Venezuela’da başkanlık sistemi kriz yarattı, ordu arada kaldı

Venezuela’da muhalefet lideri Henrique Capriles, sıkıyönetim ilan edilmesinin ardından ordudan “anayasanın mı yoksa (Başkan Nicolas) Maduro’nun mu yanında” olduğuna karar vermesini istedi.

Başkan Maduro, ülkenin içine girdiği ekonomik kriz girdabıyla mücadelede askere ve polise geniş yetkiler veren 60 günlük sıkıyönetim ilan etti.

Capriles, sıkıyönetim kararnamesinin Başkan’a anayasaya aykırı yetkiler tanıdığını iddia ediyor.

Venezuelalılara sıkıyönetimi görmezden gelme çağrısı yapan Capriles halkı Çarşamba günü sokaklara çıkmaya davet etti.

Muhalefet lideri gazetecilere “Biz Venezuelalılar, bu kararnameyi kabul etmeyeceğiz. Maduro kendini anayasanın üzerinde görüyor.” şeklinde konuştu.

“Bunu dayatmak için, savaş tanklarını ve askerî uçakları kullanmak için hazırlanmaya başlasa iyi olur.”

 “Ve askerî güçlere sesleniyorum: Karar zamanı yaklaşıyor, anayasanın mı yanındasınız, yoksa Maduro’nun mu?”

 “Referandum yok”

Capriles, muhalefetin bir darbe çağrısı yapmadığını, ancak onun yerine Maduro’yu, bir geri çağırma referandumu yoluyla, yasal ve anayasal şekilde görevden indirme yolunu aradığını ifade etti.

Sıkıyönetim 60 gün için geçerli ve bir 60 gün daha uzatılabiliyor.

Kararname, Salı günü geç saatlerde, muhalefetin çoğunlukta olduğu Millet Meclisi’nde reddedildi ancak Maduro, Meclis’in kararıyla bağlı olmadığını iddia etti.

Caracas’ta yabancı gazetecilerle yaptığı basın toplantısında Maduro, Millet Meclisi’nin “siyasal geçerliliğini kaybettiğini” ifade etti.

Meclis’le ilgili olarak “ortadan kaybolması an meselesi” şeklinde konuştu.

Maduro ayrıca muhalefetin referandum için başvurması gereken süreyi kaçırdığını ve sahte imza topladığını da iddia etti.

Muhalif siyasetçiler süreci, başlatılması için gerekli olan seçmenlerin %1’inin çok üzerinde, 1.85 milyon kişi tarafından imzalanmış bir dilekçeyi teslim etmek suretiyle, iki hafta önce başlatmıştı.

Anayasa, eğer ikinci bir dilekçe, yaklaşık dört milyon kişiye tekabül eden, seçmenlerin %20’si tarafından imzalanırsa Başkan’ın görevde kalıp kalmaması için referandum düzenlenmesini öngörüyor.

Ancak hükûmet, bir süre önce referandum sürecinin ilerlemeyeceğini duyurmuştu.

“Yabancı müdahale planı”

Maduro, Amerika Birleşik Devletleri’ni birliklerini ülkesinde konuşlandırmak ve onu görevden uzaklaştırmak için komplo kurmakla suçluyor.

Yabancı gazetecilere, geçen hafta askerî bir ABD uçağının, iki kez izinsiz şekilde Venezuela hava sahasına girdiğini açıkladı.

Maduro’ya göre siyasetçiler ve ülke dışındaki medya organları, ABD müdahalesini haklı gösterebilmek için Venezuela’da karışıklık çıkarmaya çalışıyor.

“Tüm bu kampanyanın bir merkezi var. Bir eksen var: Madrid, Miami ve Washington.”

“Ancak bir planlama, yönetim, lobi, güç ve finans merkezi var. Bu merkez Washington’da bulunuyor.”

Maduro direnme ve yetkisi dahilindeki her şeyle “iç barış için yaptığı savaşı kazanmaya devam etme” sözü verdi.

Maduro ayrıca, Brezilya Başkanı Dilma Rousseff’in yargılanmak üzere görevden uzaklaştırılmasına da gönderme yaptı.

Süreci, yabancı güçler tarafından desteklenen bir darbe olarak niteledi.

Maduro “Yönetemediğin yerde böl! Kargaşa yarattılar. Şimdi de Venezuela’nın peşindeler.” şeklinde konuştu.

Venezuela bir süredir, yüksek enflasyonlu ve bazı temel ürünlerin temin edilemediği ciddi bir ekonomik krizle boğuşuyor.

Maduro, ülkenin üst sınıflarını, amaçlarına ulaşmak için ekonomiyi boykot etmekle suçluyor.

Muhalefet ise krizle ilgili olarak suçu Maduro’nun ve selefi Hugo Chavez’in yanlış politikalarına atıyor.

Maduro, Chavez’in ölümünün ardından 2013’te altı yıllığına Başkan seçilmişti.

Kaynak: BBC