İçeriğe geç

Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği’nden internet ile ilgili iki önemli karar

by 20/04/2014

Geçtiğimiz haftalarda, internet ve insan hakları ile ilgili iki önemli ve güzel gelişme yaşandı. İlk olarak, Avrupa Birliği’nin en yüksek yargı makamı olan Adalet Divanı 8 Nisan 2014 günü, Avrupa Birliği’ndeki internet servis sağlayıcılarının tüm kullanıcı verilerini 2 yıla kadar saklayabilmesini de içeren Veri Koruma Direktifi’nin temel insan haklarına aykırı olduğuna karar verdi. İkinci olarak, 16 Nisan’da, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, tavsiye karar niteliğinde olan internete özel insan hakları rehberini kabul etti. Şüphesiz, “zamanlama manidar”.

Internet-temel-insan-hakki

(görsel: Alternatif Bilişim Derneği)

Adalet Divanı’nın Veri Koruma Direktifi’yle ilgili kararı

Başvuru, başta terör ve organize suçlar olmak üzere, ciddi suçlarla mücadele edilmesi, bu suçların işlenmesinin önlenmesi ve soruşturulması amacıyla kişilerin kimliğinin, internete nereden, ne zaman ve ne sıklıkla girdiklerinin tespit edilmesine ve bu bilgilerin altı aydan iki yıla kadar internet sağlayıcıları tarafından saklanabilmesine imkan tanıyan 2006 tarihli Avrupa Birliği Veri Koruma Direktifi’nin Avrupa Birliği mevzuatına aykırı olduğu iddiasına dayanıyordu. Adalet Divanı, kendisine bu konuda yapılan iki başvuru üzerinden kararını açıkladı.

İlk başvurucu, bu Direktif’in Avrupa Birliği Temel Haklar Bildirgesi’ne aykırı olduğu iddiasıyla İrlanda Yüksek Mahkemesi’ne de başvuru yapan, İrlanda’da internet ve insan hakları üzerine çalışan Digital Rights Ireland isminde bir şirket. İkinci başvurucu ise, Avusturya Anayasa Mahkemesi. Çünkü Avusturya’da 11.128 kişi, Direktif’le ilgili Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunmuştu.

Her iki başvurucu da, söz konusu Direktif’in özellikle özel hayata saygı ve kişisel verilerin korunması hakkını içeren Avrupa Birliği Temel Haklar Bildirgesi’ne aykırı olduğunu iddia ediyordu.

Mahkeme, bu verilerin saklanmasının ve ulusal yetkililere bu verilere erişim izninin verilmesinin özel hayata saygı hakkına ve kişisel verilerin korunması hakkına aykırı olduğuna karar verdi. Mahkeme’ye göre, kamu güvenliği ve terör gibi ciddi suçlarla mücadele gibi gerekçeler ile verilerin saklanması meşrulaştırılabilir ancak bu Direktif, orantılılık ilkesini ihlal ederek Avrupa Birliği hukuku sınırlarını aşmaktadır.

Direktif’e göre, internet kullanıcılarının bütün verileri hiçbir ayrıma, kısıtlamaya ya da istisnaya tabii tutulmadan, objektif bir kriter belirlenmeden toplanmakta ve her ülke hukukunda ayrıca düzenlenmiş “ciddi suçlar” gerekçe gösterilerek en az altı ay en çok iki yıl süre ile saklanmaktadır. Adalet Divanı’na göre, Direktif’te verilerin neden bu kadar katı şekilde toplandığı ve saklandığı iyi gerekçelendirilmemiş ve bu durumun istismar edilebilme ihtimaline karşı yeterli güvenceler öngörülmemiştir.

Bu yüzden Adalet Divanı, kişilerin kendilerini sürekli gözetim altında hissetmesine yol açabilen ve yukarıda yazdığım sebeplerle başta özel hayata saygı ve kişisel verilerin korunması olmak üzere, temel insan haklarını ihlal eden Direktif’in “geçersiz” olduğuna karar verdi.

İngilizce olan basın özeti için buraya, yine İngilizce olan karar metni için de şuraya tıktık.

Avrupa Konseyi’nin internet ve insan haklarıyla ilgili tavsiye kararı

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, 16 Nisan’da gerçekleştirilen oturumda internet kullanıcıları için özel olarak hazırlanan insan hakları rehberini kabul etti. Rehber, taraf devletler için tavsiye karar niteliği taşıyor.

Metin, Avrupa Konseyi üyesi taraf devletlerin, yargı yetkisi altında olan herkese İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi (İHAS) ile tanınan hak ve özgürlükleri uygulamak zorunda olduğunu, bu zorunluluğun internet kullanımı için de geçerli olduğunu söyleyerek başlıyor.

Taraf devletlere yüklenen yükümlülük sadece İHAS ile sınırlı değil, Avrupa Konseyi tarafından imzalanmış ve ifade özgürlüğü, bilgiye erişim hakkı,  toplantı ve gösteri hakkı, özel hayata saygı hakkı ve kişisel verilerin korunması hakkı gibi hak ve özgürlükleri de içeren diğer sözleşmeleri de kapsıyor. Buna göre, taraf devletler, internete karşı da diğer haklarda olduğu gibi saygı duyma, koruma ve geliştirme yükümlülüğü altında ve devletler kimseyi, internet kullandıkları sırada, hukuksuz, gereksiz ya da orantısız bir şekilde temel hak ve özgürlük kısıtlamasına maruz bırakmamalı. İnternet kullanıcıları, internet üzerinde hak ve özgürlüklerini kullanırken ya da bu hak ve özgürlükler sınırlandırılırken, etkili başvuru yollarını da içeren, anlaşılabilir ve etkili bir destek almalı.

Metinde ayrıca taraf devletlere, yaptıkları düzenlemeleri belirli aralıklarla gözden geçirmeleri, İHAS ile ve İHAM içtihadıyla uyumlu olmayan hak ve özgürlük kısıtlamalarını kaldırmaları gerektiği söyleniyor. Bu doğrultuda metne göre, bu konuda getirilecek herhangi bir sınırlandırma yasa tarafından öngörülmek, demokratik bir toplumda gerekli, meşru ve orantılı olmak zorunda.

Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan metinde “ayrımcılık yasağı”, “ifade özgürlüğü”, “toplantı ve gösteri hakkı”, “kişisel verilerin korunması”, “eğitim”, “çocuklar ve gençler” başlıkları altında internet kullanıcılarına hak ve yükümlülükleri de kısaca anlatılıyor.

Kararda son olarak, internette hak ve özgürlükleri ihlal edilen ya da kısıtlanan kullanıcıların başvurabilecekleri makamlar ve etkili başvuru yollarını kullanma hakları hatırlatılıyor.  Buna göre, kendisine karşı dava açılmış herkes, tarafsız ve bağımsız bir mahkeme önünde ve makul bir sürede adil yargılanma hakkına ve etkili iç hukuk yollarını tükettikten sonra İHAM’a bireysel başvuru yapabilme hakkına sahip.

İngilizce olan ve tavsiye karar niteliği taşıyan internete özel insan hakları rehberini buradan okumak mümkün.

From → İnsan hakları

Yorum Yapın

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: