İçeriğe geç

Belarus’ta Tek Adamın İktidardaki Gücünü Artıracak Anayasa Değişikliği Taslağı Açıklandı

by 10/01/2022

Belarus’un tek adamı Alyaksandr Lukashenka, otoriter yönetimini daha da güçlendirmesine ve 2035’e kadar görevde kalmasına izin verecek anayasa değişikliği taslağını yayımladı.

67 yaşındaki Lukashenka, ana hatları çizilen ve 27 Aralık’ta cumhurbaşkanlığı web sitesinde yayımlanan değişikliklerin Şubat 2022’de referanduma sunulacağını söyledi.

Lukashenka, şiddetli baskılara yönelik yerel ve uluslararası tepkilerin ardından, kendisine art arda altıncı kez yetki verildiğini iddia ettiği ancak muhalefetin ve Batı’nın hileli olduğunu söylediği tartışmalı Ağustos 2020 cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra anayasada değişiklik yapmayı önermişti.

Önerilen değişiklikler, Lukashenka’ya kovuşturmaya karşı bir dokunulmazlık sağlayacak ve görevde her biri beş yıl olmak üzere iki dönemlik bir sınır koyacak. Ancak kısıtlamalar ileriye dönük geçerli olacağından Lukashenka 81 yaşına kadar iktidarda kalabilecek.

Aynı zamanda değişiklikler, önüne gelen her kararı onaylayan mevcut parlamentoyu zayıflatırken, şu anki yasalara göre herhangi bir yönetim statüsüne sahip olmayan hükümet destekçilerinin düzenli olarak bir araya geldiği Tüm Belarus Halkı Meclisi’nin rolünü güçlendirecek.

Meclis; dış ilişkiler, güvenlik ve ekonomi politikalarını onaylamak için geniş yetkilere sahip olacak ve parlamentonun yanında paralel bir yapı olarak hareket edecek. Ayrıca anayasada, yasa tasarılarında, ülkenin Merkez Seçim Komisyonu’nun seçilmiş üyelerinde ve üst mahkeme yargıçlarında değişiklikler önerebilecek.

Önerilen değişikliklere göre, mevcut başkan kendiliğinden 1.200 sandalyeli meclisin delegesi olacak ve diğer delegeler tarafından seçilmesi halinde meclise başkanlık edebilecek.

Avrupa Politika Analizi Merkezi’nde konuk araştırmacı olan Tadeusz Giczan, Lukashenka’nın bir noktada “büyük olasılıkla” Tüm Belarus Halkı Meclisi’nin başkanı olacağını söyledi.

Belaruslu siyaset analisti Valer Karbalevich, değişikliklerin Lukashenka için “hem 2035 yılına kadar cumhurbaşkanı olarak yeniden seçilme fırsatı hem de Tüm Belarus Halkı Meclisi’nin olası bir lideri olarak iktidarda kalma fırsatı” sunduğunu söyledi.

Ayrıca değişiklikler, son 20 yılda ülkeyi geçici olarak terk eden herkesin cumhurbaşkanı olmasını yasaklayacak. Bu yönüyle değişikliklerin, çoğu siyasi zulümden kaçmak için sürgüne gitmek zorunda kalan muhalefet üyelerini hedef aldığı söylenebilir.

Muhalifler, Lukaşenka’nın anayasayı yeniden yazma girişimini, geçen yılki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından Minsk’in muhalefete yönelik baskısına cevap niteliğindeki Batılı devletlerin yaptırımları ve uluslararası tecrit karşısında iktidara tutunmasına yardımcı olacak sahte bir tatbikat olarak nitelendirdi.

Geçen yılki seçimlerin haklı galibi olduğunu söyleyen muhalefet lideri Svyatlana Tsikhanouskaya Twitter’da yaptığı açıklamada, rejimin anayasa taslağının Belaruslulara gerçek bir seçenek sunmadığını söyledi. Ayrıca söz konusu taslağın, diktatörün iktidarını güvence altına almasına, durumu yapay Tüm Belarus Halkı Meclisi aracılığıyla kontrol etmesine ve kovuşturmadan kaçınmasına olanak sağlayacağını da belirtti. Son olarak tek çözümün yeni bir cumhurbaşkanlığı seçimi olduğunu söyledi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Lukashenka’yı, siyasi bir çözüme ulaşmak, yeni seçim düzenlemek ve yüzlerce siyasi mahkûmun serbest bırakılmasını sağlamak için muhalefet ve sivil toplumla “ulusal diyalog” kurmaya çağırdı.

Neredeyse otuz yıllık yönetim

Eski bir tarım müdürü olan Lukashenka, Sovyetler Birliği’nin çöküşünden 3 yıl sonra yapılan 1994 Belarus başkanlık seçimlerini kazanmıştı ve o dönemden beri ülkeyi zorbalıkla yönetiyor.

Uluslararası gözlemcilere göre, Lukashenka yönetimi altındaki ülkede hiçbir zaman adil ve bağımsız bir seçim yapılmadı.

Belaruslular, on yıllardır süren Lukashenka yönetimi altında hayal kırıklığına uğradı. Maaşlar ve yaşam koşulları Orta ve Doğu Avrupa’ya kıyasla düşük kalırken, ekonomi reformdan geçmemiş durumda ve büyük ölçüde Rusya’dan gelen ucuz enerjiye bağımlı.

2020 Başkanlık seçiminden sonraki aylarda on binlerce Belaruslu sokağa dökülmüş ve Lukashenka’nın zafer iddiasına karşı şiddete başvurmayan protestolara başlamıştı. Bu protestolar 1990’ların başından beri Belarus’taki hükümet karşıtı en büyük gösteriler oldu.

Otoriter lider, kendi halkına vahşice bir baskıyla karşılık vererek polis güçleri aracılığıyla binlerce insanı gözaltına aldırdı. Aynı zamanda, güvenlik güçlerinin işkence ve kötü muamelede bulunduğuna ve birçok kişinin sıkı önlemler esnasında öldüğüne dair güvenilir raporlar hazırlandı.

Vyasna insan hakları grubuna göre, ülkede 900’den fazla siyasi tutuklu bulunuyor.

AB, ABD ve birkaç ülke daha Lukashenka’nın ülkenin meşru lideri olduğunu reddederek, ülkenin şiddetli baskılarına karşı bir takım yaptırımlar uyguluyor.

Kaynak: RFERL

Bu haber, BAU Hukuk Fakültesi LAW 2018 Current Constitutional Developments dersi kapsamında Ece Dilara Bağrıaçık, Ecem Gül Turgut ve Doğukan Aktaş tarafından çevrilmiştir.

Bu haberi podcast olarak dinlemek için:

From → Haberler

Yorum Yapın

Yorum bırakın