yerleşmiş içtihadına göre Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 9. maddesinde düzenlenen düşünce, vicdan ve din özgürlüğü “demokratik toplumun” temellerinden biridir. Dinsel boyutuyla, inananların kimliği ve yaşamı kavrayışları açısından en yaşamsal unsurlardan biridir, fakat, ateistler, agnostikler, kuşkucular ve ilgilenmeyenler için de değerli bir kazanımdır. Demokratik toplumun ayrılmaz bir parçası olan çoğulculuk bu özgürlüğe bağlıdır (Kokkinakis Yunanistan, Başvuru No. 14307/88), 25.05.1993). Dolayısıyla, Anayasa’nın 90. maddesinin son fıkrası gereğince iç hukukumuz kabul edilen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararları uyarınca dine ve/veya tanrıya inanmamak da “benimsenmiş bir dini değer” kabul edilmektedir ve korunan bir haktır. Türüt’ün, bilinen ve halkın bir kesimi tarafından sevilen bir şarkıcı olması ve seslendirdiği şarkının televizyonlardan yayınlanmak suretiyle geniş kitlelere rahatça ulaşması nedeniyle madde metnindeki “fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması” şartı da yerine gelmiş ve suç oluşmuştur.

Son olarak Türüt, şarkısının bir bölümünde gösterilere katılanları kastederek “yılanın başını ezeceksin” demek suretiyle konser alanındaki vatandaşlara Gezi Parkı’yle ilgili gösteri ve protesto yürüyüşü hakkını kullanan vatandaşları hedef göstermiş ve Türk Ceza Kanunu’nun 214. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen “halkın bir kısmını diğer bir kısmına karşı silahlandırarak birbirini öldürmeye tahrik etme” suçunu işlemiştir.

Yukarıdaki gerekçelerle sanık eylemi suç teşkil ettiğinden gerekli kovuşturmanın yapılarak sanığın cezalandırılması için Savcılığınıza müracaat zorunluluğu doğmuştur.

SONUÇ VE İSTEM:  Sanık hakkında gerekli kovuşturmanın yapılarak cezalandırılması için kamu davası açılmasına karar verilmesini arz ve talep ederim.

Saygılarımla

(İmza)

Yorum Yapın

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: