AYM’ye Uluslararası İnsan Hakları Örgütleri Tarafından Hazırlanan İlk ‘Amicus Curiae’ Sunuldu
Tutuklu iki avukatın özgürlük ve güvenlik haklarının ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yapılan bireysel başvuru kapsamında Kanada Avukat Hakları İzleme Örgütü, İngiltere ve Galler Hukuk Cemiyeti ve Paris Barosu tarafından avukatların ve insan hakları savunucularının ifade ve örgütlenme özgürlüğü ve savun(ul)ma hakkı üzerine AYM’ye amicus curiae sunuldu.
16 Mart 2016 sabahı aralarında başvurucular Ramazan Demir ve Ayşe Acinikli’nin de olduğu 12’si avukat 50 kişi ev baskınlarıyla gözaltına alınmış, avukatlar Ramazan Demir ve Ayşe Acinikli 6 Nisan 2016 tarihinde örgüt üyesi oldukları ve örgüt propagandası yaptıkları iddiasıyla tutuklanmıştı.
7 Eylül 2016 tarihinde görülen duruşmada tahliye olan meslektaşlarımız avukatlık faaliyetleri, hak ve özgürlüklerin korunması için yürüttükleri çalışmalar ve takip ettikleri davalar ile temsil ettikleri müvekkillerin kimlikleri nedeniyle beş ayı aşkın süre tutuklu kalmıştı.
Biz de meslektaşım avukat Ayşe Bingöl Demir ile birlikte Ramazan Demir ve Ayşe Acinikli hakkında kuvvetli şüphe olmaksızın tutuklama kararı verilmesi, verilen yakalama, gözaltı, tutuklama ve itirazlarımızın reddi kararlarında gerekçe olmaması, adli kontrol tedbirinin neden uygulanmadığına yer verilmemesi, başvurucuların avukat kimliklerinin dikkate alınmaması nedeniyle Anayasa’nın 19. maddesinin 3. fıkrasının ihlal edildiği; savcının itirazının tarafımıza tebliğ edilmemesi ve dosyada kısıtlama kararı verilmesi nedeniyle Anayasa’nın 19. maddesinin 8. fıkrasının ihlal edildiği ve başvurucu Ramazan Demir açısından sokağa çıkma yasağı sırasında yaşanan hak ihlallerini İHAM’a taşıdığı sırada tutuklama kararı verilmesi nedeniyle İHAM’ın Jafarov v. Azerbaycan kararına dayanarak tutuklama tedbirinin İHAS’ın ruhuna aykırı bir amaçla kullanıldığı gerekçesiyle Anayasa’nın 13. maddesiyle bağlantılı olarak Anayasa’nın 19. maddesinin ihlal edildiği iddiasıyla 18 Mayıs 2016 tarihinde AYM’ye bireysel başvuruda bulunmuştuk.
Bu başvuru kapsamında Kanadalı avukat ve diğer insan hakları savunucularının dünya genelinde uluslararası insan haklarının uygulanmasını desteklemek amacıyla kurulan ve Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyi (ECOSOC) içerisinde özel bir danışman statüsü bulunan Kanada Avukat Hakları İzleme Örgütü (Lawyers’ Rights Watch Canada) ile 166.000’den fazla hukukçuyu temsil eden İngiltere ve Galler Hukuk Cemiyeti (the Law Society of England and Wales) tarafından İngilizce ve Paris Barosu tarafından Fransızca olarak yazılan iki amicus curiae hazırlandı.
Avukat ve insan hakları savunucularının haklarının korunması bağlamında, özellikle, ifade ve örgütlenme özgürlüğü hakkı, kamusal tartışmalara katılma hakkı, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı, tutuksuz yargılanma ve bütün bunlarla bağlı olarak masumiyet karinesi gibi adil yargılanma hakkı ile doğrudan ilişkili haklar ile ilgili Birleşmiş Milletler ve Avrupa İnsan Hakları sistemine ilişkin ilke ve içtihatlara yer verilen amicus curiaeler, 27 Eylül 2016 tarihinde AYM Başkan Vekili Engin Yıldırım’a sunuldu.
Bu uzman görüşleri, bireysel başvuru hakkının tanındığı 2012 yılından bu yana tamamı sadece uluslararası hak örgütleri tarafından yazılarak AYM’ye sunulmuş ilk amicus curiaeler olma özelliğini taşıyor.
AYM’ye daha önce gözaltında zorla kaybedilen Hasan Gülünay’ın yakınları tarafından yapılan bireysel başvuru kapsamında Hakikat Adalet Hafıza Merkezi, Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Anayasal Haklar ve İnsan Hakları için Avrupa Merkezi (European Center for Constitutional and Human Rights) ve İnsan Hakları Ortak Platformu bileşenlerinden İnsan Hakları Derneği, İnsan Hakları Gündemi Derneği, İnsan Hakları Araştırmaları Derneği ve Helsinki Yurttaşlar Derneği tarafından ve İç Güvenlik Paketi’nin iptali için yapılan başvuruda Anayasa Hukuku Araştırmaları Derneği ile Türk Ceza Hukuku Derneği tarafından amicus curiae sunulmuştu.
[Amicus curiae ile ilgili küçük bir bilgilendirme: Latince bir hukuk terimi olan amicus curiae terimi “mahkeme dostu” demek olup bir davanın tarafı olmadan mahkemeye karara dayanak teşkil edecek bilgiler sunan kişi veya kuruluş anlamına gelmektedir. Amicus curiae, verilecek kararın yaratacağı geniş hukuki, sosyal ve ekonomik etkileri mahkemeye iletir ve endişeleri dile getirir. Karardan etkilenebilecek olan kişilerin sesini duyurabileceği bir müdahale aracı işlevi görür. Mahkemeyi daha geniş, daha kapsamlı ve daha doğru bir yasal çerçevede karar vermeye teşvik eder. Alternatif hukuki argümanlar sunarak içtihat geliştirmeyi amaçlar.
Amicus curiae bazı ulusal mahkemelerin yanı sıra, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Amerikalılar Arası İnsan Hakları Mahkemesi, Avrupa Birliği Adalet Mahkemesi gibi uluslararası mahkemelerde yerleşik bir kurumdur. Bu sayede bugüne kadar birçok emsal karar verilmesi sağlanmıştır. – Kaynak: İHOP]
Hukukumuzda amicus curiae’e karşılık gelen uzman görüşü kurumunun olduğu kanısındayım.